Ana Sayfa Gundem Ekonomi Siyaset Asayiş Eğitim Spor Kültür & Sanat Sağlık & Yaşam Araştırma Polemik Bölge Türkiye
Aydemir: 'Türkiye’nin duruşu huzuru sağlayacaktır'
Aydemir: 'Türkiye’nin duruşu huzuru sağlayacaktır'
'Türkiye çağ atlayacak icraatların altına imza attı'
'Türkiye çağ atlayacak icraatların altına imza attı'
Kacır: 'Türk milleti gökyüzüne imzasını attı'
Kacır: 'Türk milleti gökyüzüne imzasını attı'
'Dünya Türkiye'nin dış politikasını takdir ediyor'
'Dünya Türkiye'nin dış politikasını takdir ediyor'
'Yaptıklarımızın çok daha ötesine gitme vakti'
'Yaptıklarımızın çok daha ötesine gitme vakti'
HABERLER>GUNDEM
3 Ocak 2012 Salı - 11:04

Doğu'nun Başbuğu ifade veriyor

MHP'li Gençler Provakatif Eylemlerde Kullanıldı

Doğu nun Başbuğu ifade veriyor

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 12 Eylül 1980 darbesine ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında 'müşteki' sıfatıyla ifade veren Yılma Durak, MHP'li gençlerin bir kısım provakatif eylemlerde kullanıldığını açıkladı. "Bunlar 16 Mart 1977 İstanbul Beyazıt'taki bomba atma eylemi, Abdi İpekçi'nin öldürülmesi gibi eylemlerdir. Bu eylemi yapan gençler kullanılmışlardır." diyen Durak, bunların MHP'nin kontrol edemediği gençler olduğuna dikkat çekti. Durak, darbe döneminde kendisine kötü muamele ve işkencede bulunan şahıslardan da şikayetçi oldu. 
Doğu'nun Başbuğu olarak da bilinen Durak, soruşturmayı yürüten özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin'e 'müşteki' sıfatıyla ifade verdi. Darbe dönemine ilişkin dikkat çekici açıklamalar yapan Durak, 12 Eylül'den önce Erzurum'da ticaretle uğraştığını ifade etti. 1968 yılında MHP Erzurum İl Gençlik Teşkilatı'nı kurduğunu ve başkanlık yaptığını dile getiren Durak, Ülkücü gençlik hareketlerinin içerisinde yer aldığını kaydetti. Alparslan Türkeş'in Türkiye'ye gelmesiyle gençlik hareketlerinin hızlandığını anlatan Durak, o dönemde Alevi dedeleriyle toplantı yaptıklarını ve 1980 öncesi hiçbir Alevi'ye Erzurum'da saldırı olmadığını belirtti. 
"BAKİ TUĞ: AŞAĞIDA MISIN YUKARIDA MI?" 
1979 yılında İstanbul'da MHP İl Başkan Yardımcılığı'na seçildiğini ifade eden Durak, 12 Eylül ihtilali olduğunda Erzurum'da bulunduğunu söyledi. Durak şöyle devam etti: 
"Çocuklarımın Erzurum'da doğmasını istediğim için o tarihte Erzurum'a gittim. 5 Eylül 1980 tarihinde doğum oldu. 12 Eylül'den 1 gün sonra İstanbul'a uçakla gittim, 2 gün sonra Erzurum'a döndüm. Uçaktan iner inmez beni gözaltına aldılar. 2 Astsubay, 1 polis gözüm kapalı olarak uçakla İstanbul Maltepe Askeri Cezaevi'ne götürdüler. Cezaevine girdiğimde yanımda Alfred Weber'in iktidar isimli bir kitabı vardı. Yanımdaki subay bu kitabı alıp bakarak 'Alfred Weber faşist bir kişi mi, sen hangi rütbedesin, Baki Tuğ'dan aşağıda mısın yukarıda mısın?' diye sordu." 
Askeri casusların sorgulandığı yere götürüldüğünü, sorgudan önce ise ağır bir falaka dayağından geçirildiğini ifade eden Durak, anadan doğma çıplak sorgu yapıldığını kaydetti. Sorguda o tarihlerdeTürkiye'de işlenmiş bütün siyasi cinayetlerin sorulduğunu anlatan Durak, "Sen bu cinayetleri biliyorsun, bize söyleyeceksin' dendiğini aktardı. "Hatta bana, bize gerçek bir olay anlat, bu olayda Alparslan Türkeş'in vermiş olduğu emirle alttaki kişiler bu cinayeti işlemiş olsun, sen de bunu duymuş gibi anlat, o zaman seni burada 1 gün bile tutmayacağız." şeklinde teklifte bulunduklarını dile getiren Durak, 38 gün boyunca çırılçıplak vaziyette elektrik ile işkence yapıldığını söyledi. 
"İŞKENCELER İDEOLOJİK MİLİTARİZMİN TEMELLERİNİ OLUŞTURDU" 
Askeri savcının vücudundaki yaralardan dolayı kendisini Haydarpaşa Askeri Hastanesi'ne sevk ettiğini belirten Durak, vücudunun üst tarafının alçıya alındığını ve her tarafının simsiyah olduğunu kaydetti. Durak, "Hastanede yatarken Hürriyet ve Günaydın gazetesinde çıkan manşet haberlerinde benim cezaevinden kaçtığımı, kaçarken vurulduğumu, birinci ameliyatı geçirdiğimi, ikinci ameliyattan sonra komada olduğumu belirtiyordu." diye konuştu. 
Mamak Askeri Cezaevi'nde 'Dış Kafes' denilen yerde 24 saat falaka, dayak ve askeri eğitimden geçirildiklerini anlatan Durak, 'karıştır-barıştır' yöntemiyle sağcı ve solcuların bir arada tutulduğunu ifade etti. Hücrede 4.5 yıl kaldığını dile getiren Durak hayatını kurtaran süreci şu şekilde anlattı: "Bir gün Dev-Yolculardan bir tanesi gece nöbeti sırasında benim cebime bir pusula koydu. Pusulaya baktığımda Devrimci Yol Merkez Komitesi'nin hakkımda ölüm emri verdiğini yazıyordu. Ben bu pusulayı bizim idareyle irtibatımızı bağlayan Şahin Bilgiç'e verdim. O da idareye verince koğuşta arama yaptılar. Kaldığım koğuşta öldürmek için hazırlanan şişler bulundu. Beni A bloktaki tecrit hücresi denilen yere götürdüler." 
Mamak ve Diyarbakır Cezaevi'nde uygulanan işkencelerin ideolojik militarizmin temellerini oluşturduğunu vurgulayan Durak, bugün devletin uğraştığı PKK terör örgütünün dayanak noktalarından birisinin de Diyarbakır Cezaevi'nde ve Mamak Cezaevi'nde uygulanan işkenceler olduğuna dikkat çekti. İşkence yapan askerlerin farklı olduğunu dile getiren Durak, işkencecilerin karakter yapılarına göre özel seçildiğine dikkat çekti. İşkencede görevlendirilen askerlere 12 Eylül öncesi işlenen cinayetleri göstererek ve anlatarak cezaevindeki kişilerin birer katil ve devlet düşmanı olduğunu, her türlü muameleye müstehak olduklarının anlatıldığını ifade eden Durak, bu askerlerin şartlanmış olarak görev yaptıklarını ifade etti. 
"KABINA SIĞMAYAN GENÇLER KULLANILDI" 
"Türkiye bir başka devletle savaşsa, savaş sonunda da bizi esir almış olsa bu muameleleri bize yapmayacaktır." diyen Durak, Mamak'ta işkence yaptıran Raci Tetik'in özel olarak seçildiğini duyduğunu aktardı. 12 Eylül öncesi MHP'ye atfedilen komando kampları olarak bilinen kampların yanlış aksettirildiğini, silahlı eğitim verildiği ve hedeflerin belirlendiğinin iddia edildiğini anlatan Durak, bu kamplarla ilgili yargılamada beraat ettiğini belirtti. Kesinlikle silahlı eğitim yapılmadığını vurgulayan Durak şunları söyledi: 
"Bu konuda MHP'li kabına sığmayan gençler kullanılmak istendiği gibi bazı olaylarda kullanmışlardır. Mesela 1979 yılında İstanbul'da bulunurken bir şahsın bizim gençlere gelip içerisinde bomba yapmanın, tuzak kurmanın, adam kaçırmanın tekniklerinin anlatıldığı bir broşür imza karşılığı dağıtılmış. Ben bunu fark ettiğimde bu şahsı yakaladım. Şahsın adı tahminimce Ergin Örgügören idi. Bu yargılandı. Bununla ilgiliMHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş basın toplantısı yaptı. Başbakan Bülent Ecevit de cevap vererek resmi değil gayri resmi olarak MİT'e hizmet eden bir şahıs olduğunu söyledi. Yine aynı yıl içerisindeİstanbul'da bir yüzbaşının bizim gençlere 4-5 tane silah dağıtıp, şu şu evler komünistlerin evleri, buralara operasyon yapın dediğini öğrenmemiz üzerine harekete geçtik ancak yüzbaşı yakalanamadı." 
Yılma Durak'ın avukatları Osman Başer ile Serdal Namkoç ise delil olarak Yaşar Okuyan'ın kitabını sunarak burada Cezaevi Müdürü Albay Raci Tetik'in özel olarak Genelkurmay tarafından seçildiğini kendisinin söylediğine dair beyanlar bulunduğunu ifade ettiler.

 
Beklenen Erzurum Şehir Takvimi
 
Yaşlı çift çare arıyor
YORUMLAR
Toplam 3 yorum var, 3 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
suleyman 11 Ocak 2012 Çarşamba 16:23

adeş olmayan yerden duman cıkmaz sözünteyım

Yorumu oyla      0      0  
Turan Güven 4 Ocak 2012 Çarşamba 10:59

Sayın Yılma Durak çok dürüst ve sözüne güvenilir bir insandır. Söylediklerinin hepsinin doğru olduğuna inanırım. Ama bu 12 Eylülcülerin yaptığı Anayasanın değiştirilmesine niçin "Hayır" verdiğini hala anlamış değilim.

Yorumu oyla      4      1  
OSMANLI 3 Ocak 2012 Salı 12:01

İyi de ne yüzle bunu yapıyor bu adam, 12 eylül de yapılan oylamada hayır oyu veren, evet diyenleri ihanetle suçlayan adam, haysiyet sahibiyse anayasa değişikliğiyle ortaya çıkan duruma göre kimseden şikayetçi filan olmazdı. Yuh yani. Başbuğ'luk buna kaldıysa, varsın o başbuğlukta batsın!

Yorumu oyla      6      4  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Beklenen Erzurum Şehir Takvimi
Palandöken Belediyesi tarafından ilk olarak 2011 yılında yayınlanan ERZURUM ...
Uyarı yapıldı cevap gelmedi!
İŞTE DETAYLAR
Sağlık ekiplerine dayak!
Erzurum'da hasta getirmeye giden sağlık ekiplerini dövdüler.
 
2012 de Erzurum'un
Erzurum, yeni yıla hizmetler, tarım, sanayi, ulaşım ve eğitim sektörleri ...
Tanık söyledi
Organizatör Hasip Kaplan ve İrfan Enç
Nurcan öğretmen soba kurbanı
Erzurum'un Tekman ilçesine bağlı Beyköy'de sobadan sızan karbonmonoksit ...
 
Erzurum'da dalgıçlık eğitimi
Hayallerini Gerçekleştirmek İçin Dalgıçlık Eğitimi Alıyorlar
Aliyev Sarkisyan’ı dövüyordu
Bağımsız Devletler Topluluğu’nun 20. yıl zirvesinde Aliyev’le Sarkisyan ...
Yavru Vatan'ın adı değişiyor
işte 2 yeni isim
 
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum Havalimaninin ismi ne olsun?

Recep Tayyip Erdogan
Nafiz Kotan
Palandoken
Saltuklu
Dadas

Sonuçları göster Anket arşivi
Ana Sayfa Gundem Ekonomi Siyaset Asayiş Eğitim Spor Kültür & Sanat Sağlık & Yaşam Araştırma Polemik
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri