Eğitim-Bir-Sen Doğu Anadolu Bölge toplantısı için Erzurum’a gelen Memur Sen Başkanı Ahmet Gündoğdu, çözüm sürecinde BDP’nin üzerine düşen görevi yerine getirmediğini söyledi.
Eğitim-Bir-Sen Doğu Anadolu Bölge toplantısı için Erzurum’a gelen Memur Sen Başkanı Ahmet Gündoğdu, Palandöken Kayak Merkezi’ndeki bir otelde düzenlenen toplantı sonrasında, çözüm süreci, işçi memur birleşmesi, öğretmen açıkları ve Bingöl’de kaçan 18 PKK’lı mahkum konusunda çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
Gündoğdu, Doğu Anadolu Bölge toplantısı için Erzurum’a geldiklerini belirterek, “Bölge liderleriyle başta eğitim sorunu olmakla beraber bütün sorunları istişare ettiğimiz verimli bir çalışma yapıyoruz. Eğitim çalışanıyız, öğretmeniz, bölgemizde öğretmen açığının fazlalığından kaynaklı sıkıntıyı akşamdan beri başkanlarımızdan dinliyoruz. Sadece Ağrı’da 2 binin üzerinde öğretmen ihtiyacımız var ve şu anda bin 500’ün üstünde ücretli öğretmen derse giriyor. Biz, öğretmenin vekilliği, ücretliliği, vekaleti olmaz diyoruz. Asaleten bütün boşlukların kadrolu öğretmenle doldurulması gerekir. Eğitim gereği, öğretmen açığını gidermek gibi konularda buna israf olarak bakan bir anlayış bu ülkenin geleceği açısından, gelecek nesillerin kaybedilmesine de göz yummak olur. Buradan hükümete çağrımız, Maliye Bakanımıza, Milli Eğitim Bakanımıza, Başbakanımıza çağrımız, 80 bin öğretmen açığı var bu bölge başta olmak üzere Güneydoğu olmak üzere bütün bölgelerdeki öğretmen açığını kadrolu öğretmen istihdam ederek gidermek lazım. Aksi takdirde gelecek açısından nesillerin kaybı açısından, boş geçen dersler açısından, esas öğretmen olmayıp, ders boş geçmesin diye derse girenlerin yanlış bilgiler sebebiyle de bu ülke zarar edecek. Yüz binlerce sınav kazanmış bekleyen arkadaşlarımız var hem eğitimi kaliteye hem de bu arkadaşları işe kavuşturmak gibi iki tane güzel işi birlikte yapmış olacağız” dedi.
"STATÜ HUKUKU BOYUTUNDA İŞÇİLERLE AYNI İŞİ YAPIYOR DEĞİLİZ"
Memur-işçi birleşmesi konusuna da değinen Gündoğdu, statü hukuku boyutunda işçilerle aynı işi yapmadıklarını söyledi. Gündoğdu, ”2010 yılında uluslararası demokrasi kongresi yaptığımız zaman Başbakan konuğumuzdu. Kürsüden 'Sayın Başbakanım işçilerin toplu sözleşme hakkı var, bizimle sadece topluca görüşüyorsunuz, biz toplu sözleşme istiyoruz' çağrısını yapmıştım. Sayın Başbakan 'işçi memur birleşin bu hakkı verelim' demişti. O kongreden sonra biz bir çalıştayda Hayati Yazıcı’yla beraber yaptığımız toplu sözleşme hakkının çalışanlara geçmeden de memurun alabileceği bir hak olduğunu ortaya koymuş ve referandum paketinde bunun yer almasını sağlamıştık. Toplu sözleşmeye ve toplumsal sözleşmeye evet diyerek bu hakka kavuşmuştuk. Şimdi aradan 3 yıl geçtikten sonra aynı çıkışı yapıyor. Biz anayasa gereği kamu çalışanlarıyız, kamu görevi yapıyoruz. Statü hukuku boyutunda işçilerle aynı işi yapıyor değiliz. Biz devlet adına iş yapıyoruz. Patronumuz devlet işçilerin yüzde 95’inin patronu özel şirketler, yüzde 5’inin patronu devlet ama o da kamu işçisi sözleşme hukuku boyutunda çalışıyor. Biz 330 bin sözleşmelinin kadroya geçişine öncülük yaptık. Niye yaptık çünkü sözleşmeli istihdam çalışma motivasyonuna zarar verdiği için bu noktaya iktidarla beraber gelmişken, biz isteyip iktidar 330 bin kişiyi kadroya geçirmişken yeniden bizim iş güvencemizin tartışmaya açılmasını istemiyoruz, buna asla müsaade etmeyiz. Bizim iş güvencemiz kırmızı çizgimizdir. Çalışmayan memur yoktur, çalıştırmayan idareci vardır. Buna rağmen çalışmayan bir memur çıkarsa o bizim üyemiz olursa biz çalışmayan üyenin arkasında durmayız” diye konuştu.
"ÇÖZÜM SÜRECİNDE BDP ÜSTÜNE DÜŞENİ YAPMADI"
Çözüm sürecine ilişkin açıklamalarda bulunan Memur Sen Başkanı Ahmet Gündoğdu, BDP’nin çözüm sürecinde üstüne düşeni yapmadığını söyledi. Gündoğdu, “Çözüm sürecinde Memur - Sen üzerine düşeni yaptı. Devlet ve hükümet üzerine düşeni yapmaya devam ediyor ama BDP çözüm sürecinde üstüne düşeni yapmadı. Kamu- Sen üzerine düşeni yapmamışken, Kürt sorununun çözülmesini, terör belasından kurtulmayı, öldürmeyi ve öldürülenler üzerine sendikacılık ve siyaset yapanları bitirmeyi bırakın istemek bundan medet ummaya devam etti. Ama 10 aydır Türkiye’ye şehit cenazesi gelmiyor ve millet olarak rahatız. Bunu sürdürebilirlik kılmamız lazım bunu Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Arap'ıyla eşit yurttaşlıkla oluşturmamız lazım. Bu noktada BDP, PKK’nın bir sözcüsüymüş gibi zaman zaman KCK’nın ağzıyla çıkışlar yapması üzerine düşeni yapmak değil, hala öldürmeyi tehdit olarak kullanmak gibi bir yanlışlığın içerisinde olduğunu gösteriyor” ifadelerini kullandı.
"18 PKK'LI MAHKUMUN KAÇIŞINDA İHMAL VAR"
Son olarak Bingöl’de hapishaneden tünel kazarak kaçan 18 PKK’lı mahkumlar hakkında değerlendirme yapan Gündoğdu, ”18 PKK’lı mahkumun kaçması bir güvenlik sorunudur. 18 kişi tünel kazarak kaçıyorsa ortada bir ihmal vardır. Burada gözüken o ki hapishanelerde, devlet mekanizmalarında rüşvet ya da başka şeyler kol geziyor ve oradaki yetkililer satın alınabiliyor. Bu devletin güvenlik görevi yapması açısından önlem alması gereken bir kanıdır” şeklinde konuştu