Azerbaycan Kars Başkonsolosu Ayhan Süleymanlı, 20 Ocak 1990 ‘Kanlı Ocak Faciası’nın üzerinden 25 yıl geçtiğini belirtti. 25 yıl önce Azerbaycan halkının kaderinde kötü ve korkulu günler yaşandığına dikkat çeken Başkonsolos Ayhan Süleymanlı, Azerbaycan halkının Sovyet harp makinesinin zoruna maruz kaldığını söyledi.
"Azerbaycan halkının Mihail Gorbaçov başta olmak üzere Sovyet İmparatorluğu yönetimi tarafından saldırıya uğramış, suçsuz insanlar kurşuna dizilmiş, tankların altında ezilmişti" diyen Süleymanlı, 20 Ocak faciası Azerbaycan halkını korkutmak, onun milli uyanışını, halkın Karabağ uğrunda azmini kırmak, onurunu kırmak amacı taşıyan menfur planın bir parçası olduğunu söyledi.
Azerbaycan Kars Başkonsolosu Ayhan Süleymanlı, “20 Ocak, Azerbaycan halkının tarihinde, sadece ağıt ve acı ile hatırlanacak gün değil, 20 Ocak halkımızın şan ve şeref günüdür. Halkımız o gün üstüne saldıran dehşet verici kabusa, Sovyet askerinin korkunç güruhuna karşı göğüs vermeyi ve kendi kimliğini, metanetini kabul ettirmeyi başardı. 20 Ocak olayları Azerbaycan halkının özgürlük mücadelesine kalkmak, çiğnenmiş haklarının, istiklalinin iadesi uğrunda savaşmak azmine sahip olduğunu bir daha gösterdi. 1990 yılının 20 Ocak ayı Azerbaycan’ın istiklal yolunun ilk şehitlik zirvesiydi” dedi.
“SOVYET DEVLETİ’NİN SAVAŞ MAKİNESİNİN O GÜN AZERBAYCAN HALKINA YÖNELİK TERÖR EYLEMİ, İNSANLIĞA KARŞI İŞLENMİŞ EN AĞIR CİNAYETLERDEN BİRİ OLARAK İNSANLIK TARİHİNDE SİYAH BİR SAYFA OLARAK KALACAKTIR”
Sovyet Devleti’nin savaş makinesinin o gün Azerbaycan halkına yönelik terör eylemi insanlığa karşı işlenmiş en ağır cinayetlerden biri olarak insanlık tarihinde siyah bir sayfa olarak kalacağını hatırlatan Süleymanlı, “İstiklali, ülkesinin toprak bütünlüğü uğruna mücadeleye kalkmış sivil halkın cezalandırılması, kitlesel terör neticesinde yüzlerce suçsuz insanın katledilmesi ve yaralanması totaliter Sovyet rejiminin düşüşü arifesinde onun cinayetkar mahiyetini tüm dünyaya bir kere daha gösterdi. Gorbaçov’un fermanı geçerli olacağı saate kadar ‘20 Ocak 1990, Saat 00.00’ 9 kişi öldürülmüştür. Bakü’de olağanüstü hal ilan edilmesi hakkındaki bilgi ise halka 20 Ocak sabahı saat 07.00’de Azerbaycan Radyosu aracılığıyla bildirilmiştir. Bu saate kadar öldürülen kişi sayısı 100 civarındaydı. Oysa Gorbaçov’un Azerbaycan’a görevlendirerek gönderdiği yüksek makamlı emisarlar utanmadan Bakü’de olağanüstü hal ilan edilmeyeceğini beyan etmişlerdir. Eli yüzlerce insanın kanına bulaşmış Mihail Gorbaçov başkanlığında Sovyet İmparatorluğu yönetiminin rezil siması, bakınız, buydu. Tanklar, zırhlı araçlar Bakü caddelerinde önlerine çıkan her şeyi ezmiş askerler her yeri kurşun yağmuruna tutmuşlardır. İnsanlar sadece caddelerde değil otobüslerde hatta evlerinde otururken bile mermilere hedef olmuşlardır. Yaralılar için gelen ambulanslar ve ilkyardım ekiplerine de ateş açılmıştır. Birkaç gün içinde 137 kişi öldürülmüş, 700 kişi yaralanmış ve 800’den fazla kişi gözaltına alınmıştır.1990 yılının Ocak olayları ayın 19’dan 20’sine geçen gecenin kanlı kıyımları ile bitmedi. Kızıl imparatorluk ordusu bu kanlı misyonunu Azerbaycan’ın ayrı ayrı bölgelerinde de katiller, tutuklamalar, işkenceler devam ediyordu. 25 yıl önce “demokratik dünya” Bakü’deki kanlı terör hadiselerini “Sovyetler Birliği’nin iç meselesi” olarak adlandırdı. Sonra da bu “demokratik dünya” eli kanlı Gorbaçov’a Nobel Barış Ödülü verdi” diye konuştu.
Azerbaycan Kars Başkonsolosu Ayhan Süleymanlı, 20 Ocak olayları ile ilgili daha sonra şunları söyledi: “Gorbaçov’un kıskançlığı ve Ermenilerin fetvası ile 1987’de Sovyetler Birliği yönetiminden uzaklaştırılan, ama bundan sonra da Moskova’nın takip ve baskılarına maruz kalan Haydar Aliyev Bakü’de gerçekleştirilen facianın ertesi günü 21 Ocak’ta Azerbaycan’ın Moskova’daki daimi temsilciliğine gelip basın toplantısı yapmış ve sert açıklamalarla Sovyet yönetiminin Azerbaycan halkına karşı saldırısını açık bir biçimde kınamıştır. Haydar Aliyev’in Sovyet İmparatorluğu’nun merkezinde, Dünya’nın önde gelen medya temsilcilerinin karşısında verdiği beyanat güçlü etki yaptı. O müthiş günlerde dünya devletleri Bakü’deki olayları görmezden gelirken, Türk halkı Azerbaycan’daki kardeşlerinin acısını paylaştı. Türkiye’nin çeşitli illerinde halk sokaklara çıkarak Sovyet Ordusunu kınadı. 20 Ocak ve Azerbaycan tarihinde bundan önceki feci olaylar 20. yüzyıl boyunca halkımıza karşı yürütülen düşünülmüş siyasetin tezahürüydü.
1990 yılının Ocak kıyımı ne kadar feci olsa da Azerbaycan Halkının iradesini, istiklal uğrunda mücadele azmini kıramadı. O dehşetli gecede helak olan vatan oğulları Azerbaycan tarihine parlak sayfasına yazdılar, halkın milli özgürlüğü, istiklali için yol açtılar. Devlet bağımsızlığının kazanıldığı ilk yıllarda iktidar uğrunda mücadeleden başka bir iş bilmeyen o dönemdeki Azerbaycan yönetimi 20 Ocak kıyımının siyasi-hukuki olarak değerlendirilmesi ve suçluların belirlenmesi için bir çaba sarf etmemiştir.Yalnız Azerbaycan halkının umum milli lideri Haydar Aliyev siyasi yönetime döndükten sonra, 1994 yılında Kanlı Ocak olayları siyasi-hukuki açıdan tam olarak değerlendirildi, facianın suçlularının adları açıklandı. Haydar Aliyev 20 Ocak olaylarına siyasi kıymet verirken demiştir: “20. yüzyıl tarihinde totalitarizmin türettiği en kanlı terör eylemlerinden biri olan 20 Ocak Faciası’nda Azerbaycan halkına karşı gerçekleştirilmiş, cinayet aslında beşeriyete, hümanizme, insanlığa karşı hayata geçirilmiş dehşetli bir ameldir. Bu cinayeti işleyenler şimdiye kadar cezalarını almamışlar. Halkımız emindir ki, suçlular tarih, beşeriyet, öylece Azerbaycan halkı karşısında cevap vermeli olacaklar.” Bakü’nün en yüksek noktalarından birinde her bir Azerbaycanlı için mukaddes ant yerine çevrilmiş bir mekan var. Bu, 20 Ocak kurbanlarının ve Ermenistan’ın askeri saldırısına karşı muharebelerde helak olanların defnedildiği Şehitler Hıyabanı’dır. Milli önderimiz Haydar Aliyev şehitlerin hatırasının aziz tutulmasına her zaman dikkatle yaklaşıyordu. Dahi siyasetçinin layıklı devamcısı Cumhurbaşkanı İlham Aliyev bu geleneğe sadık kalmışlar. Ülke başkanının talimatı ile Şehitler Hıyabanı yeniden imar edilmiştir. Her yıl 20 Ocak’ta binlerce insan burayı ziyaret eder, vatanın özgürlüğü ve istiklali uğrunda canlarından geçmiş Azerbaycan evlatlarının aziz hatırasını ihtiramla yad eder. Yıllar geçecek, nesiller değişecek, lakin vatan evlatlarının hatırası yüreklerde ebediyen yaşayacaktır.”