Laikliğin beşiği Fransa’da fuhuş yapanlara ceza verilmesini öngören kanun teklifi, önceki gün Fransa Meclisi’ndeki ilgili komisyonda kabul edildi. Müslüman olan ülkemizde ise zinanın serbest olması ve fuhuş cezalarının az olması tepkilere sebep olmaya devam ediyor. Ülkemizde serbest olan zinanın yasaklanmasını belirten STK’lar, Türkiye’de zinanın tekrar suç kapsamına alınmasını ve fuhuşun önüne geçilmesi gerektiğini belirttiler.
“TÜRKİYE HAYAT KADINLARININ MESKENİ HALİNE GELMİŞ”
Türkiye’nin birçok yerinde zina ve fuhuşun alenen yapıldığını söyleyen Alperen Ocakları Genel Başkanı Avukat Serkan Tüzün, Türkiye’nin zina ve fuhuş konusunda adeta Rus şehri haline geldiğini söyledi. Ülkemizde zinanın serbest olması ve fuhuş cezasının ise caydırıcı olmamasına dikkat çeken Tüzün, “Türkiye, zina ve fuhuş yapan yabancı uyruklu hayat kadınlarının meskeni haline gelmiş durumda. Balkanlar’dan, Avrupa’dan, Ortadoğu’dan gelen hayat kadınları başta Ankara ve İstanbul olmak üzere Türkiye’nin birçok merkezinde sokaklarda alenen fuhuş yapmaktadırlar. Ülkemizde bunların olmasının en büyük sebebi ise zinanın serbest olması ve fuhuş yapanlara verilene cezaların caydırıcı olmamasıdır” İfadelerini kullandı.
“ZİNA TEKRAR SUÇ KAPSAMINA ALINSIN”
Ülkemizde oluşan bu trajik tablonun Müslüman toplumumuza ve kültür yapımıza hiç yakışmadığını vurgulayan Tüzün, hükümetin ve gerekli mercilerin bir an önce harekete geçip bu çirkin tabloyu ortadan kaldırmaları gerektiğini ifade etti. Bunu yapmak için de ülkemizde serbest olan zinanın tekrar suç kapsamına alınmasının şart olduğunu dile getiren Tüzün, “Zina önceki yıllarda olduğu gibi tekrar suç kapsamına alınmalı. Ayrıca sokaklarda alenen yapılan fuhuşa da ağır yaptırımlar getirilip caydırıcılığının artırılması gerekir. Eğer böyle devam ederse bunlara bir düzenleme getirilmese toplum yapımız giderek yok olur. Bunun için herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Bu yaşananlar bizim ülkemize yakışmayan durumlardır” şeklinde konuştu.
“FUHUŞ VE ZİNA BOŞANMALARIN EN BÜYÜK SEBEBİ”
Ülkemizde zina ve fuhuşun artmasıyla boşanmaların da arttığını kaydeden Tüzün, kendisinin de avukat olması münasebetiyle boşanma dâvâlarının en büyük sebeplerinin ise eşlerin birbirini aldatması olduğunu söyledi.
“ZİNA İLE MÜCADELE EDİLMİYOR”
Zinayı sadece suç olarak nitelendirmeyi seküler bir yaklaşım olarak gördüklerini belirten Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Genel Başkanı Salih Turhan da, zinanın Müslümanlar açısından yaklaşılmaması gereken bir haram olduğunu söyledi. Turhan “Zinayı önlemede en etkin faktörün öncelikle ‘zina haramdır’ inancının kişilerin kalbine yerleştirilmesi olduğunu düşünüyoruz. Haram, dünyada bir yaptırımı olsun ya da olmasın kişinin Allah’a, topluma, kendine ve yaratılış hikmetine karşı bir zulüm işlemesidir. Kadın ve erkeğin nikâhsız olarak birlikte yaşamasına müsaade eden ancak para karşılığı birlikteliği suç olarak nitelendiren bir mekanizmanın zina ile mücadele ettiğini de düşünmüyoruz” dedi.
“NİKÂHIN GECİKMESİ ZİNAYA YOL AÇAR”
Günümüzde evlenmenin kırklı yaşları bulduğunu hatırlatan Turhan, gelecek kaygısı yaşayan kız ve erkeklerin evlenme müessesinden uzak durduğunu söyledi. Evlenmek isteyenlere yardım etmek ve nikâhı kolaylaştırmak Müslüman toplumun görevi olduğunu hatırlatan Turhan, “Nikâhı zorlaştıran her yol zinanın önünü açmaktadır. Netice de iş dönüp dolaşıp hakkı üstün tutan bir anlayışla zihinlerin ve toplumun yeniden yapılandırılmasına gelmektedir. Kopenhag Kriterlerini ya da Avrupa Birliği Uyum Kanunlarını referans alarak sağlıklı bir nesil inşa etmek mümkün değildir” şeklinde konuştu.