Kentleşme yolundaki en büyük engel

Konferansın açılış konuşmasını yapan Atatürk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Takkaç, çevrede kaybedilen her toprak parçası ile dünyanın küçüldüğünü söyledi.
Takkaç, “Topraklarımız bizim için çok önemli. Çünkü kaybettiğimiz her parça bizim zararımıza oluyor. Romantizm akımı da çevrenin katledilmesine bir tepki olarak çıkmış. Fabrika dumanlarının etkili olmasıyla bu akım önem kazanmıştır. Bugün burada gerçekleşecek konferans ile bilincimizin tazeleneceğine inanıyorum.” dedi.
İstanbul Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Samsunlu, çevre mühendisliğinin 1950’li yıllara kadar konuşulmadığını hatırlatarak, çevre sorunu için ilk defa 1972’de Stockholm’de toplanıldığını ifade etti.
“ÇEVRE SORUNLARI SAĞLIKLI KENTLEŞME YOLUNDAKİ EN BÜYÜK ENGELDİR”
Samsunlu şunları kaydetti: “Güzellikler insan eliyle isteyerek veya istemeyerek kirletiliyor. Çevre sorunları 1950’lere kadar pek konuşulmuyordu. Köylerde çevre sorunu yoktur. Ne zaman nüfus artarsa, çevre sorunları da o zaman ortaya çıkar. 1972’de ilk defa Stockholm’de çevre sorunu için toplanıldı. Bütün maden kaynakları, bütün yeşillikleri, bir göbekte tüketmek değil gelecek kuşaklarda düşünülmesi esas alınmalıdır. 20.yüzyılda hızlı artan nüfus, ekolojiyi ve yaşamı kötü etkilemiştir. İstanbul’da en büyük sorun ulaşım sorunu. Bunu yanı sıra istihdam sorunu, nüfus artışı, imar planı konut sorunu ve çevre sorunları sağlıklı bir kentleşme yolundaki en büyük engellerdir."
“KUŞ TÜRLERİNİN YÜZDE 11’İ YOK OLMA TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYA”
Erozyon nedeniyle her saniye de,1000 ton toprak kaybedildiğini kaydeden Prof. Dr. Samsunlu şunları aktardı: “Kuş türlerinin yüzde 11 i yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. 1952’de Londra’da hava kirliliği nedeniyle 4000 kişi ölmüş ve çevre sorunlarına eğilim başlamıştır. 2009’da Dünya Su Forumu İstanbul’da yapıldı. Türkiye’de ilk defa Stockholm Kongresi’nden sonra çevre koordinasyon kurulu kuruldu. 2050’de 7 milyar civarında insan susuz kalacak. En önemli sorunumuz nüfus artışıdır. Türkiye’de dengesiz bir nüfus artışı var. Başbakanın çocuk sayısındaki, en az 3 olmalı ısrarı önemli bir uyardır.”