DASİDEF Başkanı Osman Dolar, bölgenin kalınmasının hayvancılık ve tarım merkezli olabileceğini söyledi. Doğu Anadolu bölgesi denilince ekonomik olarak akla ilk gelen sektörün tartışmasız tarım ve hayvancılık olduğunu anlatan Osman Dolar, “Bölgenin tarım ve hayvancılığa uygun meralara sahip olması nedeni ile çok geniş bir sektör alanı ortaya çıkmaktadır. Fakat tarım ve hayvancılığın ileri teknolojiler kullanılmadan yapılması, bölgede istihdamın artırılması açısından yetersiz kalmaktadır” dedi.
ÖNCELİK TARIMIN
DASİDEF Başkanı Osman Dolar, bölgenin kalkınmasının ancak tarım ve hayvancılığa yeteri kadar önem verildikten sonra gerçekleşeceğini söyledi. Geniş çayır ve meraların yaklaşık yüzde 42’sinin Doğu Anadolu Bölgesinde yer aldığını vurgulayan Osman Dolar, Bölgenin çayır ve Meralarından en iyi şekilde faydalanılması gerektiğini söyleyerek bölgede hayvancılığa daha fazla destek verilmesini ifade etti.
TEŞVİKLERDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTA..
Dolar, “Bölgede birçok kalkınma projeleri geliştirilmiş ve bu doğrultuda çiftçilerimize bir takım destekler sağlanmaktadır.Fakat bu teşviklerde doğu Anadolu’nun iklim yapısı rakım yüksekliği göz önüne alınmalıdır. İkliminin yem bitkisi üretimine uygun olması hayvancılığın bölgede gelişmesine katkıda bulunurken, kışların uzun ve sert geçmesi olumsuz bir durum olarak ortaya çıkmaktadır. Mera ve çayırların uzun süre karla kaplı olması hayvanların ahırda kalma süresini artırmaktadır. Bu nedenle teşvikler sağlanırken bölgenin iklim yapısı kesinlikle göz önünde bulundurulması gereken bir durumdur. Tarım ve hayvancılık bakanlığının süt ve et teşviklerinde pozitif ayrımcılıkla bu bölgeye göre düzeltilmesi gerekir. Çünkü bu bölgede tarım ve hayvancılık çok zor şartlarda yapılmaktadır” diye konuştu.
TEŞVİKTE YENİ DÜZENLEME BEKLENTİSİ
Dolar, et ve süt teşvik rakamlarının bakanlığın yurt genelinde belirlediği rakamlarla değilde, pozitif ayrımcılıkla, bölgenin olumsuz şartları göz önünde bulundurularak, bölge için tekrar belirlenmesini ifade ederek mevcut soğutulmamış süt teşviğinin 4 kuruştan 10 kuruşa soğutulmuş süt teşvikinin 8 kuruştan 15 kuruşa, et teşvikinin ise 1 TL’den 2 TL’ye çıkarılmasını istedi.
Bölgeye genel olarak bakıldığında hayvancılığın en önemli geçim kaynaklarından biri olarak ortaya çıktığını belirten Dolar, daha sonra şunları söyledi; “Son yirmi yıla bakıldığında, dünya’daki ilerlemenin aksine önemli bir gerileme söz konusudur. Türkiye büyükbaş ve küçükbaş hayvan varlığı açısından Avrupa’da ikinci, dünyada altıncı sıradadır. Fakat buna rağmen hayvan sayısı ve hayvancılığa verilen önem gittikçe azalmaktadır. Bölgeye bakıldığında etkin çalışan, başarılı kooperatif sayısının son derece az olduğu görülmektedir. Sivil toplum kuruluşlarının gerekliliği benimsenememiş, bölgedeki üreticilerin kendi haklarını savunulacağı bir yapı kazanılamamıştır. Ortak hareket etme ve işbirliği konularında bir kültürel alışkanlık bölgede henüz gelişmemiştir. Örgütsüzlük nedeniyle ürünlerin satış fiyatının belirlenmesinde taraf olmayan üreticiler, aynı zamanda ürünlerini pazarlama konusunda önemli sıkıntılar yaşamaktadır. Bu yüzden, bölgede çiftçi mağdur, ürünün fiyatını belirleyen aracılar ise zengin hale gelmektedir. Diğer yandan böyle bir ortamda faaliyet gösteren birlik ve kooperatifler de mali açıdan büyük sıkıntılar yaşamaktadır. Ortak menfaatlerin savunulması, sorunların çözümü, plan ve programların bir düzen içinde uygulanması ancak örgütlü bir yapıyla mümkündür. Örgütü olmayan, dağınık bir topluluğun sesini duyurması, sorunların çözümü için gerekli güce sahip olması ve makro düzeylerde üretim planlaması yapılabilmesi mümkün değildir.”
DASİDEF Başkanı Osman Dolar tarım ve hayvancılıkta kalkınmanın sağlanabilmesi için, bölgede çalışma örgütlerinin kurulmasını ve tarım ve hayvancılığa her türlü desteğin sağlanması için, çiftçilerin ve ileri gelen iş adamlarının bir araya gelerek çalışmaları gerektiğini sözlerine ekledi.