Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Birçok ülke ekonomisinin daraldığı veya çok cüzi büyüme kaydettiği ortamda Türkiye yüzde 4.3 oranında büyüdü. Türkiye çok farklı bir konumda olduğunu dünyaya gösterdi.
Bugün açıklanan büyüme rakamları ilk 3 aya ait. 17 ve 25 Aralık darbe girişimlerinin olumsuz etkisine rağmen büyüme sürdü.
25 Aralık'ta darbe yapabilselerdi, örgüt lideri dedikleri şahsımdan başlayıp bakanları, yakın çalışma arkadaşlarımı, küresel ölçekte projeleri yapan işadamlarını yargılayacaklardı.
Darbe girişimi başarısız olunca, belgeleri imha etmek istediler.
Darbe girişimi başarılı olsaydı bu büyüme oranlarını göremeyecektik, tuzağı bozduk.
Türkiye'nin kararlılık içinde büyümesini sürdüreceğiz.
Gezi olaylarının sebebi ağaçtır, parktır dediler. Hemen ertesi günden itibaren ağaç, park değildi. Gezi olaylarında başka hesaplar görülmek istendi.
17 ve 25 Aralık operasyonlarında amacın yolsuzluk olduğunu iddia ettiler. Amaç hükümeti devirmeye çalışmaktı. Türkiye uçurumun kenarından döndük. Gerçek amacı görmemiş olsaydık 77 milyon eski Türkiye'de yaşıyor olacaktı.
Merhum Menderes, son derece nazik bir insandı. Ruhu şad olsun. Millete yaptığı hizmet karşılığında idam edileceğini hiç düşünmemişti. Sanmayın ki, bu Vandallar, Türkiye düşmanları karşısında yumuşak davranırsan geri adım atarlar. Türkiye düşmanlarına hoşgörü göstermeyiz, öfkemizi de esirgemeyiz. Başbakan çok sert diyorlar, sen darbe senaryoları yapacaksın ben yumuşak başlı olacağım.
Gezi olaylarında, 17 Aralık'ta başarısız oldular. Şimdi terör meselesinde harekete geçiyorlar. Doğu ve Güneydoğu'da bazı il ve ilçelerde gösterilen şımarıklık artık sınırları zorlar bir hale geldi.
Neymiş çözüm süreci sekteye uğramasın diye müdahale edilmemiş. Garnizonun içerisinde bayrağı indireni herhalükarda indireceksin, gereğini yapacaksın. Herhalde ben Ankara'dan gelip orada bayrağı indireni oradan indirmeyeceğim. Oradaki görevli indirecek. Askerin, polisin bahanesi olamaz. Gereği neyse onu yapacaksın.
Çözüm süreci sekteye uğramasın diye askerin, polisin bahanesi olamaz. Yollar kesiliyor, polisi, jandarması haddini bildirecek. Devletin görevi yol emniyetini, can emniyetini sağlamaktır.
Türkiye Cumhuriyeti bayrağına bu saldırıyı yapan alçak, bunu arkadan seyreden alçaklar, efendileri tarafından ölmeye gönderilmiş piyondan farkı yoktur. Askeri personel de gerekli önlemi almayarak başka bir istismarın önünü açtı. İhmali olanlardan hesap sorulacak. iki tanesi görevden alındı.
Yazılan senaryo çok açık, o maşa orada vurulursa terör örgütü ve HDP tarafından kitleler provoke edilecek. Eylemi yaparsa MHP ve CHP tarafından istismar edilecek. O hain vurulsaydı doğu karıştırılacaktı. Vurulmayınca kuzey, güney, batı karıştırılıyor. MHP yeniden şehit cenazeleri gelsin diye pusuda bekliyor. CHP, kendisine iktidar alanı açılsın diye her türlü kaos ortamını destekliyor.
Paralel medyanın gazete sayfalarına bakın son olayları çatışma olması için kullandıklarını göreceksiniz.
Bu ülke sadece 30 yıldır terörle mücadele etmiyor, bu bataklıkta yetişmiş bu kirli zihniyetle de mücadele ediyor.
Bunlar için en iyi Kürt ölü Kürt'tür. En iyi Alevi ölü Alevi'dir. Hiçbir zaman yaşatmanın yanında olmadılar. Cenaze olduğunda akbabalar gibi o cenazelerin başına çöreklenmekten çekinmediler.
Terör örgütünün yaptığı alçakça eylemleri benim Kürt kardeşime genellemesin. Ne terör örgütü ne HDP benim Kürt kardeşlerimi temsil etmiyor.
Büyük devlet üç beş piyonun tahrikiyle yolundan sapmaz.
Çözüm sürecini muhafaza edecek ve ilerleteceğiz.
Tam da demokrasi filizleri çiçek açmışken an başta bölge halkı bunlara fırsat vermeyecek.
Bunları korkutan Diyarbakır'da annelerin itirazı oldu. Annelerin eylem yapması bunları şaşırttı.
Okmeydanı'nda yaşlı teyze yüzleri maskelilere hesap soruyor.
Sabrımızın da sınırı var. Yeni Türkiye'nin kazanımlarını sabote etmek isteyenlerin gözlerinin yaşına bakmayız.
Eğer HDP bir siyasi parti olmayı beceremezse Kürt kardeşlerimizle el ele verir onlarla birlikte yürürüz.
Çok büyük mesafe kaydettik. Çözüm sürecini çok daha ileri safhalara taşıyacağız.