Taksicilerin ‘yasadışı taşımacılık yapıldığı’ gerekçesiyle büyük tepki gösterdiği ‘Uber’ kavgasına çare arandığını belirten AK Parti Erzurum Milletvekili Mustafa Ilıcalı, “İnsanların kazıklanmayacağı, herkesin mutlu olacağı yerli ve ‘milli’ taksi sistemini meclise sunacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde Ulaştırma Daire Başkanı olan, TBMM Ulaştırma Komisyonu sözcüsü AK Parti Erzurum Milletvekili Mustafa Ilıcalı, tek merkezden yönetilecek bir Taksi A.Ş. önerisini kısa sürede TBMM’ye sunacaklarını belirterek ayrıntılar hakkında düzenlediği basın toplantısında bilgiler verdi.
İstanbul’daki Uber- taksici kavgasının arka planında 30 milyar liralık plaka kavgasının olduğunu, yıllık cirosu 5 milyar liraya ulaşan taksilerin bu pazarda rakip istemediklerini kaydeden Ilıcalı, “Şimdi taksici, plaka kirası ve işletme maliyeti düşülünce para kazanmak için ayda 14 bin lirayı aşmak zorunda. Taksiciler, Uber’i vergisiz ve haksız kazanç elde etmekle suçlarken, taraflardan Uber bu hizmete sadece özel bir yazılımla aracılık ettiğini ve kendi sistemine bağlı olarak çalışan şoförlerin gelir vergilerini ödediğini belirtiyor. Şimdi meselenin özüne gelelim. İstanbul’da 2004 yılında taksi/taksi dolmuşla günde 400 bin kişi yolculuk yapıyorken, 2017’de bu rakam 1 milyon 675 bin 824’e çıktı. Bütün mesele buradaki pasta. Taksi araç sayısı aynı, 18 binde kalmış. Plakalara sınır getirilmiş, 18 bin taksi hizmet veriyor. Bu 1 milyon 675 bin 824 yolcunun taşınması 18 bin taksi, Uber benzeri araçlar ve özel araçlar tarafından gerçekleşiyor. Taksici diyor ki 'Benim plakamın değeri düştü', öbür taraf ise hizmette kalite sunuyor. Ben size İstanbul’da yaşayan bir vatandaş olarak hizmet kalitesinin tarifini yapmak istiyorum. Diyorum ki: Değerli işletmeciler, taksiciler, ben güvenli yolculuk yapmak istiyorum. Ama sadece trafik güvenliği değil, can güvenliği de istiyorum. Özgecan olayı gibi bir olay yaşamak istemiyorum. Sonra konforlu yolculuk yapmak istiyorum. Yazın terimi mendilimle silip, kışın titreyerek yolculuk yapmak istemiyorum. Aracın standartları yüksek olsun. Bunun sürücüsü de trafikte düzenli, efendi, kılık kıyafeti düzgün birisi olsun. Gideceğim güzergâhta kandırılmayayım. İhtiyaç duyduğum her an ulaşayım, duraktan bana kimse ‘araç yok’ demesin. Ben bu 1 milyon 675 bin kişiden biriyim. Bu kıstaslara göre tercihimi yapacağım. Şimdi ben Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı olarak bir çözüm önerisi ortaya atıyorum Yerli ve milli ‘Taksi A.Ş. Tek bir sistemden yönetilecek. İstanbul’un taksi ihtiyacını hesaplayacağız. Farz edelim 40 bin araca ihtiyaç var. Mevcut taksileri bugünkü plaka değerleriyle bu Taksi A.Ş.’ye ortak edeceğiz. Belki ileride borsada da işlem görecek. Mevcut 18 bin taksiyi kullanan emekçilere bir üniversitede akademi açacağız, en yüksek kapasitede eğitimden geçireceğiz. Öyle sıradan bir eğitim değil, aynı Frankfurt’taki gibi. Hangi standartta kaç araba daha lazım, bunları da bölüştürüyoruz. Uber tarzı yazılım şirketlerine de pay verdim. Belediyeye diyorum ki, 'Kardeşim senin 5 bin taksin mi var, seni de dâhil ediyorum bu sisteme'. Anonim şirket olarak, profesyonel yöneticileri ve hisseleriyle tek merkezden işletilecek bir sistem” diye konuştu.
Uber kavgasına karşı yerli ve milli taksinin tüm araçların uber konforunda olacağını kaydeden Mustafa Ilıcalı, şöyle konuştu:
“Tüm araçlar Uber konforunda olacak. Şoförlerin hepsi aynı standartta olacak. Hepsi Türkiye’nin yerli ve milli taksisi olacak, kazandığının vergisini de buraya ödeyecek. Ortak bir yazılım olacak. İstanbul 5 bin kilometrekare. Anadolu yakası, Avrupa yakası diye bölgelere de ayırabilirsiniz. Devletin bu süreci izleyebilmesi için denetim mekanizmasını güçlendirmek lazım. Hiç kimseyi mağdur etmeyecek bir sistem bu. Ben bir milletvekili olarak kısa sürede yasa teklifini de hazırlayıp sunacağım. Uber şimdi vergilerini dışarı yatırıyor. Burada sadece komisyonun vergisini ödüyor. Benim önerim tamamen yerli ve milli olacak, vergi buraya yatacak.”