Yeditepe Üniversitesi Mimarlık ve Mühendislik Fakültesi Genetik ve Biyomühendislik Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Metin Turan, "Dünyada Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'ne (UNESCO) bağlı 78 jeopark alanı varken ülkemizde böyle bir alan mevcut değil. Seneye inşallah UNESCO'nun listesinde yer alırız" dedi.
Türkiye'nin peribacaları ile ünlü Kapadokya bölgesine benzerliğiyle dikkat çeken ve Doğu'nun Kapadokya'sı olarak bilinen Narman peribacaları, hem
turizmden daha çok pay almak hem de UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine girmek istiyor.
Turan, Atatürk Üniversitesi Narman Meslek Yüksekokulu Müdürlüğü görevi sırasında Narman peribacalarının flora ve faunasını ortaya koymak için çalışma yaptıklarını ve çalışmalarının devam ettiğini belirterek, bölgede bulunan doğal ve kültürel özellikleri olan alanların ekonomik ve sürdürülebilir olarak hayata geçirilebilmesi için böyle bir çalışmayı yaptıklarını söyledi.
Bunun yanında arkeolojik, ekolojik, etnografik ve tarihsel özellikleri olan, geçmişteki bilgilerin yeni nesle aktarılarak bu kültürel mirasın taşınmasını hedeflediklerini belirten Turan, şunları kaydetti:
"Bilindiği gibi jeoparklar dünyada çok seyrek rastlanan ve estetik değerleri olan yerler olarak kabul ediliyor. Dünyada UNESCO'ya bağlı 78 jeopark alanı varken ülkemizde böyle bir alan mevcut değil. Bizim öncelikli hedefimiz Narman peribacaları. Buranın üstün özelliklerinden birisi dünyada bu tür
oluşumlar genellikle volkanik kayalar üzerinde meydana gelirken, burada yaklaşık 2,5-3 milyon yıl önce oluşmuş bu yapı kumtaşı ve çakıl taşı gibi taşınıp gelen materyallerden oluşmuştur. Yine aynı materyalden, kırmızı renk dikkat çekiyor. Bu demir oksitlerin bir özelliğidir ve ana materyalden kaynaklanır. Aynı materyale sahip dünyanın farklı bölgelerinde böyle oluşumların meydana gelmesi söz konusu değil. Bu nedenle peribacalarının jeopark olarak öne çıkması bu özelliğindendir."
Turan, Narman peribacalarının 65 kilometrekarelik bir alana sahip olduğunu ve bu vadide 70'in üzerinde jeolojik envanterin bulunduğunu bildirdi.
Peribacalarının bulunduğu bölgenin hem bitki hem de jeolojik oluşumunun yapılan çalışmalarla kayıt altına alındığını anımsatan Turan, şöyle
devam etti: "Bizim ülkemizde şu anda bu konsepte olana 20-30 tane bölge var. Bizim onlardan üstünlüğümüz, alt yapıyla ilgili çalışmaları tamamladık. Dolayısıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı'yla yaptığımız toplantıda, burası UNESCO'ya aday olacak alanlar içerisinde listeye girdi. Diğer ülkelere baktığımızda Yunanistan, Almanya, Fransa ve İrlanda'daki alanlar jeopark ilan edilmiş ama bizim 65 kilometrekarelik alan, ki yaklaşık 15 tane jeosit alan tespit ettik. Jeoparka bağlı farklı özellikler ve farklı kriterlerle oluşmuş alanlarda burada önemli. Bizim hedefimiz Erzurum için başta Narman olmak üzere, Uzundere, Köprüköy ve farklı lokasyonlarla bunları jeosit alanlarıyla birleştirerek, bölgemize gelen yerli ve yabancı turistlerimize, günü birlik ve haftalık olarak ilgili alanları en iyi şekilde sunabilmek."
"Tabiat Anıtı" kabul edilmesi gerekiyor
Bölgenin, "Tabiat Anıtı" olarak ilan edilmesi gerektiğini vurgulayan Turan, "UNESCO, 'burayı j ilan edebilmem için sizin devletiniz tarafından tanınması gerekir' diyor. İşte ülkemizde bulunan bu konuda aday olanlardan en üstün özelliğimizde, bu tür altyapıların tamamen bitmesi. Sadece yönetim ve
organizasyon ve bu konuyla ilgili müzenin oluşturulması. Bunları da tamamladıktan sonra ümit ediyorum ki, seneye Narman peribacaları UNESCO'nun listesi içerisinden inşallah görülür. Ülkemiz olarak buna benzer alanları bu şekilde hareket ederek, sistemli, düzenli ve hangi stratejileri takip etmesi gerektiği konusunda daha bilinçli olarak ülkemizi hak ettiği noktalara taşınmış olur" şeklinde konuştu.