Erzurum’un geçmiş yıllardan bugüne kadar en fazla göç veren Şehir olduğunu ifade eden, Prof. Dr. Hayati Doğanay, Erzurum’dan göç eden kişilerin çoğunun batı illerine doğru gittiğini söyledi. Prof. Dr. Doğanay, “Türkiye nüfusu artmaya devam ediyor. 127 yılı sayımından 13.6 Milyon olan nüfusumuz, 2010 yılında 73.7 Milyona yükseldi. Ancak birçok ilimizde olduğu gibi Erzurum’da nüfus artışı ilk bakışta devam ediyor gibi görünse de, aslında bu yanıltıcıdır. Çünkü doğu illerinin nüfusunun yarısı, batıda sanayi bölgelerine doğru akmaktadır. Erzurum’da bu illerden biridir. Nitekim 81 ilimizin sadece 23’ü alınan göç verilen göçten fazladır. 1995, 2000 yıllarında Türkiye’de yaklaşık 22 Milyon nüfus yer değiştirdi. Bunların hepsi çok göç alan illerimize göçmüştür. İlimiz, geçmiş yıllardan beri en fazla göç veren illerimizden biridir. 2000 yılında ilimiz 51 bine yakın göç almış; 97 binden fazla da göç vermiştir. Şehir nüfusunda 2000 yılında 46 bin düşüş görülmüştür. TÜİK verilerine göre il nüfusu 1991’de 848 bin kadardı, 2000 yılında bu nüfus 825 bin oldu. Demek ki 1990, 2000 yılında il nüfusu 22 bin kadar azaldı. 2000, 2007 yıllarında azalma 40 bini aşarken, 2007, 2009 yılları arasında azalma 10 binden fazla gerçekleşti. Görüldüğü gibi bu son iki yılda 10 bin nüfus düşüşü göçü gözler önüne seriyor. Aldığımız göçten çok daha fazlasını veriyoruz.” dedi
İSTİHDAM AÇIĞI BÜYÜK SORUN
Göçün temel sebebinin istihdam açığı sorunu olduğunu ifade eden Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Coğrafya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayati Doğanay, göçün azaltılması için yeni yatırımların yapılması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Hayati Doğanay, “ Temel sebep istihdam açığı sorunudur. Yeteri kadar çalışma alanları mevcut olsa bu göç büyük ölçüde azalır. Göçü azaltmanın yolu genel hizmet kuruluşlarının kapasitesinin yüceltme yolu değildir. Kesinlikle yeni yatırımlar yapılmalı, bölge su potansiyeli açısından zengindir. O halde( DAP ) mutlaka yürürlüğe konulmalı bu projede öngörülen yatırımlar biran önce yapılmalıdır. Enerji yatırımlarına öncelik verilmeli, bölgeden geçen Bakü, Tiflis, Erzurum, Ceyhan ve İskenderun körfezi doğalgaz boru hattından yararlanılarak, Erzurum’a bir doğalgaz çevrim santrali kurulmalıdır. Bütün su gücü işletilmeye açılarak, sanayi sektörünün ucuz enerji ihtiyacı bu yolla karşılanmalıdır. Bölgenin batı da yapmış yatırım iş adamları ile diğer büyük sermaye sahipleri bölgeye fabrika kursunlar. İşsizlik sorunumuzu sadece turizm ve kalkınma ajansımızın hayvancılığı destekleyen birkaç projeyle çözemeyiz. Uzun yıllardan beri sadece laf üretiliyor.” diye konuştu
YATIRIM İÇİN ENGEL YOK
Yüksek ve soğuk bir bölge olmasından dolayı yatırım yapılmaz iddiası yapanlara katılmadığını belirten, Prof. Dr. Hayati Doğanay, “ Uzun yıllardan beri bölgeye Adanan Menderesten sonra gözle görülür problem çözen bir yatırım yapılmıyor. Yüksek ve soğuk bölge olması nedeniyle yatırım yapılmazmış Yüksek ve soğuk bölge olması mazeret değil. Şayet bu iddia doğru olsaydı İsveç ve Rusya’nın kuzey bölgelerinde bu konuştuğumuz yatırımların olmaması gerekirdi. “ şeklinde konuştu