GAZETECİLER SORDU, AYDEMİR CEVAPLANDIRDI
AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, 1 Kasım seçimlerine 2 gün kala, siyasi ve ekonomik gündemi yorumladı. Aydemir, basın mensuplarının Erzurum odaklı sorularını cevaplandırdı.
1 Kasım seçimlerine sayılı günler kala, siyasetteki genel ambiyansı, gidişatı ve yaklaşımları nasıl değerlendiriyorsunuz? Ülkede, bölgede ve Erzurum’daki siyaset ortam ve atmosferini yorumlar mısınız? sorusunu cevaplandıran Milletvekili Aydemir, ‘ Sayın cumhurbaşkanımızın,‘Yakın tarihimiz, millete hizmet edenler ile hizmete engel olmaya, onu türlü yollarla sabote etmeye çalışanların acı hikâyesidir. ‘Meyve veren ağaç taşlanır’ misali, bu ülkede millete hizmet aşkıyla çalışan siyasetçiler, iş adamları, münevverler, ilim erbabı, hatta gençler, daima işte bu bir avuç azınlığın hedefi olmuştur.” ifadeli bir tespiti var. Bu, Türkiye’de siyasetin gerçeği ve manzarasıdır. 7 Haziran seçimleri arifesinde başlayan ve 1 Kasım’a seyreden sürecin de tarifi. 13 yılda 80 yılda yapılamayan ve halktan esirgenen toplumsal atılımları, ekonomik yatırımları hayata geçiren AK Dava gerçeği ve onun sağladığı istikrarlı ve kararlı duruşun sonlandırılması adına siyaset kılıfı altında sergilenen karşı duruşun içerik ve özeti. Amaç, Küresel gündemde, gelişme ve büyüme adına yerleşik bir damga vuran Türkiye’yi durdurmak. Böylesi bir siyasi atmosferde seçime gidiyoruz. Siyaset zemininde AK Parti ve diğerleri var. Ülkenin ali menfaatleri adına her türlü davete hayır diyenler, 13 yıllık kalkınma sürecine inkarcı yaklaşanlar.. Bir de bunlarla birlikte AK zemini kayganlaştırmak, istikrarı kırılganlığa dönüştürmek adına, hareket eden ve bölücü terörden medet uman bir güruh. Tüm bunların karşısında ise, milli iradeden aldığı güç dışında hiçbir dayanağı olmayan ve Merhum Akif’in lisanıyla:
‘Allaha dayan, saye sarıl, hikmete ram ol../Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol’
diyenler, Halka hizmeti hakka hizmet olarak bilenler, yaratılanı yaradandan ötürü sevenler, Halka gönül verenler.. Yani AK Hareket var. Kendisine gönül vermişlerle, yine Akif’in diliyle,
‘Dünya koşuyorken yolun üstünde yatılmaz;
Davranmayacak kimse bu meydana atılmaz. ‘
ilkesini düstur edinmiş bir AK Dava. ‘dedi.
AKÇA SEFER
Merhum Menderes ve Özal dönemlerine atıfta bulunan Aydemir, ‘Ezanı asli lisanıyla buluşturduğu için, siyasi tarihimizde bir kara leke olan idama reva görülen Merhum Menderes, sonrasında özgürlükler yolunda ilk adımları attığı için suikastlara, iftiralara uğratılan Özal dönemlerine de atıf yapalım bu arada. Nerede ve ne zaman hizmet eden varsa, halkla gönlünü buluşturanlar iktidara yürümüşse, milli irade kendine hizmetkar olanlara yönelmişse, o vakit, istikrarı bozmaya amade, aslında halkın değer ve gerçeklerine de muhalif kesimler oyunlar sergiliyor ülkede. Şimdi de, Aşikar etmiyorlar ama, AK Dava ile tek dertleri, niçin hizmet yaptığıdır. Merhum Menderes ve Özal’a da öyle yapmadılar mı? İşte böylesi bir ambiyansta 1 Kasım seçimine gidiyoruz. Gelişme ve büyümemize engel olmaya kalkışanlara karşı, AK bir duruş ve AK bir kararlılıkla.. Kardeşlik adına, milli birlik ve beraberlik adına AK’ça bir sefer..” diye konuştu.
ÖNCE BİRLİK VE BERABERLİK..VE ÖLÜMÜNE KARDEŞLİK..
Türkiye’de, varsayılan gündeme dair değerlendirmede bulunan Milletvekili Aydemir, ‘Türkiye’de, bölgemizde ve ilimizde Halka hizmet edenlere karşı muhalif duranların oluşturmaya çalıştırdıkları bir gündem var. Öncelik terörün. Kardeşi kardeşin karşısına dikmek, kan üzerinden siyaset etmek, bu milleti iri ve diri tutan tüm değerleri parçalamak ve yok etmek isteyen terör.. Birlikten ve beraberlikten ürkenlerin ortak gündemi. Beklentilerini yıktıkları kanlı ve hain tezgah..
Milli ufuk ve iradeye karşı bir direniş güya.. Oysa büyüyen ve gelişen bir Türkiye var..
Dünya’nın ekonomisi en büyük 10 ülkesi arasına girmek isteyen bir Türkiye var. Yeryüzünde mazlumların sesi ve hamisi olan bir Türkiye var.. Görkemli mazisiyle yeniden dirilen ve 2023 hedeflerine koşan bir Türkiye var. Hakkari’den Tekirdağ’a, Tunceli’den Trabzon’a, Erzurum’dan Diyarbakır’a, kardeşlik ülküsünün paylaşıldığı, kurani manada kardeşliğin yaşandığı bir Türkiye var..
İşte tüm bunların yok edilmesi niyetiyle sahnelenen bir terör oyunu var Türkiye’de.. Ancak, altını çizerek ifade ediyorum ki, bu oyunun milli sınırlar içinde seyircisi yok şükür, kan ve gözyaşı temalı sahneleri alkışlayanların tamamı dış mihraklı. Tüm hain çabalar ve girişimlere karşı, ülkenin yüreği aynı imanla atıyor: Önce birlik ve beraberlik..Ve ölümüne kardeşlik.. Hülasa, kan ve gözyaşından medet umanlara karşı, imanıyla duran bir Milli irade var. Türkiye’nin gerçek gündemi budur: ‘Millet iradesini yok etmeye çalışanlarla Milli iradede buluşanların mücadelesi’ Ve elbette bu sürecin tek galibi var.. O da millettir, kardeşliktir.” ifadelerini kullandı.
AKİFÇE TESPİTLER VE ÇIKARMAMAZ GEREKEN DERS
Birlik, beraberlik ve kardeşlik olgusu babında Milli Şair Mehmet Akif’in tespitlerine yer veren Milletvekili Aydemir şunları kaydetti: ‘İstiklal Marşı şairimiz, eşsiz deha sahibi abide şahsiyet Merhum Mehmet Akif Ersoy’un milli mücadele döneminde nazma döktüğü bir çağrısı var:
Diyor ki,
‘Ey yolcu, uyan! Yoksa çıkarsın ki sabaha: /Bir kupkuru çöl var; ne ışık var, ne de vaha!”
1919’larda yazılmaya başlanan diriliş destanımızın temelini oluşturan bir çağrı.. Milli ve manevi uyanış.. Milyonlarca şükür ki, bugün bu mübarek coğrafyada, bu çağrıya canını adayanların muazzez ervahı altında birlik, dirlik ve beraberlik içinde yaşıyoruz. Muhteşem tarihimizden aldığımız ilhamla 21’inci yüzyılda, 2023’e yürüyoruz. Merhum Akif’in:
‘Müstakbeli bul, sen de koşanlarla bir ol da; /Maziyi, fakat, yıkmaya kalkışma bu yolda. /Ahlafa döner, korkarım, eslafa hücumu: /Mazisi yıkık milletin atisi olur mu? “ vurgusunu paylaşarak.
Milletçe, şu çirkin tezgahlar ve bölücü senaryolu oyunlardan çıkarmamız gereken ders budur.” dedi.
YOKLUK VE YOKSULLUK GÜNDEMİ ERZURUM İÇİN İFTİRADIR
1 Kasım erken genel seçimleri sürecinde Erzurum ölçekli değerlendirme ve tespitlerini paylaşan Milletvekili Aydemir, ‘Türkiye’de milli iradenin en beliğ adresi ve adıyla ifadesi olan Erzurum’a bakalım.Temsilcisi olmakla müftehir bulunduğum bu aziz topraklarda 1 Kasım seçimleri öncesinde, AK Parti’ye muhalif duranların kurgulamaya çalıştıkları bir gündem var. Erzurum’u adına ve manasına yakışmayan bir tasvirle ifade..Onların gündemi ‘yokluk ve yoksulluk..’Ve üzülerek ifade ediyorum ki, dayanakları da tamamen cehalet ürünü.Son kullanma tarihi geçmiş düşünceler..TÜİK’in Bölgesel Gelir Dağılımı verisini ellerine almışlar ve bunu hakikaten çok cahilce şerh edip Erzurum en yoksul üç il arasında diye dikteye kalkışıyorlar.Satırbaşıyla, ’Cehlin ol mertebesi tahsil iledir’dedirten bu ithamı cevaplandıralım önce.Dayanak yaptıkları veri NUTS diye adlandırılan İstatistiki Bölge sınıflandırması ölçekli.Üç bölgeli. Erzurum bu istatistik bölgeler sınıflandırılmasında Düzey birde Kuzeydoğu Anadolu, Düzey ikide içinde Bayburt ve Erzincan’ın da yer aldığı KUDAKA Bölgesinde ve Düzey üçte de kendi adıyla yer alıyor. Düzey birde 12, düzey ikide 26 alt bölge ve düzey üçte de 81 il var.Veri Düzey iki bazında.İçinde Erzurum’dan başka Bayburt ve Erzincan da var.Bu üç ilin harmanlanmış sosyo ekonomik performans kriterleri yer alıyor.Üç ili barındırmasına rağmen, bölge Erzurum Bölgesi olarak tanımlanıyor ki, bu bir usul. İstatistiki Bölgelerin en kalkınmış en nüfuzlu ve nüfuslu iliyle adlandırılması.Bu muhalefet tutkunları da bunu Erzurum diye okuyor. Bu birinci hata.
İkincisi veri ‘Gelir dağılımı eşitsizliği’ üzerine. Yani bir bölgede toplam gelirin nüfusa dağılımı.
Nüfusun kaçta kaçı toplam gelirin ne kadarına sahip bahisli.Yoksullukla alakası yok.Ama onların tek maksadı var.. Erzurum’u negatif enerji ile bürümek, AK iktidarlar döneminde oluşan pozitif gündemi yok etmek. Erzurum için bir imaj kaymasını sağlamak. Eskilerin deyimiyle köy kurnazlığı yapıyorlar.” vurgusunu yaptı.
YOKSULLUK GÜNDEMİNİ REDDEDİYORUZ..
Erzurum ölçekli, Yatırım ekseninde muhalefet edenlere cevap veren Milletvekili İbrahim Aydemir şunları kaydetti: ‘Erzurum’u hangi mikyas ve ölçüyle yoksulluğun adresi olarak gösteriyorlar, anlamıyorum. Türkiye’nin 7’inci Teknik üniversitesiyle birlikte iki üniversiteye sahip olan ve üçüncü projelendirilmiş, eğitim şehri unvanını almış bir Erzurum’a rağmen.. Şehir hastanesinden ilçe devlet hastanelerine kadar insanın bulunduğu her alana hizmet sunan bir sağlık sistemi ve yatırımlarını barındıran, hava ambulans sisteminin konuşlandırıldığı, Erzurum’a rağmen.. Avrupa’nın gıpta ettiği TANAP, BTC enerji projeleri ana güzergahının Erzurum olmasına rağmen, Dünyanın en büyük 10’uncu kış spor ve turizm yatırımlarına sahip tek ülke ilinin Erzurum bulunmasına rağmen.. Ulaşım vizyonu 600 kilometrelik duble yollarla, Türkiye’nin en büyük alanda kurulmuş 4’üncü Havalimanıyla, lojistik köyle tarif edilen Erzurum’a rağmen.. Sadece bir yıllık bütçesi 15 milyar TL olan DAP gibi Doğu Anadolu tarımını yönlendiren kalkınma projesi ve idaresinde Erzurum’un merkez il hüviyetini taşımasına rağmen.. Onlar gerçeklere obsesif bakmayı sürdürüyorlar. Siyasette fay hattı oluşturmayı amaçlayan ve Erzurum’a yakışmayan bu yaklaşımlarıyla AK Harekete muhalif olanlar, gerçek olmayan beyanları ve bu ilin manasına uygun düşmeyen gündem anlayışlarıyla il karizma ve imajına darbe vuruyorlar. AK Döneme atılan iftiralardan daha önemli olanı budur. Erzurum’un Türkiye’deki imajı..
Zamanı ve Erzurumluyu iyi okuyamayanların muhalefet anlayışı bu maalesef. Ancak, Erzurum’da hakkı teslim edenler, ile 13 yılda hakim olan kalkınma ahenk, ritim ve enerjisini bilenler; bu güne dek iktidar oldukları dönemlerde ülke ve Erzurum adına hiçbir olumlu adım atmamışların oluşturmaya çalıştıkları algı travmasını, imaj kaydırma yaklaşımlarını 2002 3 kasımından bu yana sandıkta reddediyorlar.
AK Partinin sosyal ve ekonomik bazda ezber bozan yaklaşım ve açılımlarını paylaşanlar, milli irade ufkunda, bu retçi ve inkarcı söylemleri sandığa gömüyorlar.Galiba hazmedemedikleri budur.”
28 ŞUBAT ZULMÜNDE SESSİZ KALANLARIN KONUŞMAYA HAKLARI YOK
Türkiye’nin acı biçimde yaşadığı bir 28 şubat süreci olduğunu, dün bu zulme sessiz kalanların bugün meydanlarda maneviyat sömürüsü yaptıklarını söyleyen Milletvekili Aydemir, ‘Şimdi bu arada, AK Dava hareketine muhalif olanların inanç, fikir ve teşebbüs hürriyetlerine zincir vurulurken nerede olduklarını da sormak lazım. Ekonomide sınıfta kalan bu kesim, meydanlarda maneviyat nutukları atarken, 28 şubat zulüm kararnameleri altındaki imzalarını inkar edebilecekler mi? İnancı gereği başını örtenlere üniversite kapılarını kapatanlar, genç kızlarımızı başörtülerine sahip oldukları için ağlatanlar, inancının gereğini yaptıkları için kamudan dışlanan ve ötekileştirilmeye çalışılan kardeşlerimize ah çektirenler bunlar değil miydi? AK dönem öncesinde reva görülen inanç zulmü kimin eseridir? Dün tefekkür ve iman gayesine odaklanmış inanç sahiplerini 28 şubatlarla zulüm perdesi örten eller onların değil miydi? Bu halkı yıllarca ulaşımdan enerjiye, sağlıktan eğitime, kültürden turizme kadar hayata dair her alanda yatırımsız koyanlar, halka hizmet yolunda tek bir dikili ağaçları bulunmayanlar, şimdi yokluk ve yoksulluk edebiyatı yaparak halktan oy almanın peşindeler.
Bunlar, hakkı her daim teslim eden ve hakka her daim ram olan dadaşların irfanını, vicdanını yok mu sayıyorlar? Bakın burada bir şeyi daha vurgulayayım.. Şimdi sadece 9 ayda en az 10 kişi istihdam eden 153 şirketin kurulduğu, 287 yatırımın teşvik aldığı, kişi başına 9 ayda 3 bin 500 tl tutarında kamu hizmet harcamasının kaydedildiği bir Erzurum var. Nitelikli, yani ekonomiye yatırım olarak yansıyacak ölçütte kredi kullanımında Erzurum bölgede birinci sırada. Teknokent ve teknopark yatırımlarının projelendirildiği, ikinci organize Sanayi Bölgesinin, üçüncü Organize Tarımsal Sanayi Bölgesinin hazırlıklarına adres olan bir Erzurum. Erzurum ikinci üniversitesiyle eğitimli nüfusun toplam nüfusa oranının en yüksek olduğu 7 il arasında. Dünya Kış Turizmi literatüründe 14’ücü sıraya damga vurmuş bir Erzurum. Türkiye’de Eğitim Kampüslerinin yükseleceği 13 il arasında bu şehir. Tarihle çağdaşlığı buluşturmayı öngören Kentsel dönüşümde bölgesel cazibe merkezi. Alt ve üst yapısı çağdaş hizmetlerle SODES, KÖYDES projeleriyle örülmüş bir il. Erzurum’u yoksulluk şehri olarak tarife yeltenenlere ağızlarını çalkamalarını tavsiye ediyoruz. Bu şehre verilen hizmetleri, hayata geçirilen yatırımları hayal edemeyenlerin 1 kasımda yine ve yeniden sükutu hayale uğramaları kaçınılmaz olacaktır.” dedi.
6 YENİ BÜYÜK YATIRIM
Gelecek 4 yıllık dönem ölçeğinde Erzurum odaklı AK Parti Hizmet Hedeflerinden de bahseden Milletvekili İbrahim Aydemir şöyle konuştu: ‘Erzurum’un bir de 2023 yürüyüşü var ekonomide, sosyal alanda. Biz Durmak yok yola devam diyoruz ya..Erzurum’a hizmet veremeye, bu şehir ekonomisini, sosyal hayatını projelerle örmeye devam edeceğiz inşallah. Sayın Başbakanımızın müjdelediği üzere Erzurum yeni dönemde hafif raylı sisteme kavuşacak. Türkiye’nin ilk ve tek et borsası Erzurum’da kurulacak, il ülke besicilik sektörünü yönlendirecek. Aziz ecdadımıza vefa noktasında Erzurum’un tarihi şifrelerini barındıran Aziziye, Mecidiye, Hamidiye, Gülahmet başta olmak üzere tüm Tabyaları 2’inci Çanakkale Projesi kapsamında değerler dünyamıza sunulacak. ETÜ ile iki üniversiteye sahip olan ve bölgede üniversiteler şehri unvanını alan Erzurum’da üçüncü üniversite yükselecek. Bizim organize Tarım Sanayi Bölgesi projemiz var. Yeni dönemde bunu hayata geçirmeye odaklanacağız. Yani Erzurum yine devasa yatırımları içeren projelerin hayata geçirilme dönemini yaşayacak inşallah’
KAZANAN MİLLİ İRADE, KAZANAN ERZURUM OLACAK
Gazetecilerle yaptığı sohbetin son bölümünde dadaşlara bir mesaj veren Aydemir,‘Hayr-un nas, men yenfau-n-nas’, İnsanların hayırlısı, halka faydası olandır, buyruluyor hadisi şerifte. AK Parti’nin hizmet yaklaşımı bu. Halka hizmeti hakka hizmet biliyoruz. İman ediyoruz ki, Ziya Paşanın ifadesiyle:
‘Allah’a tevekkül edenin yaveri Haktır /Nâşad gönül bir gün olur şâd olacaktır.’
AK davanın bu ülkede, bölgede ve Erzurum’da 2002’den bugüne devam ettirdiği ‘Eşsiz zihin ve vicdan hareketi’ hiçbir kesintiye uğramadan halk irfan ve vicdanında akis bulmayı sürdürecektir. Birliği esas alan ‘Vahdet motifli AK Dava’ ülke insanını, bölge halkının ve dadaşların birleyici ve bütünleştirici bir tefekkürü olmaya devam edecektir. Erzurum, Anadolu’nun haritasını aşk ve iman ile uyandıran abide insanların terbiye bulduğu bir ocaktır.
Devlete, millete, hak için hizmet sunanlara sadakat ve vefada bir Zirvenin adıdır Erzurum. Ve bu sebepledir ki 13 yıllık süreçte AK sinerjiyle tarif bulan bir konumdadır. 1 kasım erken genel seçimlerinin öncelik ve özellikle Erzurum için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Kazanan Milli irade, kazanan Erzurum olacaktır. Allah hepimiz için hayırlısını nasip etsin..”dedi.