“Bilimle aydınlık yarınlar” projesi başladı

Çocukların varlık ve olayları zihinlerinde simgelere dönüştürmelerinde algısal uyarıcıları düzenleme yeteneklerinin ve bu yeteneklerin gelişiminin çok önemli olduğunu belirten Kızılay Derviş Hopikoğlu Anaokulu öğretmenlerinden Burcu Belir, başlattıkları projeyle çocukların bilime olan meraklarını uyandırmayı amaçladıklarını söyledi.

BELİR: ÇOCUKLARIN BİLİM YOLCULUĞU İÇİNDE OLMAK ÇOK KEYİF VERİCİ

Bilimle Aydınlık Yarınlar eTwinning projesi bağlamında birçok etkinlik yaptıklarını belirten Belir, “Bilimle Aydınlık Yarınlara, 4-14 yaş aralığındaki çocukları kapsayan ve çocukların bilime karşı olan merak duygularını uyandırarak onları öğrenmeye teşvik etmek için oluşturulan bir eTwinning projesidir. Amacımız, merkeze aldığımız bilimi soyut bir kavram olmaktan çıkarıp gerçek hayatla buluşturarak somutlaştırmaktır. Bu bağlamda birçok etkinlik gerçekleştirdik. Örneğin duyu organımız olan kulak üzerine yoğunlaşarak görevini nasıl yerine getirdiğini öğrenmeye çalıştık. Bilim tarihine adını altın harflerle yazdıran önemli isimlerden Albert Einstein’i öğrendik ve onun yerine geçerek drama yaptık. Suyun kaldırma kuvvetinin ne olduğunu ve gemilerin suda neden batmadığını deneylerle anlamaya çalıştık. Uzayın derinliklerine odaklanarak güneş sistemimizi kavramaya çalıştık. Bunun gibi daha birçok etkinliğimiz olacak. Çocuklarımızın katılımından ve büyük bir merakla konulara odaklanmalarından büyük bir mutluluk duyuyorum.” dedi.

Projenin tanıtımı için Kızılay Derviş Hopikoğlu Anaokulu Müdürü Eda Saygı, Evliya Çelebi İlkokulu Müdürü Fikri Karagülle ve Evliya Çelebi İlkokulu Müdür Yardımcısı Kurtuluş Köse’yi ziyaret ederek bilgilendirme yaptıklarını da belirten Neşeli Boncuklar Sınıfı Öğretmeni Burcu Belir, aldıkları geri dönüşten memnun olduklarını söyledi.

SAYGI: PROJEYİ ÇOK ÖNEMSİYORUZ

Proje hakkında bir değerlendirme yapan Kızılay Derviş Hopikoğlu Anaokulu Müdürü Eda Saygı ise çocukların bilimle erken yaşlarda tanışmasının önemine dikkat çekerek “Yapılan araştırmalar, çocuklara doğrudan bilimin tanımının verilmesi yerine çocukların gelişim düzeylerine uygun sistemli bilimsel yaşantılar ile bilime yönelik görüş geliştirmelerinin sağlanmasının daha önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Okul öncesi dönem çocukları gözlem yaparak ve duyu organlarını aktif olarak kullanarak öğrenirler. Onlara sunulacak zengin uyarıcı ortamlar, çocukların gözlemleri aracılığıyla farkındalıklarını arttırmaya ve algılarını geliştirmelerine yardımcı olarak bilim eğitimi standartlarına ulaşmalarına katkı sağlar. Bu nedenle Burcu öğretmenimizin öncülüğünde gerçekleştirdiğimiz projeyi çok önemsiyorum. Hedefimiz öncelikle araştırma becerisi olan sorgulama ve eleştirel düşünme yapabilen, üretici, iş birliğine açık bireyler yetiştirmek ve günümüz eğitiminin temeli olan Yapılandırmacı Yaklaşım’dan hareketle günlük hayatta karşımıza çıkan durumların bilimle olan bağını çocuklara fark ettirmektir. Umarım onlara bilimi sevdirmeyi ve meraklarını bu yönde kullanmalarını sağlamayı başarabiliriz.” diye konuştu.