Ana Sayfa Gundem Ekonomi Siyaset Asayiş Eğitim Spor Kültür & Sanat Sağlık & Yaşam Araştırma Polemik Bölge Türkiye
Kadro 7 oyuncuya düştü
Kadro 7 oyuncuya düştü
ETÜ’nün beş lisans programı TYÇ logosu aldı
ETÜ’nün beş lisans programı TYÇ logosu aldı
Polat emekli öğretmenleri ziyaret etti
Polat emekli öğretmenleri ziyaret etti
Erzurum - Tortum yolunda zincirleme kaza
Erzurum - Tortum yolunda zincirleme kaza
Şenkaya’da orman yangını
Şenkaya’da orman yangını
HABERLER>SİYASET
25 Kasım 2025 Salı - 07:05

'Kendi kaderimizi kendi ellerimizle inşa ediyoruz'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Zirvesi dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.

 Kendi kaderimizi kendi ellerimizle inşa ediyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Hamas, İsrail'in bütün bu provokasyonlarına karşı büyük bir sabır örneği ortaya koyuyor ve ateşkese bağlı kalıyor. Bu ateşkesin eksiksiz uygulanması şarttır." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Johannesburg kentinde düzenlenen G20 Liderler Zirvesi dönüşünde uçakta gazetecilere açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.

G20 Liderler Zirvesi'ni, Güney Afrika Cumhuriyeti'nin ev sahipliğinde tamamladıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dayanışma, Eşitlik, Sürdürülebilirlik" temasıyla düzenlenen 20. Zirve'nin tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını temenni etti. Zirve sonrasında düzenlediği basın toplantısında kapsamlı bir değerlendirmede bulunduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Zirvesi'nin ilk defa Afrika kıtasında düzenlenmesinden memnuniyet duyduğunu belirtti.

"Gazzeli kardeşlerimizin yaşadıkları zulüm gündemimizin ilk sırasındaydı"

Türkiye'nin, Afrika ülkeleriyle ilişkilerini geliştirmeye atfettiği ehemmiyetin herkesin malumu olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu zirve, bu bakımdan ayrıca önemli ve anlamlıdır. Türkiye, bundan sonra da kıtayla iş birliğini, dayanışmasını her alanda ilerletmeye devam edecektir. Zirve vesilesiyle yaptığımız görüşme ve hitaplarda, Gazze soykırımından iklim krizine, sürdürülebilir kalkınmadan yeşil dönüşüme kadar birçok kritik konuya temas ettik. Ülkemizin bu meselelerdeki duruşunu ve politikalarını kayda geçirdik. 

Gazzeli kardeşlerimizin yaşadıkları zulüm ve sıkıntılar, burada da gündemimizin ilk sırasındaydı. Gazze'de iki yıllık vahşetin ardından bizim de çabalarımızla sağlanan ateşkesin mutlaka korunmasının ve yeniden inşa faaliyetlerinin önemine dikkati çektik. En az gelişmiş ülkelerin Birleşmiş Milletler 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri'nde geri kalmaması için ihtiyaç duydukları mali desteğin teminine vurgu yaptık. 'Kimseyi geride bırakmama' ilkesinin uluslararası topluma rehberlik etmesi gereğinin altını çizdik. Zirve vesilesiyle MIKTA liderleri olarak da bir araya geldik. Hepsi aynı zamanda G20 üyesi olan MIKTA ülkeleriyle işbirliğimizi gelecekte daha da güçlendireceğiz. G20 Johannesburg Zirvesi'nin tekrar hayırlı olmasını diliyorum."

"Enerji güvenliği artık bir lüks değil stratejik bir zorunluluktur"

Bir gazetecinin, "G20'nin ilk toplantısının konusu da 'Kimseyi geride bırakmadan kapsayıcı ve sürdürülebilir iktisadi büyüme' idi. Bu bağlamda kervanın yolda kalmaması ya da geride kalanların olmaması amacıyla hem Türkiye hem dünya için yeni iktisat tedbirleri nelerdir?" sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, öncelikle oturum başlığının sadece bir slogan değil küresel adalet arayışının ta kendisi olduğunu söyledi. Dünya ekonomisinin son birkaç yılda yaşadığı sıkıntılardan çok yara aldığına, salgından sıcak çatışmalara, adına "ticaret savaşları" denilen zorlayıcı süreçlerden göçlere, iklim krizi ve doğal felaketlere kadar birçok ağır sınama ile karşı karşıya kalındığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: 

"Türkiye olarak tüm bu süreçlerden biz de etkilendik. Ancak bütün zorlu imtihanlardan başarıyla çıkmasını bildik ve hızla toparlanıyoruz. Ülkeler günümüzde dünyanın herhangi bir yerindeki menfi gelişmelerden, krizlerden çok kolay etkileniyor. Bu nedenle küresel anlamda sürdürülebilir kalkınmayı bir ya da iki ülkenin gayretleriyle değil, topyekun ve kararlı adımlarla sağlayabiliriz. Bu nedenle hem uluslararası platformlarda hem de ikili görüşmelerimizde daima iş birliğini önemsiyor, ülkelerin ekonomik anlamda da kazan-kazan anlayışıyla birbirlerine yaklaşmasının gerekliliğini ortaya koyuyoruz. Ekonomilerimizi çeşitlendirmeli, krizlere karşı dirençli hale getirmeliyiz. Enerji güvenliği artık bir lüks değil stratejik bir zorunluluktur. Bu noktada altını çizdiğimiz önemli bir kavram da kapsayıcılıktır. 'Sadece ben ve çevremdeki kalburüstü ülkeler kazansın' anlayışı da bize göre sakattır ve sürdürülebilir olmaktan uzaktır. Daha adil bir dünya mümkün. Yeter ki büyük devletler, insanı merkeze alan politikaları samimiyetle yürütsün."

İsrail'in Filistin'de katliamlara devam etmesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gazze'de barış planı Trump'a aitti ve bir manada ateşkesin de aslında garantörü oluyor kendisi. Ama Gazze'deki katliamı bu durum da maalesef engelleyemedi. Bu konuda Trump nezdinde bir girişimde bulunacak mısınız? Netanyahu'yu artık bu saatten sonra ne dizginleyebilir?" sorusu üzerine şunları kaydetti:

"Uluslararası toplumun kararlı, tutarlı ve yaptırım gücü olan bir irade ortaya koyması, ben inanıyorum ki Netanyahu'yu durduracaktır. Verdiği sözü bir çırpıda çiğneyen, göz göre göre çekinmeden cinayet işleyen bir canilikle karşı karşıyayız. İsrail'in doğruları konuşmadığını, insan öldürmek için bahane ürettiğini, Filistinliler’e zulmettiğini artık herkesin anlamış olması gerekir. Hamas, İsrail'in bütün bu provokasyonlarına karşı büyük bir sabır örneği ortaya koyuyor ve ateşkese bağlı kalıyor. Bu ateşkesin eksiksiz uygulanması şarttır. Filistinliler bir yandan da Gazze'deki insani felaketle mücadele ediyor. Onların bu zorlu mücadelesine destek olmak, bütün ülkelerin borcudur. Özellikle İsrail'i böylesi pervasız hâle getiren ülkeler bir an önce elini taşın altına koymalıdır. Birleşmiş Milletler maalesef bugüne kadar üzerine düşeni yapamadı. Bundan sonra atılacak adımlarla Birleşmiş Milletler'in ağırlığını hissettirebilmesi şart. İsrail'e yönelik diplomatik baskının hissedilir derecede artırılması ve engelsiz insani yardımların bölgeye kesintisiz ulaşımının önünün açılması ertelenemez bir mecburiyettir. Bölgede kış kendini hissettirmeye başlıyor. Türkiye olarak Gazze meselesinde ilk günkü kararlılığımızı devam ettiriyoruz."

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun "Türkiye'yi Suriye'de biz durdurduk" ve "Biz Türkiye ile anlaşmak istiyoruz" anlamına gelecek sözlerini nasıl yorumladığına ilişkin soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'nin toprak bütünlüğünün esas olduğunu, Suriye'nin kaderine, Suriye halkının karar vereceğini, bunu defalarca söylediklerini ve bugün de aynı noktada olduklarını vurguladı. 

Erdoğan, "Suriye'deki en ufak bir karışıklığın ve istikrarsızlığın nasıl ağır faturalar oluşturduğunu en iyi bilen ülke Türkiye'dir. Ülkemizin millî güvenliği ve huzuru söz konusu olduğunda daha önce hangi adımları attığımız herkesin malumudur. Benzeri bir tehdit ve tehlikeyle tekrar karşılaşmak istemeyiz ama karşılaşırsak da gereğini yaparız." ifadesini kullandı.

"Bölgemizin her karışında barış, huzur ve güvenlik istiyoruz" 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin, kimsenin toprağında, egemenliğinde gözünün olmadığını hep söylediğine dikkati çekerek "Biz, Suriye, Irak ve Lübnan başta olmak üzere bölgemizin her karışında barış, huzur ve güvenlik istiyoruz. Bunu da hiçbir ayrım yapmadan herkes için, tüm halklar için istiyoruz. Aslında İsrail yönetimi bölgede attığı her adımın hem hukuksuz hem de istikrarsızlık kaynağı olduğunu biliyor. Siz İsrail basınının ne yazdığından çok Türkiye'nin ne yaptığına odaklanın. Buradan zaten neticesini alırsınız. Biz, kendi stratejik önceliklerimiz çerçevesinde neye ihtiyaç duyuyorsak, onu yapıyoruz ve bundan sonra da yapacağız." diye konuştu. 

"ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna'ya 28 maddelik bir barış önerisi sundu. Ama Ukrayna buna karşı, 'Egemenliğimiz için büyük tehdit', 'Kabul edilemez' diyor. Yine tarafların Cenevre'de buluşup konuşacağı da yazıldı çizildi. Sizin bu barış planına bakışınız nedir? Üzerinde uzlaşılabilir bir çerçevesi var mı sizce?" sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna'da barış için bir zemin oluşmasının uzun zamandır gayret gösterdikleri bir konu olduğuna dikkati çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"ABD Başkanı Donald Trump ile de Ukrayna konusunda neler düşündüğümüzü çeşitli vesilelerle konuştuk. Biz, adil bir barışın kaybedeninin olmayacağını düşünüyoruz. Adil barışa ulaşmanın yolunun da müzakereden, bir araya gelmekten geçtiği kanaatindeyiz. Şimdi ortaya konulan barış planının bir zemin olup olmayacağı tartışılıyor. Bu plan üzerinde anlaşma mümkün mü? Evet, mümkündür. Ama nasıl? Bunun üzerinde durmak gerekiyor. Plan, tarafların meşru beklentilerini, güvenlik ihtiyaçlarını yeni istikrarsızlıklar doğurmayacak şekilde karşılarsa anlaşma mümkün olur. Biz uzlaşının, hemfikir olunan konularla pozitif gündemle başlatılan bir müzakereyle mümkün olabileceğini düşünüyoruz. Herkesi tatmin eden bir zemin oluşturulursa, kalıcı bir çözüm kapısı açılır. Adil ve kalıcı barışın önünü açacak önerilerin müzakere edilerek başlaması, süreci olumlu şekilde etkiler. Türkiye olarak daha önce İstanbul'da nasıl önemli bir rol oynadıysak bugün de aynı yapıcı tavrı sürdürmeye hazırız."

"Komisyon, Sayın Meclis Başkanımızın riyasetinde önemli işlere imza attı"

Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun, oy çokluğuyla İmralı Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu'na gidilmesini kararlaştırması ve CHP'nin İmralı'ya gidecek heyette yer almama kararına ilişkin soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhur İttifakı olarak "Terörsüz Türkiye" çalışmalarını eş güdüm içinde yürüttüklerini dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Hem bizim Sayın Bahçeli'yle hem de arkadaşlarımızın MHP'deki muhataplarıyla yakın diyaloğu var. Ayrıca DEM Parti heyetini de belli periyotlarla kabul ediyoruz. Bu çalışma modeli ile süreci buraya kadar kazasız belasız getirdik. Mecliste kurulan komisyon, farklı siyasi partilerin sürece dâhil olması ve katkı vermesi açısından çok mühimdi. 

Komisyon, Sayın Meclis Başkanımızın riyasetinde önemli işlere imza attı. Biz de Komisyona her türlü katkıyı, desteği verdik. "Terörsüz Türkiye" sürecini, gündelik siyasetin yıpratıcı tartışmalarının uzağında tutmaya özen gösterdik. Komisyonun aldığı en son kararı, sürecin önünü açan, sürece katkı sunacak, terörün tasfiyesini hızlandıracak bir karar olarak değerlendiriyoruz. Partimizi temsilen Hatay Milletvekilimiz Hüseyin Yayman'ı malum görevlendirdik. Hüseyin Bey uzun yıllar bu meseleyi çalışmış, daha önce Akil İnsanlar Heyetimizde yer almış bir arkadaşımız. Bu konuya vukufiyeti sebebiyle partimiz adına çalışmalara Hüseyin Bey katılacak. 'Terörsüz Türkiye' menziline varana kadar sabırla, samimiyetle, cesaretle ve kararlılıkla hareket etmeyi sürdüreceğiz."

"Umarız CHP'liler, partilerini çepeçevre kuşatan bu ahtapottan kurtarabilir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Belediyelerin imkân ve kaynaklarının çıkar amaçlı suç örgütleri tarafından kullanıldığına dair somut tespit, iddia ve iddianamelerle karşı karşıyayız. Öncelikle bu düzene bir idari ve yasal çerçevede neşter vurulması gerektiğini düşünüyor musunuz? Bunun tamamlayıcı kısmı da CHP eski Genel Başkanının son açıklaması. Kendisi CHP'nin rüşvet çarkının aktörleriyle anılmaması gerektiğini ve bu rüşvet iddialarından da arınması gerektiğini ifade etti. Yorumunuz ne olur?" sorusuna, milletin, belediyeleri yöneticilere emanet ettiği, oturdukları koltukların ve bulundukları makamların millete ait olduğu yanıtını verdi.

"Onların emanetine el uzatmaya yeltenenlerin ellerini kırmak ve açtıkları yolları tıkamak da devletin en temel vazifesidir" ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kimsenin, milletin bir kuruşunu dahi çetelere ve çıkar gruplarına peşkeş çekmesine izin vermediklerini, bundan sonra da vermeyeceklerini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:

"Şayet birileri mevcut sistemden tünel kazarak hırsızlıklarına, yolsuzluklarına, rüşvet çarklarına su taşıyan bir yol açmışlarsa, kimsenin şüphesi olmasın, o yolları da keseriz. Sayın Kılıçdaroğlu da görüyoruz ki koyunlarında besledikleri yılanlardan rahatsız olmuş ve isyan etmiştir. CHP'yi rüşvet, irtikap, hırsızlık, yolsuzluk girdabına sürükleyen anlayıştan rahatsız olduğunu söylüyor. Demek ki bir rüşvet çarkı var. Onu kendisi de kabul ediyor. Bugün, CHP yönetiminin tek gündemi yargının önündeki korkunç iddiaları perdelemek, dikkatleri başka yönlere çekmek, gürültü çıkartarak partinin içine düştüğü bataklığın görülmesini engellemektir. Umarız CHP'liler, partilerini çepeçevre kuşatan bu ahtapottan kurtarabilir."

"Bunlar, milletin durumu ile zerre kadar ilgilenmedikleri için çamur atmakla meşgul"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Deprem bölgesinde 350 bininci konutu teslim ettiniz. Asrın felaketinin ardından yıkılan şehirler hızla ayağa kaldırılıyor. Ama muhalefet burada da verilen sözlerin tutulmadığı ve yapılması gerekenlerin yapılmadığı şeklinde bir çıkışta bulunuyor. Bunu nasıl değerlendirirsiniz?" sorusu üzerine "Yıllardır milletimize bunların gözleri olduğunu ancak gerçekleri görmediklerini, kulakları olduğunu fakat hakikatleri işitmediklerini, dilleri olduğunu ancak doğruları söylemediklerini hep anlattık, anlatıyoruz." ifadesini kullandı. En son deprem bölgesinde 350 bininci konutun anahtar teslimini yaptıklarını, bunun sıradan bir rakam olmadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Halep oradaysa arşın burada. Gidin asrın felaketinin yıktığı şehirlerimizin nasıl ayağa kalktığını görün. Fakat bunlar oralara sadece oy istemeye gittikleri için, milletin durumu ile zerre kadar ilgilenmedikleri için çamur atmakla meşguller. Hatırlayın, seçim zamanı depremzedeler kendilerini seçmeyince onlara nasıl ağır hakaretlerle saldırdıklarını. Biz milletimize yapılan hiçbir şeyi unutmayız, unutturmayız. Daha millete temel belediyecilik hizmetini veremeyen CHP, çıkıp bize ahkam kesiyor. En büyük şehirleri trafiğe, susuzluğa mahkum eden, çöplerini toplayamayan CHP'nin sözüne milletim de asla itibar etmeyecektir."

"Kendi yolumuzu çiziyoruz, kendi kaderimizi kendi ellerimizle inşa ediyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin "yükselen güç" olarak öne çıkabileceği başlıca stratejik gelişme alanlarına ve hangi alanlarda yeni hamleler planlandığına ilişkin soruya karşılık, Türkiye'nin dünyanın parlayan bir yıldızı olduğunu, ülkeyi her alanda kalkındırmak için gayret gösterdiklerini vurguladı. Bir ülkenin gücünün kendi ayaklarının üzerinde durmasıyla ölçüldüğüne işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu görüşleri paylaştı:

"Kendi yolumuzu çiziyoruz, kendi kaderimizi kendi ellerimizle inşa ediyoruz. Ülkemizin potansiyelinin farkındayız ve bunu harekete geçirmek için çaba gösteriyor, adımlarımızı bu doğrultuda atıyoruz. Yüksek teknoloji, enerji, araştırma-geliştirme gibi alanlarda yerli üretim kapasitemizi artırmak, temel amaçlarımız arasında. Kendi tankımızı, uçağımızı, insansız hava aracımızı üretiyoruz. Sağlam bir aile yapısının korunmasını, aileye yönelik saldırıların bertaraf edilmesini son derece önemsiyoruz. Her alanda bugünü değil geleceği, 50 yıl sonrasını, 100 yıl sonrasını özellikle düşünerek adımlarımızı da buna göre atıyoruz. Nasıl, devraldığımız Türkiye ile bugünün Türkiye'si arasında uçurum varsa gelecek nesillere devredeceğimiz Türkiye de bugünün fersah fersah ilerisinde olacaktır."

 
Erdoğan: ‘23 yılda çok ciddi mesafe aldık’
 
Uzun namlulu silahlar ele geçirildi
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
AK Parti ve MHP'den Dadaşlar Derneği'ne ziyaret
AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak ve MHP Eskişehir İl Başkanı ...
Vakıflar Kanunu teklifi kabul edildi ve kanunlaştı
Vakıflar Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, ...
Tekin Türk Akademisi'ne seslendi
Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, çocuklara ve eğitimcilere tavsiye edebilecekleri ...
 
Tekin'den inanç özgürlüğü vurgusu
Tekin, OHAL'in kaldırılması ve inanç özgürlüğü alanında atılan adımların ...
Fatih Erbakan, yeniden genel başkanlığa seçildi
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, partisinin 3. Olağan ...
Erdoğan, Bahçeli ile bir araya geldi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel ...
 
Küçükoğlu Hukuk Fakültesi öğrencileriyle buluştu
AK Parti Erzurum İl Başkanı Av. İbrahim Küçükoğlu, Atatürk Üniversitesi ...
MHP'den 'Hayırlı günler komşum nasılsın' etkinliği
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Merkezi tarafından başlatılan "Hayırlı ...
Ala'dan Özel'e tepki
Ala, "CHP lideri Özgür Özel, siyasetin seviyesini düşürme konusundaki ...
 
YAZARLAR
Nedim Atakol
Nedim Atakol
Vicdanın Aynasında Üç Gerçek: Darfur, İrade ve Adalet
İrfan Kayagil
İrfan Kayagil
Erzurum'un Kredi Hikâyesi
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum Havalimaninin ismi ne olsun?

Recep Tayyip Erdogan
Nafiz Kotan
Palandoken
Saltuklu
Dadas

Sonuçları göster Anket arşivi
Ana Sayfa Gundem Ekonomi Siyaset Asayiş Eğitim Spor Kültür & Sanat Sağlık & Yaşam Araştırma Polemik
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri