Ana Sayfa Gundem Ekonomi Siyaset Asayiş Eğitim Spor Kültür & Sanat Sağlık & Yaşam Araştırma Polemik Bölge Türkiye
Erdoğan: ‘Marifet iltifata tabidir’
Erdoğan: ‘Marifet iltifata tabidir’
'Türkiye Adalet Akademisi Kanunu’ Komisyonda
'Türkiye Adalet Akademisi Kanunu’ Komisyonda
Tekin eğitim gündemini paylaştı
Tekin eğitim gündemini paylaştı
Uraloğlu: 'Türkiye'yi hak ettiği yere ulaştıracağız'
Uraloğlu: 'Türkiye'yi hak ettiği yere ulaştıracağız'
Yılmaz: 'Her türlü gayreti sarf edeceğiz'
Yılmaz: 'Her türlü gayreti sarf edeceğiz'
HABERLER>GUNDEM
6 Nisan 2016 Çarşamba - 11:05

'En küçük bir müsamahamız yoktur'

Erdoğan, terörle mücadelenin, ülkeye ve millete yöneltilmiş son silah susturulana, son terörist imha edilene, son tehdit ortadan kaldırılana kadar devam edeceğine vurgu yaptı ve “Bu konuda en küçük bir müsamahamız, en küçük bir tereddüdümüz, en küçük bir geri adımımız yoktur” dedi

 En küçük bir müsamahamız yoktur

Türk Kızılayı’nın Olağan Genel Kurulu’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hiç kimse kusura bakmasın, birilerinin keyfi için Türkiye kendi bekasını tehlikeye atmaz, atmayacaktır. Biz bugüne kadar demokrasiyi, temel hak ve hürriyetleri birileri dayattığı için değil, milletimiz bunlara layık olduğu için savunduk. Şöyle birkaç yüzyıl geriye dönüp baktığımızda, kimlerin insan haklarından söz etmeye hakkı olduğunu, kimlerin de bu kavramı ağzına dahi almaya hakkı bulunmadığını görüyoruz” dedi.

Türkiye’deki ve dünyadaki tüm insanların zor zamanlarında yanında olmak için 148 yıldır faaliyet gösteren Kızılay’a emek vermiş, yardım etmiş herkese teşekkürlerini bildirerek ve Kızılay’ın gönüllerde taht kurmasına katkı sağlayanları rahmetle anarak konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kızılay’a başarılarının devamını diledi.

Kızılay’ın, Türkiye’nin 81 ilinin yanı sıra, Balkanlardan Afrika’ya ve Asya’ya kadar yayılan geniş bir coğrafyada, onlarca ülkede aktif faaliyet yürüten küresel bir yardım kuruluşu haline geldiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kızılay’ın bu büyük misyonuna ve vizyonuna uygun bir altyapıya sahip olmasının zamanı gelmiştir, hatta bu konuda geç bile kalınmıştır. Afet sonrası müdahale yanında, esas olarak afete hazırlık için, böyle bir güçlü altyapıya ihtiyaç vardır. Kızılay’ımızın, 2020 hedeflerine ulaşması için, hem şahsım adına, hem Cumhurbaşkanlığı makamı adına, elimizden gelen desteği vereceğimizi az önce Sayın Başbakanımız da ifade ettiler; bunu el ele omuz omuza yürüteceğiz” diye konuştu.

“GÜÇLÜ, İTİBARLI BİR KIZILAY İÇİN DAHA ÇOK ÇALIŞMAK GEREKİYOR”

Türk milletinin; samimiyetinden, dürüstlüğünden, gayretinden, hasbiliğinden emin olduğu herkese, her kuruma, gönlünü, kucağını ve imkânlarını açtığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kızılay’ın, işte bu yolda emin adımlarla ilerlediğine inanıyorum. Yeter ki milletin gönlündeki yerinizi sağlam tutun, diğer sorunların kendiliğinden ve süratle çözüm yoluna girdiğini göreceksiniz. Unutmayınız, arkanızda millet varsa, kimse sizi engelleyemez, kimse sizin önünüzde duramaz” dedi. Kızılay’ın kan bağışı ve nakdi bağış toplama konusunda son yıllarda elde ettiği başarılara dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, büyük, güçlü, itibarlı bir Kızılay için daha çok çalışılması gerektiğini vurguladı ve “Şu anda dünyada bir tarafta Kızılhaç, bir tarafta Kızılay. Kızılay’ımızı daha da yaygınlaştıracağız, daha da yaygın bir coğrafyada etki alanını inşallah geliştireceğiz” ifadelerine yer verdi.

Geçen hafta, 4. Nükleer Güvenlik Zirvesi vesilesiyle gerçekleştirdiği ABD ziyaretine de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, oraya, çok önemli bir uluslararası toplantıda, Türkiye’yi temsil etmek üzere gittiklerini belirtti ve devamında şunları ekledi: “Buradaki bazı çevreler ise, bizim orada yaptığımız her görüşmenin, attığımız her adımın başarısızlığa uğraması için adeta kendilerini yırttılar. Bunun için bölücü terör örgütünün, ermeni çetecilerin, paralel ihanet çetesinin ortak gösterilerine destek vermekten, kalp krizi yalanına kadar sergilemedik çirkinlik bırakmadılar. Yapılanları, yazılanları, söylenenleri gördükten sonra, inanın bana, ‘Allah Türkiye’yi ve milletimizi bunlardan korusun’ demekten kendimi alamadım. Dimdik ayaktayım, kalp krizi geçirdiğimi söylüyorlar. Bir toplantıdan bir toplantıya koşuyoruz, ‘kalp krizi geçirdi’ diyorlar.  Bakıyorsunuz, başka bir yerde, kendi ülkesine ve kendi milletine karşı böylesine büyük nefret duyan, böylesine büyük bir kinle saldıran başka bir kesim var mıdır, bilmiyorum.”

“BAZILARININ HASTALIKLI RUH HALİNİ İZAH EDECEK KELİME BULAMIYORUM”

Zaman zaman bu hastalıklı ruh halini anlamaya çalıştığını; ancak yaptıklarını izah edecek bir kelime bulamadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye Cumhuriyeti devleti, içindeki 79 milyon insanıyla birlikte batsa, bunlar bayram edecekler. Milletimiz, tek bir ferdi kalmayacak şekilde bu vatandan sürgün edilse, bunlar inanın zil takıp oynayacaklar. İşte böyle bir görüntü, böyle bir hava içindeler. Hâlbuki kendileri de aynı ülkede yaşıyorlar, aynı toplumun bir parçası durumundalar. Hani, o meşhur örnek vardır ya, “içinde bulunduğun gemiyi delmek” diye, bunların yaptığı tam da bu… Bu ülkenin ve milletin imkânlarıyla, oldukça üst standartlarda bir hayat sürüyorlar, ama ülkeye ve millete düşmanlıkta da en önde yürüyorlar” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, basın veya internet yoluyla işlenen hakaret, tehdit, terörü ve terör örgütlerini övme gibi suçların, Avrupa’da veya başka ülkelerde düşünce ve ifade hürriyetiyle ilgili görülmediğini ve bu suçların adli bir vaka olarak değerlendirildiğini; ancak söz konusu Türkiye olunca, bir anda ölçüler değiştiğini kaydetti ve şunları söyledi: “Bakıyorsunuz, şahıs terör örgütü mensubu… Asker vurmuş, polis vurmuş, soygun yapmış, bomba atmış, yakmış, yıkmış; velhasıl terör örgütü kendisine ne emretmişse onu yapmış. Ama bu eylemleri yaparken cebinde de, güya bir gazetenin, derginin, televizyonun tanıtım kartı var. Sarı basın kartı değil, dikkat edin, tanıtım kartı… Yakalandığında, ‘Ben gazeteciyim’ diyor. İyi de sen gazetecilikten yakalanmıyorsun ki… Sen, terör örgütü üyeliğinden, terör örgütü adına eylem yapmaktan yakalanıyorsun. Avrupa ülkelerinde veya Amerika’da aynı suçu işleyen birine kimse gazeteci demiyor, anında terörist damgasını vurup, cezasını kesiyor. Gerçekten gazeteci dahi olsa, yargılandığı konu casusluk, terör örgütünü ve terör eylemlerini övme gibi, somut tanımı ve karşılığı olan suçlar... Bunun takdirini yapacak olan da yargı. Ülkemizde ise hemen bir yaygaradır başlıyor. Hatta Anayasa Mahkememiz bile bunun etkisinde kalarak, kendi varlığına adeta ihanet edercesine, Anayasaya aykırı karar verebiliyor.”

“TÜRKİYE, TERÖRLE VE TERÖR ÖRGÜTLERİYLE EN YOĞUN MÜCADELEYİ VEREN ÜLKE”

Türkiye’nin, şu anda dünyada terörle ve terör örgütleriyle en yoğun mücadeleyi veren ülke olmasına rağmen, atılan her adımda, yapılan her operasyonda hukuk devleti ilkesine azami derecede riayet edilip temel hak ve hürriyetlere hassasiyet gösterildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’deki terör olaylarının onda birine, yüzde birine muhatap olan diğer demokratik ülkelerin verdikleri tepkilere ve aldıkları tedbirlere dikkat çekti ve ABD ile Almanya’da Obama ve Merkel’e sosyal medyada yapılan hakaret edenlerin 2 ve 3 yıl hapis cezasına mahkûm oluşlarını örnek olarak gösterdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, devamında şu açıklamalarda bulundu: “ABD’de Sayın Obama’ya ortadaki açık gerçeklere rağmen, ülkemizin üzerine bu kadar gelinmesinin demokratik hassasiyetle, hak ve özgürlüklerin savunulmasıyla bir ilgisinin olmadığına artık iyice kanaat getirdik. Mesele, Türkiye’nin savunma reflekslerini zayıflatmak, gardını düşürmek; Türkiye’yi hedeflerinden, projelerinden vazgeçirmektir. Hiç kimse kusura bakmasın, onların keyfi için Türkiye kendi bekasını tehlikeye atmaz, atmayacaktır. Biz bugüne kadar, demokrasiyi de, temel hak ve hürriyetleri de, kalkınma hamlelerimizi de, birileri istediği, birileri dayattığı için değil, milletimiz bunlara layık olduğu için savunduk, hayata geçirdik. Bundan sonra da, yine milletimiz layık olduğu için demokrasiyi de, hak ve hürriyetleri de savunmaya, yaşatmaya, geliştirmeye devam edeceğiz. Bize demokrasi, insan hakları dersini vermeye kalkanlar, önce kendi ayıplarını bir örtsünler. Şöyle birkaç yüzyıl geriye dönüp baktığımızda, kimlerin insan haklarından söz etmeye hakkı olduğunu, kimlerin de bu kavramı ağzına dahi almaya hakkı bulunmadığını görüyoruz.”

“BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜ SİVİLLERİ KENDİNE KALKAN YAPIYOR”

Suriyeli mülteciler konusunda Batı ülkelerinin tutumunu eleştiren ve “Biz Suriye’den gelen kardeşlerimizi geri çevirdik mi? Çevirmedik, ama onlar, evet, o jilet telleri koymak suretiyle ülkelerine bu insanları sokmadılar” sözlerine yer veren Cumhurbaşkanı Erdoğan,  sözlerine şöyle devam etti: “Ne dediler? ‘Siz alın, gerçekten yaptığınız iş takdire şayan.’ Takdire şayan da, hadi siz de bir yerinden tutun. Hayır. Hepsi şu hesabı yapıyor: ‘Bin tane, iki bin tane, beş bin tane de biz alırız.’ Biz milyonları konuşuyoruz, bunlar bunları konuşuyor. Ondan sonra bize şunu söylüyorlar: ‘Biz size şu kadar para vereceğiz, alın.’ Biz sizden lütuf beklemiyoruz ki. Bugüne kadar yaptığımız harcamayı sizden bir şey gelecek diye yapmadık ki… Bu millet kendi yüreğinden gelenle bu adımları attı ve biz sarsılmadık, evvel Allah dimdik ayaktayız. Niye? Çünkü biz biliyoruz ki bunların hepsi bereketiyle geliyor ve geldi. Bundan sonra da gelecek, biz buna da inanıyoruz.”

Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu bölgesindeki kimi ilçelerde ve mahallelerde bölücü terör örgütünün, insanlık dışı bir yöntemle sivilleri kendine kalkan yaparak eylemler yürüttüğüne; güvenlik güçlerinin ise sivillerin zarar görmemesi için kendi canlarını ortaya koyarak, terör örgütünün, ona akıl ve destek verenlerin saldırılarına karşı mücadele verdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğer biz bu mücadeleyi, bizi eleştirenlerin benzer bir saldırıya maruz kalmaları halinde başvuracakları yöntemlerle yürütmeye kalksak, inanın bana birkaç günde operasyonlar biter” açıklamasını yaptı ve ekledi:  “Ama biz onlar gibi değiliz. Biz, tek bir masum insanın burnunun dahi kanamasına gönlü razı olmayacak bir inanca, kültüre, ahlaka sahibiz.”

“TERÖRLE MÜCADELE SON TERÖRİST İMHA EDİLENE KADAR DEVAM EDECEK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörle mücadelenin, ülkeye ve millete yöneltilmiş son silah susturulana, son terörist imha edilene, son tehdit ortadan kaldırılana kadar devam edeceğine vurgu yaptı ve “Bu konuda en küçük bir müsamahamız, en küçük bir tereddüdümüz, en küçük bir geri adımımız yoktur” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Biz çözüm süreci dedik, bunlar aldattılar ve her numarayı yaptılar ve bunların hiçbir sözüne inanılmaz. Artık geçti, şimdi işi bitireceğiz, her şeyi bağlayacağız ve Allah’ın izniyle ondan sonra da huzur ve refah ülkesi bir Güneydoğu’yu ortaya koyacağız. Şu anda Hükümetimiz bölgede kentsel dönüşüm-değişim altında çalışmalarını sürdürüyor ve bu çalışmalarla birlikte inşallah bölge çok daha farklı bir şekilde bir değişime tabi olacak. Terör örgütü yöneticileri ve onların güdümünde hareket edenler zaman zaman “müzakere”, ‘görüşme’, ‘çözüm’ gibi laflar ediyorlar. Ortada, müzakere edilecek de, görüşülecek de bir konu yoktur, bunun böyle bilinmesi lazım. Silahlarıyla, roketleriyle, el yapımı bombalarıyla, canlı bombalarıyla, bombalı araçlarıyla güvenlik güçlerimizi ve vatandaşlarımızı hedef alan teröristlerin önünde iki yol var. Ya teslim olup adaletin haklarında verecekleri karara razı olacaklar, ya da kıstırıldıkları deliklerde birer birer etkisiz hale getirileceklerdir, başka çareleri yok. Türkiye’nin önünde artık üçüncü bir yol kalmamıştır. Çünkü biz diğer yolları geçmişte denedik. ‘Demokratik açılım’ dedik olmadı, ‘milli birlik ve kardeşlik’ dedik olmadı, ‘çözüm süreci ‘dedik gene olmadı; daha neyi deneyeceğiz? Tüm samimiyetimizle, tüm iyi niyetimizle, her türlü riski, eleştiriyi göze alarak diğer alternatifleri hayata geçirmeye çalıştık, olmadı. Karşılığında, mahalleleri, sokakları, binaları tuzaklanmış şehirler, 79 milyonun tamamını hedef alan bombalı araçlar bulduk. Yavrularımızı katlettiler, şehit ettiler.”

Dolayısıyla, terör örgütü ile onun güdümündeki yapıların söyledikleri hiçbir sözün, millet ve devlet nezdinde en küçük bir itibarının ve karşılığının kalmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bölge insanı, terör örgütünün o sırtlan yüzünü gördükçe, devletine daha çok sahip çıkmaktadır. Bundan sonra, terör örgütü ve yandaşları, yalanlarıyla, riyalarıyla, evrensel kavramların arkasına saklamaya çalıştıkları kanlı elleriyle ne bölge halkını, ne de dünyayı kandıramayacaklar.” ifadelerine yer verdi.

“GÜVENLİK GÜÇLERİMİZ CANLARI PAHASINA MÜCADELE YÜRÜTÜYOR”

Güvenlik güçlerine, “Terörle ve teröristlerle yürüttüğünüz mücadelede, devletiniz de, milletimiz de sonuna kadar sizin yanınızdadır” diye seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, güvenlik güçlerini, canlarına pahasına yürüttükleri bu mücadeleden dolayı eleştirmeye, tahkir etmeye, tehdit etmeye kalkanların, karşılarında önce Cumhurbaşkanı olarak kendisini bulacağını kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: “Geçmişteki bir takım yanlışları, hataları, eksikleri bugün yürütülen mücadeleye teşmil etmeye çalışanlar, art niyetlidir, terör örgütünün değirmenine su taşımaktadırlar. Ahlak, vicdan ve elbette hukuk sınırları içinde mücadele yürüten her bir güvenlik görevlisi, benim öz kardeşim, öz evladım mesabesindedir, canımdan bir parçadır. Bu çerçevede, güvenlik güçlerimizin görevlerini gönül huzuruyla yürütebilmeleri için ihtiyaç duyulan düzenlemelerin de süratle hayata geçirilmesi gerekiyor. Bu vesileyle, operasyonlarda hayatlarını kaybeden tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Operasyonlarda yaralanan güvenlik görevlilerimize Rabbimden şifa niyaz ediyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bakü’de yapılacak Türkiye-Azerbaycan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Toplantısı’na bölücü terör örgütünün, Kızılay’da gerçekleştirdiği bombalı saldırıdan dolayı gidemediklerini hatırlatarak şu açıklamalarda bulundu: “Yaşanan elim olay üzerine Azerbaycan ziyaretimiz mümkün olmayınca kardeşim Cumhurbaşkanı Aliyev, ‘Siz gelmeyin, ben Türkiye’ye geliyorum’ demiş ve kendisi Türkiye’ye gelmişti ve acımızı burada paylaştı. Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantımızı burada yaptık. Türkiye-Azerbaycan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Toplantımızın ardından yaptığımız basın toplantısında Sayın Aliyev kardeşimizle o kardeşçe oradaki bizim birbirimize sarılışımız dünyaya aslında önemli bir mesajdı.”

“TÜRKİYE, KARABAĞ MESELESİNDE EN BAŞINDAN BERİ AZERBAYCAN’IN YANINDADIR”

ABD’de iken Ermenistan’ın Azerbaycan askerlerine ve sivil yerleşim alanlarına yönelik saldırısının haberini aldıklarını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, saldırıda hayatlarını kaybeden Azerbaycan askerlerine Allah’tan rahmet, Cumhurbaşkanı Aliyev’e ve Azerbaycan halkına başsağlığı dileğinde bulundu ve “Türkiye, Karabağ meselesinde, en başından beri Azerbaycan’ın yanındadır, yanında olmaya da devam edecektir. Karabağ’da yaşanan işgalin ve girişilen katliamların acısı, Türk milleti olarak bizim de yüreğimizi yakıyor” dedi.

 Cumhurbaşkanı Erdoğan yaşanan saldırı ile ilgili şu açıklamaları yaptı: “Hayatını kaybeden her Azerbaycan askeriyle, bizim de bağrımızdan bir parça koptu. Zulüm ilelebet devam etmez. Karabağ bir gün yeniden, mutlaka, asli sahibine geri dönecek, Azerbaycan’ın olacaktır. Neredeyse çeyrek yüzyıldır vatanlarından uzak yaşayan Karabağlı kardeşlerimiz, bir gün mutlaka yurtlarına, evlerine kavuşacaklardır. Buna yürekten inanıyorum. Bir kez daha, dost ve kardeş Azerbaycan’a olan desteğimizi ifade ediyor, kayıplarından dolayı kendilerine taziyelerimi iletiyorum.”

Konuşmasının sonunda; “Yaralı askerlerimizin tedavisiyle başlayıp, ‘kara gün dostu’ unvanını hak eden geniş bir hizmet ağına ulaşan Kızılay’ı el birliğiyle daha da ileriye taşımalıyız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan Kızılay’ın; afetten kan ihtiyacına, göç meselesinden uluslararası yardım operasyonlarına, eğitimden araştırma-geliştirmeye kadar her konuda, kendi alanının marka kurumu haline dönüşmesi gerektiğini dile getirdi ve sözlerini,  Kızılay Olağan Genel Kurulu’nun hayırlı olmasını dileyerek tamamladı.

 
Aşkale Emniyet Müdürlüğü uyardı
 
Bu ses hiç dinmesin
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
‘Karabağ Azerbaycan toprağıdır’
Erzurum'da eğitim gören Azerbaycanlı üniversite öğrencileri, Azerbaycan ...
Göğebakan’dan Avukatlar Günü mesajı
Erzurum Barosu Başkanı Talat Göğebakan, 5 Nisan avukatlar günü nedeniyle ...
ESTP’den Tarihi Yol beklentisi
Erzurum Sivil Toplum Platformu (ESTP) Erzurum ve çevresindeki sorunlarla ...
 
STK’lardan Azerbaycan'a destek
Sivil toplum kuruluşları, düzenledikleri basın açıklamasıyla Azerbaycan'a destek verdi.
Yağız yönetimi güven oyu aldı
Ergaz Genel Kurulu yapıldı, şirketi başarılı şekilde yöneten Ergaz & Bluepet ...
‘Asla ümitsiz olmayın’
Dinleyenlere “Asla ümitsiz olmayınız” şeklinde seslenen Cumhurbaşkanı ...
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan 2023 Konferansı
Cumhurbaşkanı Erdoğan Brookings Enstitüsü’nde “Küresel Sınamalar ve Türkiye’nin ...
'Erzurum bir şehirdir ama Dubai Kent'tir'
Genç, 'Türkiye’nin en büyük problemi hafızasız şehirler oluşturduk. Geçmiş ...
Dadaşlar şehidi tekbirle uğurladı
Diyarbakır’daki hain saldırıda şehit olan Erzurumlu özel harekat polisi ...
 
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum Havalimaninin ismi ne olsun?

Recep Tayyip Erdogan
Nafiz Kotan
Palandoken
Saltuklu
Dadas

Sonuçları göster Anket arşivi
Ana Sayfa Gundem Ekonomi Siyaset Asayiş Eğitim Spor Kültür & Sanat Sağlık & Yaşam Araştırma Polemik
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri