Aydemir, son dönemde temel gıda maddelerindeki fiyat artışlarının, dolar kuru, asgari ücret ve akaryakıt fiyatlarında artış olmamasına rağmen gerçekleştiğini ve bu durumun ekonomik gerçeklerle bağdaşmadığını ifade etti. Bu fiyat artışlarının, bilinçli olarak yaratılan bir enflasyon dalgasının sonucu olduğunu belirtti.
“İLAVE MALİYET YOK, ENFLASYON NEDEN VAR?”
Ticaret Bakanlığı’nın Kapalıçarşı’daki bir işletmeye yaptığı denetimlerde kayısının 2.680 TL’ye satıldığının tespit edilmesi üzerine konuşan Aydemir, işletmenin alış faturası sunamaması ve ürünün aslında 600 TL’ye alındığının ortaya çıkmasıyla birlikte, bu tür fiyatlandırmaların ekonomik bir dayanağının olmadığını belirtti. Üstelik, ürünün üretim yerindeki gerçek fiyatının 80-100 TL/kg olduğunu göz önüne alındığında, bu fahiş fiyatların ardında başka amaçların olduğunu vurguladı.
Aydemir, “Dolar kuru, asgari ücret ve akaryakıt fiyatlarında artış yok; ilave maliyet yok, peki bu enflasyon neden var? Bu ne cesaret? Faturasız mal alıp satıyor, aldığın mala neredeyse %600 kâr koyuyorsun. Bu tür girişimlerle milletin alım gücü yok edilmeye çalışılıyor,” dedi. Ayrıca, bu tür suni fiyat artışlarının yalnızca ekonomik manipülasyon değil, aynı zamanda hükümeti sabote etme girişimlerinin bir parçası olduğunu öne sürdü.
“HÜKÜMETE KARŞI BİR SABOTE GİRİŞİMİ VAR”
İbrahim Aydemir, Ticaret Bakanlığı’nın bu işletme hakkında soruşturma başlattığını ve 1 milyon lira ceza vermesinin beklendiğini belirtti. Ancak bu cezanın yeterli olup olmayacağı konusunda şüphelerini dile getiren Aydemir, “Bu tip işletmeler fahiş fiyat artışları, vergi kaçırma ve kayıt dışı ticaretle hükümeti zor durumda bırakmak için hareket ediyorlar. Bu tür girişimlere karşı kilidi vurmadan, en ağır cezaları vermeden bu işleri durduramayız,” dedi.
Aydemir, hükümeti ve ekonomik istikrarı hedef alan bu tür girişimlerin milletin refahına da doğrudan zarar verdiğini belirterek, devletin daha etkin ve katı tedbirler alması gerektiğini ifade etti. Aksi takdirde, bu ekonomik sabote girişimlerinin hem enflasyon hedeflerini hem de ülkenin genel ekonomik istikrarını tehdit etmeye devam edeceğini vurguladı.