AK Parti’nin Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Kimse kusura bakmasın, tarafsızlık adı altında siyaset üstü olmak, siyaset üstü olmak adı altında devletin tarafını, statükonun vesayetin tarafını tutacak değiliz. Bizim tarafımız bellidir. Biz milletin tarafıyız. Biz milletin hizmetkarıyız. Cumhurbaşkanı statükonun bekçisi değildir, vesayetin koruyucusu değil; millet ve devletini kucaklaştırandır” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçim kampanyaları kapsamında havayoluyla Denizli’nin Çardak Havaalanı’na indi. Başbakan Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan daha sonra karayolu ile Denizli’ye geçti.
İlk olarak Denizli Valiliği’ne geçen Başbakan Erdoğan, burada Vali Abdülkadir Demir’den çalışmalar hakkında bilgi aldı. Daha sonra mitingin yapılacağı 29 Ekim Bulvarı’na hareket eden Erdoğan’ı Denizli ziyaretinde, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, Genel Başkan Danışmanı İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, Denizli milletvekilleri Mehmet Yüksel, Bilal Uçar ve Nurcan Dalbudak, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan da eşlik etti.
KALABALIĞA GÜL SUYU SIKILDI
Başbakan Erdoğan, kürsüye gelmeden önce kalabalığın üzerlerine gül suyu püskürtüldü. Miting alanını kaplayan evlere Başbakan Erdoğan’ın dev posterleri asılırken, yazan yazılarda milli iradeye vurgu yapıldı.
Alkışlar eşliğinde kürsüye gelen Cumhurbaşkanı adayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, vatandaşların mübarek Ramazan ayını tebrik etti. Vatandaşların kendisine gösterdiği ilgiye teşekkür eden Erdoğan, “En son 1 Mart’ta Denizli’ye gelmiştik. Denizli iftiralara kulak asmadı, şer ittifaklarına aldanmadı, milli iradeye sahip çıktı. Sandığa sahip çıktı. Başbakanına sahip çıktı. Bir kez daha sandıkta tarih yazdı. 30 Mart’ta Büyükşehir Belediye Başkanına verdiğiniz yüzde 45 oranındaki oy desteğine teşekkür ederim. Denizli artık büyükşehir. Söz verdik, sözümüzü tuttuk. Osman Zolan’a başarılar diliyorum. 5 yıl boyunca Denizli daha da büyüyecek. En ücra köylere kadar Denizli’nin çehresi daha da değişecek” dedi.
"VESAYETLERE SON VERDİK"
12 yıldır hem Denizli’yi, hem de diğer 80 vilayeti büyütmenin gayreti içinde olduklarını belirten Başbakan Erdoğan, “Şehirlerimizi, köylerimizi, ilçeleri değiştirdik. Ekonomisiyle, dış politikasıyla, demokrasisiyle çok farklı bir Türkiye’yi, yeni ve büyük Türkiye’yi sizinle inşa ettik. Önemli reformlar yaptık, çetelerle mücadele ettik, onların hakimiyetine son verdik. Vesayetlerin hepsine son verdik. Yolsuzlukla, yasaklarla, yoksullukla mücadele ettik. Ekonomisiyle, dış politikasıyla büyük bir ülke, bayrağıyla, devletiyle milletiyle daha onurlu ve gururlu bir Türkiye var. Geçmişte sürekli ver diyen hükümetler vardı, şimdi al diyen hükümet var. Geçen ay Almanya’nın Köln şehrine gittik, ardından Avusturya, ardından Fransa’daki vatandaşlarımızla kucaklaştık. Hepsi de büyüyen Türkiye’den yeni Türkiye’den gurur duyuyor. Büyük bir devletin vatandaşı olmanın haklı sevincini yaşıyorlar. Artık bu milletin evlatları dünyanın her yanında ‘Ben Türkiyeliyim’ diye göğsünü gererek bunu ifade ediyor. Sizin desteğinizle yeni bir Türkiye inşa ettik 12 yıl boyunca çok çalıştık, mücadele ettik. Yeni Türkiye’yi imar ettik. Eski Türkiye’nin tüm izleri henüz silinmedi. Tek parti CHP yönetiminin 27 Mayıs darbesinin, 12 Eylül darbesinin izleri henüz tam olarak silinmedi. Anayasayı değiştirmek için çok mücadele ettik. Ama yeni bir anayasa yapmak mümkün olmadı, muhalefet buna izin vermedi. Yeni Türkiye’ye yakışan bir anayasa yapmak için mücadelemiz sürecek” diye konuştu.
"TÜRKİYE’DE MUHALEFET SORUNU VAR"
Eski Türkiye’den bugüne gelen eski bir sorun daha olduğunu, bunun da muhalefet sorunu olduğunu kaydeden Erdoğan, “Türkiye gelişir dönüşürken muhalefet değişemedi, dönüşemedi. Yeni Türkiye’ye uyum sağlayamadı. Dış politikası, ekonomisiyle büyük bir Türkiye’nin maalesef büyük düşünen ufku olan bir muhalefet olmadı. CHP eski CHP. CHP eski Türkiye’yi özlüyor. Eski Türkiye’nin hayaliyle yaşıyor. Darbelerin, yasakların, yoksulluğun, yolsuzluğun olduğu, itibarı yıpranmış bir Türkiye hayal ediyor. Ne yazık ki MHP de CHP’nin vagonu olmuş durumda, kendi iradesiyle hareket edemiyor. CHP ne yaparsa MHP de onu yapıyor. Pensilvanya ne talimat veriyorsa onu yapıyor. HDP’nin durumunu zaten biliyorsunuz. Türk bayrağını kendi kongrelerinde asamayacak kadar düşmanlar. Kendi iradesiyle siyaset yapmak yerine emir ve talimatla işi götürmeye çalışıyor. Bunlar arazide niye yoklar, neredeler? Adeta saklambaç oynuyorlar. 30 Mart’tan sonra kendilerine bir çatı aradılar, gittiler o çatının altına saklandılar. Hiçbir yerde yoklar. Oradan oraya dilekçe verip, hakaret ederek işi idare etmeye çalışıyorlar. Ana muhalefetin genel müdürü bana yine küfürler yağdırdı. Ey Kılıçdaroğlu, benim aldığım edep dersi sana aynı dilde cevap vermeye müsaade etmez. Biz siyaseti böyle öğrendik, siyaseti de böyle yaptık. Böyle yaptığımız için milletimiz 8 seçimdir bizi iktidardan indirmiyor. Biz biliyoruz ki, kem söz sahibine aittir. Bunlar Gezi'de de aynı şeyleri yaptılar. Varsın yapsınlar. Dik duracağız, dikleşmeyeceğiz. Biz sadece rükuda eğiliriz. Başka asla. Bizde kula kulluk yok, sadece Hakka kulluk var. Zaten kula kul olanlarla yolumuz ayrılıyor, Hakka kul olanlarla beraber yürüyoruz. Bütün bunların karşısında büyük yeni Türkiye’yi özleyen, hayal eden ve gerçekleştiren bir AK Parti var. AK Parti vizyonu, ufku olan bir partidir. AK Parti milletin kurduğu, millete ait bir partidir” açıklamasını yaptı.
"BİZ MİLLETİN TARAFIYIZ"
Eski Türkiye’den bugüne gelen bir meselenin de cumhurbaşkanlığı meselesi olduğunu belirten Erdoğan, “27 Mayıs darbesiyle birlikte cumhurbaşkanı makamına milletin karşısına koydular. Devlet ve millet ayrı olmayacak, kucaklaşacak dedik. Artık cumhurbaşkanını bizzat millet seçecek dedik. Türkiye yüzde 69 oy oranıyla bunu destekledi. Yüzde 59 oy oranıyla buna evet diyen Denizli halkının karşısına CHP, MHP zihniyeti ve diğerleri nasıl gelecekler? Denizlili kardeşlerimden hangi yüzle adaylarına oy isteyecekler? Diyorlar ki Erdoğan büyük imkanlarla bu yarışa girdi. 5 parti bir araya gelip bir aday çıkardılar. Şu anda bütün medya gruplarıyla, yandaşlarıyla bir araya geldiler. Mesele bu. Biz de milletimizle yola çıktık. Eski Türkiye’den kalma bir sorun daha ortadan kalkıyor. 10 Ağustos’ta cumhurbaşkanını millet seçecek. Cumhurbaşkanı tarafsız olmalı diyorlar, siyasetin dışında olmalı diyorlar. Niye? Cumhurbaşkanı bu cumhurun bu milletin başkanı değil mi? Cumhurbaşkanı ayrı, cumhur yani halk ayrı olabilir mi, devlet, millet ayrı olabilir mi? Cumhuriyet ile cumhur arasında mesafe olabilir mi. Bugüne kadar gelmiş hangi cumhurbaşkanının hangisi tarafsızdı. Hepsinin de bir siyaseti vardı, bir tarafı vardı. Kimileri milletin tarafını tuttular, kimileri devletin tarafını tuttular. Kimse kusura bakmasın, tarafsızlık adı altında siyaset üstü olmak, siyaset üstü olmak adı altında devletin tarafını statükonun vesayetin tarafını tutacak değiliz. Bizim tarafımız bellidir. Biz milletin tarafıyız. Biz milletin hizmetkarıyız. Cumhurbaşkanı statükonun bekçisi değildir, vesayetin koruyucusu değil, millet ve devletini kucaklaştırandır. Siz destek verirseniz, oy verirseniz bizi bu göreve tayin ederseniz, sizin tarafınızda olacak, yine milletim için koşacak ve koşturacağım” ifadelerini kullandı.
'ÇATI ADAY'A ELEŞTİRİ
İsim telaffuz etmeden Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’na göndermede bulunan Erdoğan, “Bir Cumhurbaşkanı adayına soruyorlar ‘Siz bu karayollarını ne yapacaksınız’ diye. Verdiği cevap ‘O benim işim değil’. Niye? Çünkü siyasetin insan yönetme sanatı olduğunu, insana hizmetkar olma sanatı olduğunu bilmeyenden cumhurbaşkanı olmaz. Anayasamızda cumhurbaşkanı tanımlanırken, yürütmenin başı deniyor. Bu ülkede kuş uçsa cumhurbaşkanının bundan haberi olacak. Sen Babadağ’ın, Çivril’in yolları nedir, Denizli Manisa bağlantısı nedir, Aydın Denizli bağlantısı nedir bilmiyorsan senden bir şey olmaz. Onun için biz koşacağız, suyuyla da, yoluyla da, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün bitirilmesiyle de ilgileneceğiz. Kocaeli Dilovası’ndan Karamürsel’e köprünün yapımıyla da ilgileneceğiz, yeni köprüler, boğazın altından yeni çift katlı tüp geçitleriyle de ilgileneceğiz. Havaalanlarının sayısını arttıracağız. 12 yıldır yaptığımız hiçbir yatırım yarım kalmayacak. Biz cumhurbaşkanı makamını dinlenme makamı olarak görmüyoruz. Orası istirahat değil hizmet makamı. Türkiye’nin ekonomi, dış politikasında demokratikleşme adımlarında AB adaylık sürecinde hiçbir değişiklik olmayacak. Seçilmiş bir cumhurbaşkanı, bir başbakan uyum içinde Türkiye’yi şaha kaldıracağız. Başbakan olarak Denizli’nin tüm meseleleriyle ilgilendim. Belediye başkanlıklarını bize verdiniz. İnşallah cumhurbaşkanı seçilirsek hem şahsım cumhurbaşkanı olarak, hem de yerimize gelecek başbakan yine Denizli ve 81 vilayet için çalışacak. 12 yılda hem Türkiye’ye, hem ülkeye büyük yatırımlar kazandırdık. Denizli’ye eski rakamla 9 katrilyon TL yatırım yapıldı. Antalya-Denizli hızlı tren çalışmalarını başlattık. Cumhurbaşkanı görevim boyunca Denizli’deki tüm yatırımların hizmetlerin takipçisi olacağım. Hiçbir eser yarım kalmayacak. Cumhurun başkanı millete hizmet yolunda koşmalı, terlemeli, bu can bu tende oldukça bu ülkeye hizmet yolunda devam edeceğiz. Paralel yapıyla mücadele yeni dönemde de devam edecek. Onların okullarından çocuklarınızı alın. Devletin okulları bize yeter. Türkiye’ye millete kumpas kurmaya çalışan bu hain yapıya, siz 30 Mart'ta dersini verdiniz. Sizden aldığımız yetkiyle bunlara karşı hukuk içinde gereğini yapıyoruz, yapacağız” şeklinde konuştu.
"BİZİM DAVAMIZ HİZMET DAVASIDIR"
Çözüm ve kardeşlik sürecinin aynı kararlılıkla devam ettiğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bayrağımız, ortak değerlerimiz üzerinden tahrik ve sabotajlara girmek isteyenlere prim vermeyecek, onların tahriklerine aldanmayacağız. 77 milyon kardeş olarak yolumuza devam edeceğiz. Bir olacağız, diri olacağız. Yaradılanı Yaradan'dan ötürü seveceğiz. Tek bir davamız olacak o da millete hizmet davasıdır. Oturan değil, koşturan bir cumhurbaşkanı olacak. Hak için, halk için çalışan, didinen bir cumhurbaşkanı göreceksiniz. Bizim kutlu davamızın adı millete hizmet davasıdır. Bizim kutlu yolculuğumuz millete hizmet yolculuğudur.”
"HERKES SANDIĞA GİTSİN"
10 Ağustos’ta sandıklarda tarih yazılacağını söyleyen Erdoğan, “Hepinizin sandığa gitmesini ve kapı kapı çalışmanızı istiyorum. Tatilde olanları muhakkak geri çağırın. Bu büyük tarihi olaya şahitlik etmenizi, yarın evlatlarınıza o tarihi olayda benim de oyum var diyeceksiniz. Bu tarihi olayda sizin de mührünüzün olmasını istiyorum” diye konuştu.
“TÜRKİYE SADECE CUMHURBAŞKANINI SEÇMEYECEK, BİR DÖNEMİ SONA ERDİRİP YENİ BİR DÖNEMİN SAYFALARINI AÇACAK”
- AK Parti'nin Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Pensilvanya’nın CHP’yi ve MHP’yi de güdümüne alarak başlattığı darbe girişimi hiç şüphesiz bunların en alçakçası, en sinsisi, en tehlikelisiydi. Son nefesimi verinceye kadar bu mücadeleyi sürdüreceğim” dedi.
Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası kapsamında Denizli Özay Gönlüm Meydanı'nda düzenlenen mitingin ardından Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan tarafından Adalet Parkı’nda verilen iftar programına katıldı.
İftar programı kapsamında alanı dolduran yaklaşık 15 bin kişiye iftar yemeği dağıtıldı.
Cumhurbaşkanlığı adaylığı için Samsun'dan kutlu başlangıç yaptıklarını ifade eden Erdoğan, Denizli'nin de kendilerini yine bağrına bastığını söyledi.
Her seçimde AK Parti'yi birinci parti yapan Denizli’nin 10 Ağustos'ta da farkını ortaya koyacağını işaret eden Erdoğan, “Ben buna inanıyorum. Denizli'den rekor bir destek bekliyoruz. Türkiye sadece cumhurbaşkanını seçmeyecek, bir dönemi sona erdirip yeni bir dönemin sayfalarını açacak. Ülkemize hizmeti yeni bir formatla, yeni bir unvanla sürdüreceğiz. Ahmet Hulusi'nin 95 yıl önceki 'korkmayın' tavsiyesi rehberimiz oldu. Mehmet Akif Ersoy'un İstiklal Marşı'nı yazarken 'korkma' diye yazması ilham oldu. Vesayetin hiçbir çeşidinden korkmadık, üstesinden geldik” diye konuştu.
“EN ALÇAK, EN SİNSİ, EN TEHLİKELİSİ”
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Nice siyasi, sosyal, uluslararası krizle karşılaştık çünkü Türkiye'nin güçlenmesini, ayağa kalkmasını kimse istemiyordu. Güçlü bir Türkiye farklıdır. Bunu hazmedemeyenler sadece içeride değil dışarıda da vardı. Umudumuzu asla kaybetmedik, hedeflerimizden asla vazgeçmedik. Milletimiz desteğiyle, kararlı duruşuyla bütün badireleri, bütün kapımıza dayanan krizleri aşmayı başardık. Bu süreçte önümüze engel çıkartıldı. Hükümetimize, partimize karşı birçok tuzak kuruldu. Birçok oyun oynandı. Bunların bir kısmı beklediğimiz, öngördüğümüz, hazırlıklı olduğumuz şeylerdi. Ama bazı tuzaklar açıkçası bizi bile şaşırttı. Bizi bile dehşete düşürdü. Pensilvanya’nın CHP’yi ve MHP’yi de güdümüne alarak başlattığı darbe girişimi hiç şüphesiz bunların en alçakçası, en sinsisi, en tehlikelisiydi. Bu meseleyi bizim şahsi ve aile meselemiz olarak gördüler. Görmeye de devam ediyorlar.”
DİNLEMELER
Dinlemeler konusuna da değinen Erdoğan, “Kriptolu telefon dediğimiz özel hatlardır ve bu telefonların dinlendiğinde birileri hala inanmıyordu. Hamdolsun dedim ya inlerine gireceğiz, ilgili bakanlık tespitleri getirdi. Nasıl dinlemişler, kimler tarafından dinlenmişler. Cumhurbaşkanlığından tutun, TSK, bakanlıklar tek tek dinlenmiş. Bunlarla şantaj kasetleri hazırladılar, istediklerini istedikleri yere çektiler. Bu ulusal güvenliğimizi, ulusal birliğimizi tehditti. Bu mücadeleyi cumhurbaşkanlığı makamına çıktığında asla bırakmaya niyetli değilim. Son nefesimi verinceye kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Bu milletin birliğini, beraberliğini bozma kimsenin hakkı değil” şeklinde konuştu.
“SONUNA KADAR MÜCADELE EDECEĞİM”
Erdoğan, şöyle konuştu: “Pensilvanya'da inzivaya çekilmene gerek yok. Gel Bursa'ya, gel İstanbul'a, oralarda inzivaya çekil. Niye buralarda durmuyorsun da oralarda duruyorsun. Yoksa oralardan mı medet umuyorsun? 17 Aralık, Türkiye'nin hedeflerine çok büyük saldırıydı. Şahsıma değil, Türk milletine diz çöktürmek hedefteydi. Ülkemize yönelik son saldırı Pensilvanya'nın bürokrasideki eli tarafımıza uzanmak istendi. Milletimizin desteğiyle hamdolsun bertaraf ettik. Türkiye'nin böyle taarruzlara uğramaması için tedbirler aldık. Cumhurbaşkanı seçilirsem yılmayacak bu konuyu da adım adım takip edeceğim. Bu kirli ve hain yapıyla sonuna kadar mücadele edeceğim.”
“LOBİNİN ADAMI DEĞİLİM”
Türkiye’de cumhurbaşkanlığı seçimlerinin hep sancılı olduğunu hatırlatan Erdoğan, “Cumhurun değil, seçenlerin, lobilerin temsilcileri olarak hareket etmişlerdir. Bu kardeşiniz herhangi bir lobinin adamı olarak gelmiyor, milletin içinden milletin adamı olarak geliyor” dedi.
2007 yılında cumhurbaşkanlığı seçiminin krize dönüştürüldüğünü dile getiren Erdoğan, “Hiçbir seçimde olmayan tahammüller ihdas edildi. Halk oylamasına gittik, yetkiyi vekillerden aldık asıllara, size verdik. Soruna kalıcı çözüm getirdik. Bir ayımız var, cumhurbaşkanını cumhurun bizzat kendisi seçecek. Muhalefet partileri halkın seçmesini engellemek için hayır kampanyaları düzenlediler. Şimdi bunlar nasıl halka gidecekler. Halkın seçmesini istemediniz, şimdi niye halka gidiyorsunuz. 367 garabetini siz çıkardınız. 10 Ağustos'ta millete gelecekler. Milletim inanıyorum ki gereğini ortaya koyacaktır. O zamanki düzenlemeyle yüzde 69 oranla kabul edildi. O dönemde karşı olanlar şimdi ittifak halindeler. Bunlar ruh ikizi, hatta ruh üçüzüdür. 40 çürük yumurtayı bir araya getirseniz bir sağlam yumurta etmez. Bu defa da hüsrana uğrayacak, milletimizden hak ettikleri dersi alacaklar” ifadelerini kullandı.
CHP'nin bir yandan adaylık çalışması bir yandan da kendi çalışmalarına kulp takmaya çalıştıklarını ifade eden Erdoğan, “Anayasa Mahkemesi ikinci adresleri zaten. Şimdi de YSK'ye başvurup siyaset dışı aday olsun dediler. Adama sormazlar mı niye partinin içinde duruyorsunuz. ‘Biz yetkilerimizi sonuna kadar kullanacağız’ dedikçe rahatsız oluyorlar. Alışmışlar. Ülkeyle milletle işi olmayan cumhurbaşkanı onların tercihi olabilir. Milletimizin de tercihi olmadığını biliyoruz” diye konuştu.
“ANLAYIŞIMIZ HİZMET”
Farklı bir cumhurbaşkanı olacağını kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Her sözümüz gibi inşallah bu sözü de tutacağız. Gereğini yapacağız. AK Parti'nin temsil ettiği anlayış milletin, bu ülkenin zihnini, kalbini oluşturan anlayıştır. Bizim partimiz fanilerle kani bir parti değildir. Necip Fazıl'ın şiirinde gibi ben varım anlayışına sahiptir. Bizim anlayışımızda sadece ve sadece millete hizmette yarış vardır. Hizmet yarışını milletimizin teveccühüyle yürüteceğiz. Cumhurbaşkanlığımız döneminde de Türkiye'nin 2023 hedeflerini adım adım takip edeceğiz. Hiçbir kazanımın heba olmasına izin vermeyeceğiz. Devletimizin bütünlüğü, milletimizin birliği, bayrağımız için en küçük tavize müsamaha göstermeyeceğiz.”
Erdoğan, Denizlililere 10 Ağustos'a kadar çok sıkı çalışmalarını ve sandıkları boş bırakmamalarını istedi.