Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından her yıl Ekim ayının ilk haftasında kutlanan Camiler Haftası, Ankara Kocatepe Camiindeki açılış töreni ile başladı. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Allah’ın verdiği herhangi bir engeli Allah’ın cezası olarak değerlendirmenin İslâm’ın reddettiği bir cahiliye alışkanlığı olduğunu belirtti. Diyanet İşleri Başkanı Görmez, “Önemli olan, gönül dünyamızda bir engelin oluşmamasıdır. Mühim olan kalp gözümüzde bir körlüğün, bir engelin oluşmamasıdır. Gönlümüzün Hakk’a ve hakikate açık olmasıdır” diye konuştu.
“ENGELLERİ ALLAH’IN CEZASI GİBİ GÖSTERMEK, İSLÂM’LA BAĞDAŞMAZ…”
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, şunları söyledi: “Bugün zaman zaman ortaya çıkan ‘Sen ne suç işledin ki Allah size engelli bir çocuk verdi’ anlayışı İslâm’ın tamamen reddettiği bir cahiliye alışkanlığıdır. Allah’ın, bizi imtihan etmek için bize verdiği herhangi bir engeli Allah’ın cezası gibi göstermenin, İslam’la bağdaşır hiçbir tarafı yoktur. Engelli kardeşlerimizin önüne çıkan her engele, Eyüp peygamberin sabrı gibi bir sabırla dayanmak, cennete götüren büyük bir davranıştır.
Bedensel açıdan engelli olabiliriz. Görme, işitme, konuşma, zihinsel ya da ortopedik engelli olabiliriz. Ancak önemli olan gönül dünyamızda bir engelin oluşmamasıdır. Mühim olan kalp gözümüzde bir körlüğün, bir engelin oluşmamasıdır. Gönlümüzün Hakk’a ve hakikate açık olmasıdır. Sahabe içerisinde elliye yakın görme, ortopedik hatta işitme engelli sahabe vardı. Resul-i Ekrem (sav)’in bunların her biri ile kurduğu ilişki, Kıyamet sabahına kadar bütün müminlere engelli kardeşlerimize karşı nasıl muamele etmemizi ortaya koyan büyük örnek ve ibretlerle doludur.”
“ENGELSİZ CAMİ-ENGELSİZ İBADET…”
“Bugüne kadar engelli kardeşlerimiz, toplum olarak bizim oluşturduğumuz zorlukları ve engelleri aşarak bize gelmeye çalıştılar. Hâlbuki bizim onların hayatlarını kolaylaştırmamız gerekirdi. Ne yazık ki biz camilerimizi dahi engelli kardeşlerimize göre düzenleyemedik. Hâlbuki bizim başta Kâbetullah ve Mescid-i Nebevi olmak üzere tüm mabetlerimizi yeryüzündeki bütün engelli kardeşlerimizin rahatlıkla ulaşabileceği mekânlara dönüştürmek gibi bir vazifemiz var.
Diyanet İşleri Başkanlığı olarak öteden beri bu konuda büyük bir mahcubiyetimiz, büyük bir üzüntümüz vardı. Bu mahcubiyetimizi ortadan kaldırmak için uzun zamandır ‘Engelsiz Erişilebilir Cami’ kampanyası üzerinde çalışıyorduk. Bu sebeple bu seneki Camiler Haftasının temasını “Engelsiz Cami, Engelsiz İbadet” olarak belirledik. Bununla camilerimizi yeniden gözden geçirerek engelli kardeşlerimizin ihtiyaçlarına göre düzenlemeyi ve bu konuda toplumsal bir bilinç ve farkındalık oluşturmayı hedefliyoruz.”
“CAMİLER, YENİDEN DÜZENLENECEK…”
“Bundan böyle Türkiye’nin her il ve ilçesinin en işlek yerlerinde bulunan camilerimizi engelli vatandaşlarımıza göre yeniden düzenleyerek bu vatandaşlarımızın da camilerimize katılımını sağlayacağız. Yeni yapılan camilerin inşasında engelli kardeşlerimizin varlığını dikkate alarak her türlü kolaylığı sağlayacak imkânlarla donatılması hususunda elimizden gelen bütün gayreti sarf edeceğiz. Bu noktada toplumsal bilinç oluşturmak için çaba göstereceğiz. Böylece camilerimizi engelli kardeşlerimizin de imar etmesine vesile olmuş olacağız.
“HER İL VE İLÇEDE EN AZ BİR CAMİ ENGELLİLERE GÖRE DİZAYN EDİLECEK…”
“Ülkemizde yaklaşık 8 milyon engelli kardeşimiz var. 900 bin civarında ortopedik engelli, 500 bin civarında görme engelli, 300 bin civarında işitme engelli, yine 300 bin civarında dil ve konuşma engelli, 350 bin civarında da zihinsel engelli insanımız var. Ayrıca sürekli bakım ve tedavi görmesi gereken hastalarımız var. Bu kardeşlerimiz aileleri ile birlikte düşünüldüğünde 30 milyon insanımız bundan etkilenmektedir. Camiler yapılırken bugün yaklaşık 8 milyonu bulan engelli kardeşlerimizi yok saymak başta Diyanet olmak üzere hepimizin ortak kusurudur. Bundan böyle en az her il ve ilçede bir veya birkaç cami olmak üzere camilerimizin şu standartları taşıması zorunlu olacaktır: Ortopedik engelliler için özel asansör, tekerlekli sandalye ile camiye giriş ve saf tutabilme, engelli tuvaleti, görme engelliler için izli yollar, özel dokuma halılar, iç ve dış engelsiz alanlar ve yönlendirme işaretleri, işitme engelliler için sesi elektronik sistemler, hutbe yazı projeksiyon sistemi ve ezan uyarı ışıkları. Ayrıca işitme engelliler için caminin minaresine led ışık sistemi ile vakit, cuma, bayram ezanlarının görsel olarak algılanması sağlanacaktır. Camilerde görme engelliler için, izli yolu olan özel dokuma halılar bulundurulacaktır. Bu sayede cemaat camide rahatça saf tutabilecektir.
Avluda kullanılan hissedilebilir karolar ve duvara monte edilen yön bulmayı sağlayacak tutamaç ile görme engelliler rahatça yönlerini bulabileceklerdir. Sokak kaldırımından itibaren tüm avlu, temizlik alanları, cami girişi düz ve engelsiz, merdivenler alçak olacaktır.
Camilerde engellilerin yanı sıra yaşlı vatandaşların da kullanabileceği özel asansör sistemi yapılacaktır. Tarihi camilerde, tarihi yapıya dokunmadan merdiven basamaklarına monte edilen özel tasarım, güvenlikli taşıma sistemi oluşturulacaktır.
Tekerlekli sandalye kullanan cemaatin camiye araçları ile engelsiz, tekerlekli sandalyelerinden inmeden girebilecek ve araçları ile camide saf tutabileceklerdir. Engelsiz camiler tüm vatandaşlar için kolaylıklar getirecektir. Kadınlar için bebek odası, ayrı abdest alma ve tuvaletler bulunacaktır.”
“ENGELLİLER, SERVİS ARAÇLARI İLE CAMİYE TAŞINACAK…”
Her türlü engelli kardeşimizi camiye taşıyabilecek servis araçlarının olması sağlanacaktır. Tüm Braille Kur’an-ı Kerim, Braille Kur’an-ı Kerim meali ve Braille Elif-Ba ile yazılmış dinî kitap varsa camilerimizde bulunacaktır. Biz Başkanlık olarak görme engelli kardeşlerimiz için “Kalpten Görenler” diye bir ilmihal hazırladık. İnanıyorum ki asıl görmemezlik kalpten görmemezliktir. Mühim olan basiret gözünün açık olmasıdır, müminin basiret gözünün açık olmasıdır.
Camilerimizde engelli kardeşlerimiz için kütüphane oluşturulacaktır. Görme engelli bir kardeşimiz kulaklığı taktığı zaman Kur’an-ı Kerim, ilmihal vb. dini eserleri dinleyebilecektir.”
“SESLİ KÜTÜPHANE VE KUR’AN ÖĞRENME İMKÂNI DA SUNULACAK…”
“Caminin içerisinde günün belli bir saatinde görme engelli kardeşlerimize Braille Elif-Ba ile Kur’an-ı Kerim öğretilebilecektir. Ülkemizin muhtelif yerlerinde bu vazifeyi deruhte eden Kur’an kurslarımız hizmete başladı. Böylece camileri gerçek anlamda imar etmiş olacağız.
Kur’an-ı Kerim, cami ve mescitlerin inşa edilmesini “imar” kelimesi ile ifade eder. İmar ile inşa aynı şey değildir. İmar etmek başka şey, inşa etmek başka şeydir. Bir caminin inşa edilmesi onun imar edildiği anlamına gelmez. Camilerimizi namazlarda cemaat olarak kadınlarımızla, çocuklarımızla doldurduğumuz zaman gerçek anlamda imar etmiş oluruz. Biz, camileri inşa ederiz, camiler ise bizim kalplerimizi ve gönüllerimizi imar eder. Yeryüzünün imarı, insanların kalplerini imar etmesiyle olur. Camileri inşa ettikten sonra o camilerde hem gönüllerimizi ve ruhlarımızı hem de ibadet mekânımız olan camileri imar ederiz. Camilerde bulunan mihrap, tüm manevi kötülüklerle mücadelenin simgesidir. Minber, bilginin ışığa dönüşmesinin simgesi, kürsü ise bilgiyle yücelen mekânların temsilidir. Bu şekilde camilerde edinilen bilgilerle imar edilen kalpler de şehirleri ve yeryüzünü imar ederler."
Sunuculuğunu sanatçı Metin Şentürk’ün üstlendiği açılış programına, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin engellilerden oluşan korosu ve zihinsel engelliler mehteran takımının yanısıra, eski milletvekili Lokman Ayva, çeşitli sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve çok sayıda engelli vatandaş da katıldı.(DİYANET.ORG.TR)