Ana Sayfa Gundem Ekonomi Siyaset Asayiş Eğitim Spor Kültür & Sanat Sağlık & Yaşam Araştırma Polemik Bölge Türkiye
Savunma Sanayisinde tarihi süreç
Savunma Sanayisinde tarihi süreç
Aliyev’den teşekkür
Aliyev’den teşekkür
Bakanlık bin 331 personel alacak
Bakanlık bin 331 personel alacak
Tekin’den öğrenci ve öğretmenlere sürpriz ziyaret
Tekin’den öğrenci ve öğretmenlere sürpriz ziyaret
14 Üniversiteye Rektör ataması
14 Üniversiteye Rektör ataması
HABERLER>EĞİTİM
21 Kasım 2012 Çarşamba - 02:21

İdam cezasına akademik yaklaşım

Eğilmez, idam cezası geri gelsin mi gelmesin mi tartışmalarının son günlerde sıkça tartışıldığını belirtti

İdam cezasına akademik yaklaşım

Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim görevlilerinden Yrd. Doç. Dr. Savaş Eğilmez, idam cezası geri gelsin mi gelmesin mi tartışmalarının son günlerde sıkça tartışıldığını belirterek, “Türk tarihinde idam cezası yalnızca 28 yıldır uygulanmıyor ve Türk ceza sisteminden tamamen çıkarıldıktan 6 yıl sonra da ciddi bir şekilde tartışılmaya başlandı” dedi.
TÜRK KÜLTÜRÜNDE CEZA
Türk kültüründe suç ve ceza konusuna değinen Yrd. Doç. Dr. Savaş Eğilmez, “Son günlerde sıkça tartışılan idam cezası geri gelsin mi gelmesin mi tartışmalarına tarihten açtığımız bir pencereyle katkıda bulunmak istedik. Çok uzun bir geçmişi sahip olan Türk milletinin suç ve ceza algısını ortaya koymak gerekir.” diyerek, “En ilkel toplumlarda dahi, kendi kültürel yapıları çerçevesinde toplumun huzur ve sükûnunu ihlal eden ve ‘suç’ dediğimiz hareketleri önlemeye ve bu hareketlerin işlenmesi halinde faillerine ceza adını verdiğimiz uygulamaların yapıldığı bir hukuk sistemi mevcuttu. Türk tarihi boyunca kurulan bütün devletlerde, töre diye isimlendirilen hukuk sistemine sıkı bir bağlılık görülür. Töreye olan bu bağlılık mücadeleci sosyal hayatın gereklerinden doğmuştur. Halk, ülke, istiklal ile birlikte hukuk, Türk Devletinin dört temel unsurundan biridir. Türklere göre devleti kuran ve işleten mekanizme hukuk idi. Ceza hukuku, Türklerin hayatında önemli bir yer tutmuştur. İslamiyet'ten önceki Orta-Asya Türk siyasi teşekkülleri ve topluluklarında ceza hukuku ile kanunlarına dayalı bir düzen ile kendisine özgü, yaşayan bir ceza hukuku ortaya çıkarmıştır. Bu suretle Türk toplum kültürünün bir ürünü olarak, tarihin akışı içinde gelişen bu hukuk, en geniş manasıyla ‘töre’ denilen kanun ve sosyal normlar bütününde, kesin ifadesini bulmuştur.” diye konuştu.
TÖRELER
Türk töresinin, en eski Türk topluluklarından itibaren sosyal kontrolü ve toplumsal bütünleşmeyi sağlayan en önemli unsurlardan biri olduğunu kaydeden Eğilmez, “Kökeni, eskilere götürülebilecek olan ‘suç’ sözcüğünün, eski Türkçe de ‘yoldan ve yönden sapma’ anlamına geldiği anlaşılmaktadır. Elimizde bulunan en eski Türkçe kaynaklardan anlaşıldığına göre, suç sözcüğünün en eski Türkçe karşılığı ‘yazuk’ yani ‘yazık’ dı. Türkler de suç oluşturan ve cezayı gerektiren hareketlerden bazıları şunlardır: Zulüm, haksızlık, yaralama, darp (dövme, vurma), insanın uzuvlarından herhangi birisine zarar verme, kız kaçırma, hırsızlık, tecavüz, haram sayılan yerlere ve eşyalara saygısızlık, zina, hukuki anlaşmaları ihlal etmek ve bunlara aykırı davranmak, görevden kaçmak, görevi ihmal etmek, başkalarına kötülük yapmak, yalancılık, casusluk, saygısızlık, devlete veya devlet görevlilerine hakaret, hilekârlık, sahtekârlık, rüşvet, askerlikten kaçmak, askeri görevde başarısızlık, devlete isyan, vatana ihanet, soygunculuk, eşkıyalık, töreye aykırı davranmak, beylere karşı gelmek, devleti çeşitli biçimlerde aldatmak, fuhuş, cana kast, emre itaatsizlik. Bu suçlar, ağırlıklarına göre değişen, birbirlerinden farklı, çeşitli veya bileşik cezaları gerektirmişlerdir. Esas itibariyle diğer devirlerdekilerden pek farklı olmayan bu cezalar, başlıca dayak, işkence, organ kesimi, sakatlama, ölüm vb. gibi bedeni, hapis gibi özgürlüğü bağlayıcı, sürgün gibi özgürlüğü kısıtlayıcı, tazminat ve müsadere gibi malvarlığına yönelik, ihtar, tektir, tahkir-teşhir gibi onur ve haysiyet kırıcı manevi cezalardır. Kaynaklardaki kayıt ve bilgilerden tespit edilebilen bu suçların bir kısmı, ölüm gibi çok ağır bir cezayı gerektirmekte, bir kısmı içinse, bundan daha hafif cezalar bahis konusu olmaktadır. Tarih boyunca Türk töresinin en az başvurduğu ceza ölüm cezası idi. En az uygulanan ceza olmasına rağmen, sabit suçun değişmeyen kuralı ölümdü. Türk töresinde iki suçun karşılığı kesinlikle ölüm cezası idi. Bu suçlardan biri; devlete ihanet bir diğeri de masum birini kasten öldürmekti.” şeklinde konuştu.
Çok uzun bir periyodu kapsayan Türk tarihinde idam cezasının yalnızca 28 yıldır uygulanmadığını ifade eden Eğilmez, “Türk ceza sisteminden tamamen çıkarıldıktan 6 yıl sonra da ciddi bir şekilde tartışılmaya başlandı. Ülkemizin içerisinde bulunduğu şartlar, suç ceza ilişkisinin, özellikle bazı suçlar için, mutlak caydırıcı bir zeminde kurulması zorunluluğunu ortaya çıkarmaktadır.” dedi.

 
Doğu sonbaharda bir başka güzel
 
Belediyespor 'büyük' yolda
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
3 Fakültede yeni sinerji
Atatürk Üniversitesi Edebiyat, Ziraat ve Veteriner Fakülteleri’nde yeni ...
ETÜ Dinçer'i ağırladı
Bakan Ömer Dinçer ve Milli Eğitim Bakanlığı heyeti, Vali Sebahattin Öztürk, ...
Edebiyat'ta Düzgün dönemi
İçlerinde Atatürk Üniversitesi’nin de bulunduğu devlet üniversitelerine ...
 
Köy okullarına kırtasiye topladılar
Gençlik ve Spor Bakanlığı Eğitim Kültür ve Araştırma Genel Müdürlüğü örnek bir davranışa imza attı.
Korgeneral Başoğlu’ndan ETÜ ziyareti
Erzurum 9. Kolordu Komutanı Korgeneral Kamil Başoğlu ETÜ’yü ziyaret etti.
Koçak Horasan'a seslendi
Horsan halkına da seslenen Rektör Koçak, “öğrencilerinize ve okulunuza sahip çıkın. "dedi.
 
ETÜ ile İTÜ arasında işbirliği süreci
ETSO Konferans Salonunda düzenlenen seminer dersine ETÜ Makine Mühendisliği ...
Eğitimde yeni yaklaşım
“Okullar Hayat Olsun Projesi İl Yönetim Kurulu” toplantısı Vali Yardımcısı ...
Koçak: Büyük önderi rahmetle anıyoruz
Koçak Türkiye Cumhuriyeti`nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk`ün ebediyete ...
 
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum Havalimaninin ismi ne olsun?

Recep Tayyip Erdogan
Nafiz Kotan
Palandoken
Saltuklu
Dadas

Sonuçları göster Anket arşivi
Ana Sayfa Gundem Ekonomi Siyaset Asayiş Eğitim Spor Kültür & Sanat Sağlık & Yaşam Araştırma Polemik
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri