Ana Sayfa Gundem Ekonomi Siyaset Asayiş Eğitim Spor Kültür & Sanat Sağlık & Yaşam Araştırma Polemik Bölge Türkiye
Savunma Sanayisinde tarihi süreç
Savunma Sanayisinde tarihi süreç
Aliyev’den teşekkür
Aliyev’den teşekkür
Bakanlık bin 331 personel alacak
Bakanlık bin 331 personel alacak
Tekin’den öğrenci ve öğretmenlere sürpriz ziyaret
Tekin’den öğrenci ve öğretmenlere sürpriz ziyaret
14 Üniversiteye Rektör ataması
14 Üniversiteye Rektör ataması
HABERLER>GUNDEM
3 Temmuz 2015 Cuma - 10:52

Çin’e lanet yağdırdılar

Tüm Türkiye’de olduğu gibi Doğu Anadolu Bölgesi illerinde de Çin’in Doğu Türkistan’daki Müslümanlara reva gördüğü zulüm ve işkence lanetlendi

Çin’e lanet yağdırdılar

Memur-Sen Ardahan İl Temsilciliği’ne bağlı sendika üyeleri, Doğu Türkistan’da zulme devam eden Çin’i lanetledi. Ardahan Memur-Sen üyeleri, Çin mallarına da boykot çağrısı yaptı.

Memur-Sen Ardahan İl Temsilciliği’ne bağlı sendika üyeleri, Çin’in Doğu Türkistan’da uyguladığı zulmü protesto etti. Milli Egemenlik parkında düzenlenen eyleme Memur-Sen Ardahan İl Temsilcisi Serkan Karataş ile Memur-Sene bağlı diğer iş kolları temsilcileri katıldı.

BOYKOT ÇAĞRISI

Müslüman Uygur Türklerinin toprakları ve vatanları Doğu Türkistan’daki şanlı direnişlerini 257 yıldan beri büyük bir cesaret ve kahramanlık örnekleriyle sürdürdüğünü ifade eden Memur-Sen Ardahan İl Temsilcisi Serkan Karataş, “Müslüman Uygur Türkleri bu kutsal mücadelesini Doğu Türkistan Hür ve Bağımsız olana ve bu topraklarda İlahikelimetullah cari olana kadar sürdürmeye azimli ve kararlıdır.Selam olsun Uygurlu kardeşlerimize, selam olsun şanlı direnişe, lanet olsun faşist Çin’e.15 gündür Çinli faşist askerler bölgeyi tamamen kuşatma altına aldı.Yüreğimiz yaralı.Gönül rahatlığıyla iftar edemiyoruz.Türkistan’da Oruç tutmak da yasak.Başörtülü kadınlar taciz ediliyor, keyfi bir şekilde gözaltına alınıyor.Kur’an eğitimi engelleniyor, 500 bin civarında çocuk zorla ideolojik eğitimlere tabi tutuluyor.Çin hükümeti, farklı Türkçe lehçelerinde konuşan yerli halkı Çinceyi kullanmaya zorlayarak asimilasyon politikaları uyguluyor.Mal varlıklarına keyfi bir şekilde el konuluyor, seyahat özgürlükleri kısıtlanıyor.Türkistanlı kadınlar, ‘plan dışında’ hamile kaldıklarında hamileliklerinin son günleri dahi olsa mecburi kürtaja tabi tutuluyor.Nüfus planlaması dışında olan çocukların gizli olarak dünyaya getirilmesi hâlinde ise aileler çok yüksek maddi cezalara maruz kalıyor, doğum yapan kadın veya eşi memur ise bu kişinin görevine son veriliyor.Bu hukuksuzluklara, zulümlere, yasaklara ve baskılara itiraz edenler evlerinden alınıyor, demokratik eylem hakkını kullananlar sokak ortasında öldürülüyor.İşkenceler ve idamlar ise aralıksız sürüyor.Halka önder olabilecek kapasitedeki bazı Alimler de zehirlenerek öldürülüyor.Kapalı devre zulümler devam ederken dünyanın sessizliğinden cesaret alan Çin her güne yeni bir katliam ile başlıyor.15 günde Çin’in resmi verilerine göre onlarca, insan hakları kuruluşlarına göre yüzlerce Müslüman yaşamını yitirdi, binlercesi cezaevine konuldu” dedi.

YARDIM KURULUŞLARI ENGELLENİYOR

Yardım kuruluşlarının bölgeye girişinin bile engellendiğini söyleyen Karataş,“Yardım kuruluşlarının dahi bölgeye girmesi engellenmekte, bölgeden sağlıklı haber alınamamaktadır.Bölgenin dünya ile bağının kesilerek bu şekilde karantinaya alınması, durumun vahametiyle ilgili endişelerimizi arttırmaktadır.Çin, Doğu Türkistan’da olup bitenleri, gerçek haber ve bilgilerin üstünün zorla örttürmektedir.Kendi güdümündeki medya’yı müthiş derecede dizginleyerek kör ve sağır duruma getirmektedir.Gerçekleri kontrol ederek ustaca ve sinsice gizlemektedir.Çin’in bu sahtekârlığı bütün dünyaca bilinmektedir.Çin hükümetinin soykırıma dönüşen uygulamaları, her yıl yüzlerce Müslüman’ın hayatını kaybetmesiyle son buluyor..Dünya bu soykırıma, bu insanlık zulmüne, bu alçaklığa ve vahşete seyirci kalarak, ortak oluyor.Lanet olsun böyle faşizme, lanet olsun Çin zulmüne.Adaletsizlik, hukuksuzluk bunların kanına işlemiş.Yaşanan zulümler karşısında uluslararası kamuoyunu her zamanki gibi üç maymunu oynuyor.Yere batsın adaletsiz dünya, kahrolsun emperyalizm, kahrolsun vicdansız faşist Çin.Doğu Türkistan söz konusu olunca vicdanını duvara asanları kınıyoruz.Tüm dünya sussa da biz susmayacağız!Yeryüzünde tek başımıza bile kalsak mazlumun ve mağdurun yanında yer almaktan asla vazgeçmeyeceğiz.Onların haklarını savunmaktan katiyen geri durmayacağız.Büyük Memur-Sen ailesi olarak biz var oldukça Doğu Türkistan zulmünü, Gazze katliamlarını, Suriye vahşetini, Mısır ve Arakan’da yaşanan hukuksuzlukları gözlerine sokmaya devam edeceğiz.Gözlerinizi kapayarak vicdanlarınızın sizi rahat bırakmasına asla müsaade etmeyeceğiz” şeklinde konuştu.

ÇİN MALLARINA BOYKOT ÇAĞRISI

Zulmün önüne geçilmesi için Çin mallarına boykot çağrısı yapan Karataş, “Buradan faşist Çin’e sesleniyoruz; Doğu Türkistan’a baskı uygulamaktan, vicdanları yaralamaktan, insan haklarını çiğnemekten, din ve vicdan hürriyetini gasp etmekten bir an önce vazgeç. Yeter artık uyarıyoruz! Akıttığınız kanda boğulacaksınız hiç bir zulüm ebedi değildir. Aklınızı başınıza alın.

VİCDAN SAHİPLERİNE ÇAĞRI

Bir çağrımızda insanlığa; bu zulme ‘Dur’ demek için tüm vicdan sahiplerini ayağa kalkmaya, Çin zulmü son bulana kadar bir daha oturmamaya davet ediyoruz. Bugün Çeçenistan’ın Ruslardan gördüğü zulmü, Doğu Türkistanlılar Çinlilerden görmektedir. Dünya ise bu zulme göz yummaktadır. Doğu Türkistan meselesi sadece Uygurların bir sorunu olarak görülmemeli ve vicdan sahibi insanlar bu meseleyi sahiplenmelidir. Doğu Türkistan’da ki vahşet, alçaklık ve soykırımı protesto etmek için ‘Boykot’ çağrısı yapıyoruz. Çin, Doğu Türkistanlılara esir muamelesi yapmakta ve onlara türlü zulümleri reva görmektedir. Faşist Çin hükümeti, Doğu Türkistan’da Uygur nüfusunu azaltarak bölgeyi Çinlileştirmektir. Susacak mıyız? Haydi ilk önce ‘Boykot’ ile başlayalım. Çin mallarına yönelik kapsamlı bir boykotla, yaşananların hesabını sormaya başlayalım.'' şeklinde konuştu.

ÇİN'DE YAPILAN ZULME ERZİNCAN MEMUR-SEN'DEN TEPKİ

Çin tarafından Doğu Türkistan’da Uygur Türklerine karşı yapılan zulüm için Erzincan Memur-Sen İl Başkanlığı bugün ikindi namazına müteakiben Cami Kebir Cami'inde gıyabi cenaze namazı düzenlendi.

Gerçekleştirilen cenaze namazına Memur-Sen İl Başkanı Nebi Gül, Memur-Sen’e bağlı bulunan sendika başkanları, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

VAHŞET KARŞISINDA BOYKOT ÇAĞRISI

Grup adına açıklama yapan Memur-Sen Erzincan İl Başkanı Nebi Gül, Doğu Türkistan’da ki vahşet, alçaklık ve soykırımı protesto etmek için boykot çağrısı yaptıklarını ifade ederek “15 gündür Çinli faşist askerler bölgeyi tamamen kuşatma altına aldı. Yüreğimiz yaralı. Gönül rahatlığıyla iftar edemiyoruz. Türkistan’da Oruç tutmak da yasak. Başörtülü kadınlar taciz ediliyor, keyfi bir şekilde gözaltına alınıyor. Kur’an eğitimi engelleniyor, 500 bin civarında çocuk zorla ideolojik eğitimlere tabi tutuluyor. Çin hükümeti, farklı Türkçe lehçelerinde konuşan yerli halkı Çinceyi kullanmaya zorlayarak asimilasyon politikaları uyguluyor. Mal varlıklarına keyfi bir şekilde el konuluyor, seyahat özgürlükleri kısıtlanıyor. Türkistanlı kadınlar, “plan dışında” hamile kaldıklarında hamileliklerinin son günleri dahi olsa mecburi kürtaja tabi tutuluyor. Nüfus planlaması dışında olan çocukların gizli olarak dünyaya getirilmesi hâlinde ise aileler çok yüksek maddi cezalara maruz kalıyor, doğum yapan kadın veya eşi memur ise bu kişinin görevine son veriliyor. Bu hukuksuzluklara, zulümlere, yasaklara ve baskılara itiraz edenler evlerinden alınıyor, demokratik eylem hakkını kullananlar sokak ortasında öldürülüyor. İşkenceler ve idamlar ise aralıksız sürüyor. Halka önder olabilecek kapasitedeki bazı Alimler de zehirlenerek öldürülüyor. Kapalı devre zulümler devam ederken dünyanın sessizliğinden cesaret alan Çin her güne yeni bir katliam ile başlıyor.

Yardım kuruluşlarının dahi bölgeye girmesi engellenmekte, bölgeden sağlıklı haber alınamamaktadır. Bölgenin dünya ile bağının kesilerek bu şekilde karantinaya alınması, durumun vahametiyle ilgili endişelerimizi arttırmaktadır. Çin, Doğu Türkistan’da olup bitenleri, gerçek haber ve bilgilerin üstünü zorla örttürmektedir. Kendi güdümündeki medya’yı müthiş derecede dizginleyerek kör ve sağır duruma getirmektedir. Gerçekleri kontrol ederek ustaca ve sinsice gizlemektedir. Çin’in bu sahtekârlığı bütün dünyaca bilinmektedir. Buradan faşist Çin’e sesleniyoruz; Doğu Türkistan’a baskı uygulamaktan, vicdanları yaralamaktan, insan haklarını çiğnemekten, din ve vicdan hürriyetini gasp etmekten bir an önce vazgeç.Yeter artık. Uyarıyoruz! Akıttığınız kanda boğulacaksınız Hiç bir zulüm ebedi değildir. Aklınızı başınıza alın.” dedi.

Doğu Türkistan'daki yapılan zulme karşı tüm vicdan sahiplerini ayağa kalkmaya çağıran Gül şunları kaydetti: “Çin zulmü son bulana kadar bir daha oturmamaya davet ediyoruz. Bugün Çeçenistan’ın Ruslardan gördüğü zulmü, Doğu Türkistanlılar Çinlilerden görmektedir. Dünya ise bu zulme göz yummaktadır. Doğu Türkistan meselesi sadece Uygurların bir sorunu olarak görülmemeli ve vicdan sahibi insanlar bu meseleyi sahiplenmelidir. Doğu Türkistan’da ki vahşet, alçaklık ve soykırımı protesto etmek için boykot çağrısı yapıyoruz. Çin, Doğu Türkistanlılara esir muamelesi yapmakta ve onlara türlü zulümleri reva görmektedir. Faşist Çin hükümeti, Doğu Türkistan’da Uygur nüfusunu azaltarak bölgeyi Çinlileştirmektedir. Susacak mıyız? Haydi ilk önce boykot ile başlayalım. Çin mallarına yönelik kapsamlı bir boykotla, yaşananların hesabını sormaya başlayalım. Çin malına hayır diyerek, tepkimizi gösterelim, Doğu Türkistan'daki soydaşlarımıza Faşist Çin zulmünü protesto için ve boykot için harekete geçelim”

ERZİNCAN ANADOLU GENÇLİK DERNEĞİ ÇİN ZULMÜNE TEPKİ İÇİN TOPLANDI

Anadolu Gençlik Derneği Erzincan Şubesi, Doğu Türkistan Müslümanlarının Çin tarafından zulüm ve baskı altında bırakılmasını kınamak amacıyla dün Cami-i Kebir Camii’nde teravih namazı sonrası gıyabi cenaze namazı kılarak basın açıklamasında bulunuldu.

Toplanan grup adına bir açıklama yapan Anadolu Gençlik Derneği Erzincan Şubesi Müesseseler Komisyonu Başkanı Abdullah Erez, Çin yönetiminin Doğu Türkistan'daki Müslümanlara yönelik baskı ve zulümlerine devam ettiğini belirterek "Mübarek Ramazan günlerinde işgalci Çin yönetiminin Müslümanlara yönelik baskıcı uygulamaları işkence ve öldürmeye kadar varabilmektedir. İşgalci Çin yönetiminin Müslümanlara yönelik baskı ve tahakkümünü artırmasından özellikle Ramazan ayını seçmesi Müslüman halkını provoke etmeye yönelik bir stratejidir. Provokasyonların amacı Doğu Türkistan'ın Müslüman halkını kışkırtıp uluslararası kamuoyuna haksız gösterme çabasıdır. Oysa gerçekte olan işgalci Çin polisinin 'dur' ihtarı bile vermeden Müslümanları vurup öldürmesidir" ifadelerini kullandı.

Geçtiğimiz günlerde yüze yakın Müslüman'ın sadece oruç tuttukları için şehit edildiğini ifade eden Emre "Yaşanan arbedelere tartaklanan ve yaralanan kardeşlerimizin sayısı belli değildir. İşgalci Çin yönetimi, Müslüman devlet memurlarının, öğretmenlerin, öğrencilerin ve işçilerin oruç tutmasına müsaade etmemektedir. Aynı şekilde namaz kılmalarına da müsaade etmemektedir. Kişilerin evlerinde bulunduracağı Kur'an-ı Kerim ve seccade sayısına kadar müdahale edebilme hakkını kendinde gören bir yönetimin insan hak ve özgürlüklerinin ne kadar uzağında olduğu aşikardır. Oruç tutmayı, namaz kılmayı yasaklamak bizim anlayışımıza göre firavunlaşmaktır" şeklinde konuştu.

Çin yönetiminin Müslümanların etnik kimliğine yönelik asimilasyon politikaları yürüttüğüne vurgu yapan Emre "Bunun adı faşizanlıktır. İşgalci Çin yönetiminin bu uygulamasına karşı İslam ülkeleri, uluslararası insan hakları platformları ve Türkiye teyakkuz halinde olmalıdır. Müslüman öğretmenlerin, öğrencilerin, memurların ve işçilerin din ve vicdan hürriyetine yönelik baskıların kaldırılması için Çin yönetimi uyarılmalıdır" dedi.

DOĞU TÜRKİSTAN'DA ÇİN ZULMÜNE TEPKİ

Erzincan Ülkü Ocakları İl Başkanlığı Doğu Türkistan Müslümanlarının Çin tarafından zulüm ve baskı altında bırakılmasını kınamak amacıyla 4 Temmuz Cumartesi günü yürüyüş düzenleyerek tepkilerini dile getirecek.

Ülkü Ocakları İl Başkanlığı geçtiğimiz Cuma günü Cuma namazına müteakiben gıyabı cenaze namazı kıldıklarını 4 Temmuz Cumartesi günü ise saat kulesinden Cumhuriyet Meydanına yürüyüş düzenleyerek basın açıklamasında bulunacağı belirtildi.

Konu hakkında basın açıklamasında bulunan Erzincan Ülkü Ocakları İl Başkanı Çağatay Mutlu “Doğu Türkistan olmak üzere Tüm Türk İslam Coğrafyasında zulme uğrayan soydaşlarımızın sesi olmak, zulme karşı dik durmak için Erzincan Ülkü Ocakları İl Başkanlığı olarak 4 Temmuz Cumartesi günü Saat kulesinde toplanacak ve Cumhuriyet Meydanına yürüyerek basın açıklamasında bulunacağız.

Yine Türk İslam coğrafyasında Soydaşlarımıza uygulanan zulümden dolayı Türkiye’ye gelmiş, ilimizde ve Ülkemizde bulunan Türkmen Soydaşlarımız için Genel Merkezimiz tarafından Tüm Türkiye’ de başlatılmış olan yardım kampanyasını Erzincan Ülkü Ocakları il Başkanlığı olarak ilimizde de başlattık ve devam ettirmekteyiz.

Başlatmış olduğumuz gıda yardım kampanyasında Soydaşlarımıza yardımda bulunmak isteyen hayırsever vatandaşlarımız yardımlarını İl Ocak binamıza teslim edebilir veya 553 646 85 24 iletişim hattı üzerinde ilgili koordinasyon ekibimizle irtibat kurabilirler.

Kimse bizden soydaşlarımızın içinde bulunduğu zor günlerde, yaşadıkları sıkıntılar karşısında sessiz ve tepkisiz kalmamızı beklemesin. Şartlar ve Bedeli ne olursa olsun biz sonuna kadar canımız, kanımız olarak bildiğimiz soydaşlarımızın yanında olacağız. Yapılan zulümlerin son bulmaması devam etmesi durumunda tepkimizi arttırarak, hangi platformda nasıl gerekiyorsa en sert şekilde göstereceğimizden de kimsenin şüphesi olmasın. Bu sebeple Erzincan Ülkü İl Başkanlığı Ocakları olarak Soydaşlarımıza yardım etmek ve onlara karşı uygulanan zulme dur demek için düzenleyeceğimiz faaliyetlerimizde ve 4 Temmuz yürüyüşümüzde Siyasi görüş ve Fikir ayrılığı gözetmeksizin Tüm Hemşehrilerimizi ve Sivil Toplum Kuruluşlarımızı gerekli hassasiyeti göstermeye ve destek olmaya davet ediyorum.” dedi.

MEMUR-SEN AĞRI ŞUBESİ'NDEN ÇİN MALLARINI BOYKOT ÇAĞRISI

Memur-Sen Ağrı Şubesi Başkanı Süleyman Gümüşer, Doğu Türkistan, Kobani ve Tel Abyad'da yaşanan olaylarla ilgili basın açıklaması düzenleyerek, Çin mallarını boykot çağrısında bulundu.

Zulme sessiz kalanların hesaptan kurtulamayacağını ifade eden Memur-Sen Ağrı Şube Başkanı Süleyman Gümüşer, "Ülkemizin bir kesiminin Doğu Türkistan’da yaşanan alçakça, düşmanca katliamlara sessiz kalmaları, diğer bir kesiminin ise Kobani’de yaşanan katliama neredeyse sevinecek olmaları, Kobani’yi bayraklaştıran bazı kesimlerin Tel Abyad’ı görmezden gelmeler. Şii camisine yapılan saldırıların ısrarla gözden kaçırılmaya çalışılmalar. Mısır’ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Mursi’ye bütün dünyanın gözü önünde gerçekleştirilen darbeyi ve evlerinde gerçekleştirilen infazlara göz kapamalar. Doğu Türkistan söz konusu olunca vicdanını duvara asanları kınıyoruz. Kobani söz konusu olunca amalı-fakatlı cümleler kurarak bu ölümleri maruz gösterenleri kınıyoruz.Tel Abyad gibi Arap bölgelerinden mazlumlar katledildiği zaman görmezden gelenleri kınıyoruz. Tüm dünya sussa da biz susmayacağız! Yeryüzünde tek başımıza bile kalsak mazlumun ve mağdurun yanında yer almaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Onların haklarını savunmaktan geri durmayacağız. Büyük Memur-Sen ailesi olarak biz var oldukça Doğu Türkistan zulmünü, Gazze katliamlarını, Suriye vahşetini, Mısır ve Arakan’da yaşanan hukuksuzlukları gözlerine sokmaya devam edeceğiz. Gözlerinizi kapayarak vicdanlarınızın sizi rahat bırakmasına asla müsaade etmeyeceğiz" şeklinde konuştu.

Gümüşer, "Gelin İslam adına mazlumların, masumların, sivillerin canına kıyan canilerin maskelerini düşürelim. Gelin Doğu Türkistan’daki vahşet, alçaklık ve soykırımı protesto etmek için “Boykot” çağrısı yapalım ve yapıyoruz. Çin, Doğu Türkistanlılara esir muamelesi yapmakta ve onlara türlü zulümleri reva görmektedir. Haydi ilk önce 'boykot' ile başlayalım. Çin mallarına yönelik kapsamlı bir boykotla, yaşananların hesabını sormaya başlayalım. 'Çin malına hayır' diyerek, tepkimizi gösterelim" dedi.

 
Temmuz ayı en’leri açıklandı
 
Sıra Sanatta…
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
‘Eman olmadan iman olmaz’
Görmez, ‘Biz İslam coğrafyasında ‘Eman’ı ve ‘Selam’ı neden kaybettik? ...
Çin zulmüne dadaş tepkisi
Çin tarafından Doğu Türkistan’da Uygur Türklerine karşı yapılan zulüm Erzurum’da protesto edildi.
Akar’dan tarım sigortası uyarısı
Erzurum İl Gıda Tarım Müdürlüğü’ne intikal eden don, sel ve doluya bağlı ...
 
Özdemir Helallik istedi
Son yayınlanan kararname ile Erzurum Vali Yardımcılığı görevine atanan ...
Sekmen’den Erzurum basınına övgü
Erzurum’un kadim bir şehir olduğunu kaydeden Başkan Sekmen, bu kadimliğin ...
Koalisyon mu, erken seçim mi?
Erzurum Sivil Toplum Platformu Mustafa Güvenli, Ülkede yaşanacak erken ...
 
Akgüloğlu Mali Tatil sürecini değerlendirdi
Erzurum Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (SMMMO) Başkanı Orhan ...
SGK, tahsilat işlem süresi uzatıldı
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), son ödeme günü 30 Haziran 2015 tarihi olan ...
Hizmet-İş’te iftar buluşması
Hak İş Konfederasyonu'na Bağlı Hizmet-İş Sendikası Erzurum Şube Üyeleri, ...
 
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum Havalimaninin ismi ne olsun?

Recep Tayyip Erdogan
Nafiz Kotan
Palandoken
Saltuklu
Dadas

Sonuçları göster Anket arşivi
Ana Sayfa Gundem Ekonomi Siyaset Asayiş Eğitim Spor Kültür & Sanat Sağlık & Yaşam Araştırma Polemik
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri