Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şu anda Türkiye'de 1 metrekarenin kontrolleri dışında olduğunu hiç kimsenin söyleyemeyeceğini belirterek, "Siz, bölücü terör örgütünün uzantısının eş başkanının söylediğine bakmayın. Kendisinde yüz olsa Parlamento'ya değil, Kandil Dağı'na çıkması gerekiyor, ama yok" dedi.
AK Parti Genel Merkezi'nde 'AK Parti Genişletilmiş Grup Toplantısı'nda konuşan Başbakan Erdoğan, 30 yıllık terör mücadelesinde önceki tedbirlerin taviz verilmeden alınmış olması durumunda Türkiye'nin çok farklı noktalara gelmiş olacağını belirtti. Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun teröre ortak çözüm üretmek için partilerden randevu istediğini ve Ak Parti'ye geldiğinde kendisi ile görüştüğünü belirterek, "Yandaş medyaları sağ olsun bu süreci de desteklediler, bayağı gayret de gösterdiler, sanki sıfırdan bir şey çıkıyormuş gibi. Hiç bir şey bu alanda yapılmamış gibi adeta genel başkanın bu çıkışını çok büyük bir gayret, böyle bir şey şu ana kadar olmamış, ilk defa böyle bir adım atılıyor gibi, bunu satmaya gayret ettiler. Biz kabul ettik, geldi. MHP kabul etmedi. Diğer partiyle böyle bir şeyi görüşemediler veya görüşmek istemiyorlar bilemem. Yanlarında üç arkadaşıyla beraber geldi. Ben de üç arkadaşımla beraber görüşmeyi yaptık" diye konuştu.
TERÖRLE MÜCADELE
Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti: "Daha önce de anlattım ve dikkat ederseniz, o dönemde yazılı ve görsel medya bunu nasıl sattı? 'On maddelik bir öneri paketi ile gidiyor' dedi. Önceden de bu öneri paketi dediklerini de medyaya da sattılar. Bu öneri paketi dedikleri neydi, sadece bir tespitti, teşhisti. İçerisinde öneri möneri yoktu. Geldiği zaman kendisine şunu söyledim, 'Sizin bu on maddeniz öneri mi, tespit mi?' arkadaşlarım da yanımda, şu anda da buradalar. E tabi bu bir tespitti, teşhisti. 'Bunu çalışarak, neler olabilir bunu konuşacağız, görüşeceğiz' dediler. Bekledim MHP ne dedi? 'Kabul etmiyor' dedi. Bakın size buradan bir teklif yapayım; ekranları başında da bizi seyreden vatandaşalar sesleniyorum, size burada bir teklif yapıyorum dedim. 'MHP, diğeri diğerleri neyse kabul etsin veya etmesin ana muhalefet partisisiniz ben size bir teklifte bulunuyorum, üç arkadaşınızı görevlendirin, ben de üç arkadaşımı. Hemen şu anda talimat veriyorum ve bu arkadaşlar hemen çalışmaya başlasınlar. Hazırlıklarını yapsınlar önümüze getirsinler biz de nihai kararı verelim ve yürütme olarak da iktidar olarak atmamız gereken adım neyse biz bunu atarız' dedik. Yardımcılarından bir tanesi aynen şu ifadeyi kullandı, 'Ama çok acele olmaz bu işler' dedi. 'Hele bi 2-3 ay geçsin' dedi. Ve ondan sonra iki-üç ay geçti hala gidiyor. Ama hala onlar bunu satmaya o candaş, yandaş medyaları ile beraber devam ediyorlar. Bizde bir söz var, 'Küçük at da kargalar da yesin' diye. Böyle atış olmaz. Bunları yutmak mümkün değil ve hale bakın bu konuda bir adım atmıyorlar ama bu kullanmaya çalışıyorlar. Sizin teröre yönelik yapacağınız hiçbir şey yok. Çünkü Türkiye'nin son 30 yılında sizin iktidar ortaklıklarınız var ne yaptıklarınızı biz biliyoruz."
Başbakan Erdoğan, aradan bir ay geçmeden CHP Genel Başkanı'nın ateşin üzerine benzinle giden bir tutum sergilediğini belirterek, "Sorumlu, sağduyulu davranmak yerine, sözünün eri olmak, sözünün arkasında durmak yerine terörden nemalanmanın, terör saldırılarından nemalanmanın, bir fırsata dönüştürmenin bir mücadelesini veriyor. Bakıyorsunuz CHP'li milletvekilleri akla ziyan açıklamalar yapıyor. Bakıyorsunuz bir CHP milletvekili alıkonuluyor, ardından büyük bir hayranlık, büyük bir muhabbet içinde açıklamalar yapılıyor. Bakıyorsunuz terör örgütünün hedef aldığı benim bakanlarımı, milletvekillerimi, bürokratlarını tamamen paralel şekilde CHP de hedefine alıyor" dedi.
Erdoğan, yazılı ve görsel medyanın patronlarına, yazarlarına seslenerek, "Kusura bakmayın, CHP'nin milletvekili siyasetçi de benim il başkanım, il başkan yardımcılarım, ilçe başkanlarım, belediye başkanlarım siyasetçi değil mi? Onları niye gündemde tutmuyorsunuz, onları neden yazmıyorsunuz? AK Partili oldukları için mi? Neden? Ortak fayda farklı sadece AK Partili olana ve AK Parti'ye yönelik saldırıdır. Sizin bu ülkede verdiğiniz hizmetler önemli değil ama terör örgütü ile icabında yandaş olanlar ortak miting düzenleyenler farklı" şeklinde konuştu.
"1 METREKAREMİZİN BİZİM KONTROLÜMÜZÜN DIŞINDA OLDUĞUNU HİÇ KİMSE SÖYLEYEMEZ"
Başbakan Erdoğan, sosyal medya kullanılarak bazı kesimlerce, yok burası işgal altında, burası terk edilmiş şeklinde yalan haberler yapıldığını vurgulayarak, "Utanır insan, ayıptır. Şu anda bu ülkede, bizim 1 metrekaremizin bizim kontrolümüzün dışında olduğunu hiç kimse söyleyemez" dedi.
İsim belirtmeden BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'a eleştiride bulunan Başbakan Erdoğan, "Siz, bölücü terör örgütünün uzantısının eş başkanının söylediğine bakmayın. Kendisinde yüz olsa Parlamento'ya değil, Kandil Dağı'na çıkması gerekiyor ama yok. Sen, bu milletin temsilcisi değilsin, utanmadan, sıkılmadan hangi yüzle geliyorsun da bu parlamentoda yemin ediyorsun. Çünkü bunların içi başka, dışı başka. '400 kilometre karenin bölücü terör örgütünün kontrolünde' olduğunu söylüyor. Tamamen terbiyeden muaf ve bu ülkenin değerlerinden uzak bir anlayıştır. Bu insanlar bu ülkede yönetime talipler olabilecek bir şey mi? Bunlar bu ülkede hiçbir zaman o bekledikleri o beklentilerine ulaşamayacaklardır. Her geçen gün eriyip yok olmaya mahkumdurlar. Eğer kendilerine çok daha rahat yer arıyorlarsa kendilerine adres verdim, Kandil'e gitsinler, ama bu Parlamento'nun içinde mücadele edeceklerse Anayasa ne emrediyorsa, hukuk neyi emrediyorsa o çerçevede hareket etmeye mecburdurlar. Etmedikleri takdirde de şu anda kendileri. Yargıya zaten gerekenleri söyledik, yargı da gereğini yapıyor, biz de Parlamento'da gereği neyse onu yapacağız" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, bu taşeron cinayet şebekesinin er ya da geç mutlaka çökertileceğini belirterek, tüm güvenlik ve istihbarat birimlerinin, tüm kurumların tarihte örneği görülmemiş şekilde bu meselenin üzerine gittiğini ifade etti. Erdoğan, "Bu caniler gereken cevabı alıyorlar ve alacaklar. Biz, nefretin, öfkenin, fitnenin diline asla teslim olmayacağız. Kim ki bu saldırılar sonrasında Kürt kardeşine, Türk kardeşine husumet beslerse, öfkeyle bakarsa, buğz ederse bilsin ki o terörün tuzağına düşmüştür. Terör doğrudan doğruya bizim kardeşliğimizi hedef alıyor, benim partimin içinde 60 civarında bölgenin milletvekili, Kürt kardeşlerim var. Eğer ölçüt buysa benim partimin içinde bu var zaten. Benim kabinemin içinde aynı şekilde Kürt kökenli kardeşim var. Bizim böyle bir derdimiz, sorunumuz, problemimiz yok ki. Biz, terörü inşallah en başta kardeşliğimizle, en başta uhuvvetimizle, birliğimizle ve bizim kendi değerlerimizden gelen o dinamik yapımızla başarısızlığa mahkum edeceğiz" diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Şu anda terör örgütü, Doğu ve Güneydoğu'da adeta intihar edercesine çocuk yaştaki mensuplarıyla yoğun bir terör uyguluyor. Aynı anda CHP senkronize şekilde, paralel şekilde Suriye üzerinden tahriplere girişerek hem Suriye'deki katliamlara hem de dolaylı olarak teröre lojistik destek sağlıyor" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde 'AK Parti Genişletilmiş Grup Toplantısı'nda konuştu. Erdoğan, CHP'nin bir süredir Suriye üzerinde AK Parti Hükümetlerini hedef aldığını belirterek, "Şuna açık söylemek durumundayım, bizim Suriye karşısında takındığımız objektif tavrın maalesef şu ana kadar Cumhuriyet Halk Partisi takınamamıştır" dedi.
CHP'nin Baas Partisi ile duygusal bir ilişki tesis ettiğine dikkati çeken Erdoğan, bu duygusal ilişkinin neticesi olarak şu anda başta Hatay olmak üzere Türkiye genelinde çok ciddi provokasyonların fitilini tutuşturma gayreti içinde olduğunu söyledi. Erdoğan, "Şu anda terör örgütü, Doğu ve Güneydoğu'da adeta intihar edercesine çocuk yaştaki mensuplarıyla yoğun bir terör uyguluyor. Aynı anda CHP senkronize şekilde, paralel şekilde Suriye üzerinden tahriplere girişerek hem Suriye'deki katliamlara hem de dolaylı olarak teröre lojistik destek sağlıyor" dedi.
CHP'nin bu tavrını özellikle de CHP'nin seçmeninin görmesini rica ettiğini belirten Erdoğan, bugün Hatay'da yapılan toplantılara bakıldığında, bütün bu toplantıların organizasyonlarına bakıldığında, bunların içinde yer alanların bir kısmının terörle ilişki halinde olan insanlar olduğunun görüldüğünü söyledi. Erdoğan, "CHP'li milletvekilleriyle beraber hareket ettiklerini duyuyoruz. Onlarla beraber bu ülkedeki maalesef terörle her an iç içe olan bazı örgütlerin olduğunu duyuyoruz. Şu anda CHP'nin çıkarlarını değil, Türkiye'ye hasmane tutum içinde olan çevreler ve rejimlerin çıkarlarını gözetiyor" diye konuştu.
"CHP SURİYE'DE YAPILAN TOPLU KATLİAMLARI DİLE GETİRMİYOR"
CHP'nin Suriye'de yapılan toplu katliamları, işkenceleri, çocukların katledilmesini dile getirmediğini belirten Erdoğan, "Sabah akşam kampları konuşarak gizli ya da açık şekilde, doğrudan Baas rejimine destek veriyor. CHP'nin güdümündeki gazetelere bakıyorsunuz, onlar çok daha kötü. Aslında CHP Genel Başkanının, CHP Milletvekillerinin cesaretle dile getiremedikleri niyetlerini bu gazeteler dile getiriyor. Onlar doğrudan Esed zulmüne çanak tutuyorlar" dedi.
Başbakan Erdoğan, CHP'nin Hatay'daki kampa yapmak istediği ziyareti hatırlatarak, "Bugün yandaş medyalara bakıyorsunuz. Bakıyorsunuz, 'Bilmem Albay, bilmem neyi orada görmüşler' E, ne olmuş görmüşlerse? Görecek tabii. General de var, Albay da var, Subay da var. O insanlar neden dolayı buraya geldi? Güvenli kardeş olduğumuz için oradaki zulümden kaçarak geldi. 'Kampı ziyaret edeceğim' dediğinde de oyun bozanlık yapıp gitmedin. Gitmedin de ne oldu? Komisyon diğerleriyle gitti. Çünkü dert başka. Amaç, provokasyon yapmak. Zihinleri bulandırmak" diye konuştu.
Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti:
"AK Parti olarak Türkiye siyasetine 3 dönem kuralını getirdik. Bu ilkeyi getirdiğimizde birçoğu buna inanmamış, bunun mutlaka çiğneneceği bu sözün tutulmayacağı yönünde hayalleri kurmuşlar. Biz verdiğimiz sözü tutarız. Sözümüzü tutuyoruz, tutacağız."
İHA