Ana Sayfa Gundem Ekonomi Siyaset Asayiş Eğitim Spor Kültür & Sanat Sağlık & Yaşam Araştırma Polemik Bölge Türkiye
Aydemir: 'Türkiye’nin duruşu huzuru sağlayacaktır'
Aydemir: 'Türkiye’nin duruşu huzuru sağlayacaktır'
'Türkiye çağ atlayacak icraatların altına imza attı'
'Türkiye çağ atlayacak icraatların altına imza attı'
Kacır: 'Türk milleti gökyüzüne imzasını attı'
Kacır: 'Türk milleti gökyüzüne imzasını attı'
'Dünya Türkiye'nin dış politikasını takdir ediyor'
'Dünya Türkiye'nin dış politikasını takdir ediyor'
'Yaptıklarımızın çok daha ötesine gitme vakti'
'Yaptıklarımızın çok daha ötesine gitme vakti'
HABERLER>GUNDEM
10 Nisan 2015 Cuma - 09:52

Kutlu Doğum Haftası Teması açıklandı

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, 2015 yılı Kutlu Doğum Haftası teması ve etkinliklerin ayrıntılarını İstanbul’da basın mensupları ile paylaştı.

Kutlu Doğum Haftası Teması açıklandı

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, 2015 yılı Kutlu Doğum Haftası teması ve etkinliklerin ayrıntılarını İstanbul’da basın mensupları ile paylaştı.

İstanbul’da Yıldız Korusu’nda düzenlenen basın toplantısında konuşan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığının çeyrek asır önce “Hz. Peygamber’i Anmaktan-Anlamaya” şiarıyla başlattığı Kutlu Doğum Haftası geleneğinin, kalplerde var olan peygamber sevgisini harekete geçirdiğini ve bu geleneğin sadece ülkemiz sınırları içinde değil, dünyanın çeşitli yerlerinde, millet varlığımızın bulunduğu her ülkede bir bilgi ve irfan ziyafetine, bir kardeşlik şölenine, bir manevî yenilenme haftasına dönüştüğünü kaydetti.

Her yıl Kutlu Doğum Haftasında bir tema belirleyerek o konuyu kamuoyunun gündemine taşıdıklarını hatırlatan Başkan Görmez, “Diyanet İşleri Başkanlığı olarak, öteden beri Kutlu Doğum Haftalarında bireysel ve sosyal hayatımız açısından önem arz eden temaları kamuoyunun gündemine taşımaya, özelde toplumumuzu, genelde ise tüm insanlığı Hz. Peygamberin çağlar üstü rahmet yüklü mesajlarıyla buluşturmaya gayret gösteriyoruz” dedi.

Bu yılın temasını belirlerken, insanlığı topyekûn barışa davet eden bir dinin mensupları ve cihanşümul bir rahmetin temsilcisi olan Hz. Peygamberin ümmetinin bugün ortaya koyduğu davranışlar ve sergilediği tavırların çoğu zaman Kur’an ve Sünnet’in rahmet yüklü mesajlarının çok uzağına düşmesinin etkili olduğunu belirten Başkan Görmez, küresel ölçekte bu temayı belirlemelerinin bir sebebinin de Batı dünyasının İslamofobik dalgalarla hızla çok kültürlülükten uzaklaşması, Batı’da yaşayan millet varlığının ve Müslüman kimliğinin karşı karşıya kaldığı ciddi sorunlar olduğuna değindi.

Başkan Görmez’in 25 maddelik birlikte yaşamanın temel ilkelerini de açıkladığı basın toplantısından öne çıkan satır başları şöyle;

“İNSANLIĞI BARIŞA DAVET EDEN BİR DİNİN MENSUPLARININ …”

İnsanlığın ortak yurdu ve evi olan dünyamız ne yazık ki uzun zamandır büyük bir darboğazdan, sığ görüşlülüğün girdabından ve ahlaki bir kriz döneminden geçmektedir. Öyle ki; yaşlı gezegenimiz artık kötülükleri, yanlışlıkları ve hataları taşıyamaz hale gelmiştir. Ülkemiz, bölgemiz, gönül coğrafyamız ve dünya genelinde büyük sıkıntılar, derin acılar ve yürek yakan hadiseler insanlığımızı ve Müslümanlığımızı yeniden sorgulamamızı gerekli kılacak boyutlara ulaşmıştır. Tarihte selam ve eman yurdu olarak bilinen İslam coğrafyası, bugün, artık savaş, şiddet ve vahşetle anılmaktadır. Bağdat’tan, Şam’a, Kahire’den Yemen’e nice İslam diyarı kan ve gözyaşına bulanmıştır. Mezhepçilik, meşrepçilik, hizipçilik, ırkçılık, ideolojik ayrımcılığın zifiri karanlığında iç çatışmalar yaşanmakta, masum canlar katledilmekte, şehirlerin tarihî ve kültürel dokusu yok edilmektedir. Ekonomik kaynakların paylaşımındaki dengesizlikten, siyasi temsildeki mağduriyetlerden, haksızlığa uğramaktan ve emniyetsizlik halinden neşet eden gerilimler aslında bir mezhep savaşı gibi aksetmekte, zalimane tavırların ve cahilane tepkilerin faturası ise maalesef din-i mübin-i İslam’a kesilmektedir. İnsanlığı topyekûn barışa davet eden bir dinin mensupları ve cihanşümul bir rahmetin temsilcisi olan Hz. Peygamberin (sas) müntesiplerinin bugün ortaya koyduğu davranışlar ve sergilediği tavırlar çoğu zaman Kur’an ve Sünnet’in rahmet yüklü mesajlarının çok uzağına düşmektedir.

“İSLAMOFOBİA …”

Bu konuyu küresel ölçekte ele almak isteyişimizin önemli bir sebebi de Batı dünyasının İslamofobik dalgalarla hızla çok kültürlülükten uzaklaşması, Batı’da yaşayan millet varlığımızın ve Müslüman kimliğinin karşı karşıya kaldığı ciddi sorunlardır. Biz öteden beri İslamofobyanın ancak yüksek bir bilgi, kültür, hikmet ve marifetle; derin bir şefkat ve merhametle ortadan kaldırılabileceğine inandık.

“KİN VE NEFRET YERİNE MERHAMET VE ADALET…”

Tüm bu olumsuzluklar içerisinde her şeye rağmen ülkemiz bir umut adası olmaya devam etmektedir. Hepimizin bildiği gibi Anadolu’muzun güzel insanları, uzun asırlar boyunca başka inanç ve kültürden insanlarla huzur ve güven içinde bir arada yaşamanın en anlamlı örneklerini vermiştir. Ancak bütün bunlarla birlikte bugün ülkemizde de insanlar, birlikte yaşama ahlakını ortaya koymada zaman zaman ciddi zaaflar gösterebiliyor. Etnik, ideolojik, mezhebi ve meşrebi farklılıklar, bazen çatışma nedeni olarak görülebiliyor. Farklı görüşlere tahammül ve anlayış göstermek ne yazık ki, kimi zaman zayıflayabiliyor. Her geçen gün insanların birbirlerini daha az anladığını hatta anlayamaz hale geldiğini üzülerek müşahede ediyoruz.  Kin ve nefret yerine merhamet ve adaleti; düşmanlık ve husumet yerine dostluk ve kardeşliği; riyakârlık ve gösteriş kültürü yerine içtenlik ve samimiyeti ikame etmek; zedelenen insan haysiyet ve onurunu yüceltmek için daha çok çaba göstermeye ihtiyacımız var.

“İSLÂM ŞEHİRLERİ, HUZUR VE BARIŞ MERKEZLERİ OLMUŞLARDIR…”

Resul-i Ekrem Efendimiz, bütün âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir. O Rahmet Elçisi ki Medine’ye hicretle önce Ensar ve Muhacir arasında benzeri görülmemiş bir kardeşlik bağı tesis etmiş, ardından yeryüzünün ilk toplumsal sözleşmesi olarak nitelendirilmeyi hak eden “Medine Vesikası”nı düzenlemiştir. Bu sözleşme ile farklı din ve kültüre mensup insanların aynı toplum yapısında huzur ve güven içinde bir arada yaşamalarını temin edecek hukuki zemini oluşturmuş ve bunun mümkün olabileceğini bütün dünyaya göstermiştir. Asr-ı Saadetten tevarüs ettikleri bu bakış açısını ve evrensel mesajı Endülüs’ten, Maveraunnehir’e Afrika’dan Asya’ya gittikleri tüm coğrafyalara taşıyan Müslümanlar rahmet medeniyetleri inşa etmişlerdir. Farklı millet, kültür ve dinlerin kavşak noktaları olarak nitelendirebileceğimiz Kudüs, Şam, Bağdat, Kahire, Kurtuba, Üsküp, Saraybosna, Buhara, Semerkant, Antakya, Edirne, Konya, Bursa, Diyarbakır, Mardin ve İstanbul gibi İslâm şehirleri, yüzyıllar boyunca güvenin, adaletin, hoşgörünün, sevginin ve saygının hüküm sürdüğü huzur ve barış merkezleri olmuşlardır. Osmanlı Devleti de, millet sistemiyle farklılıklarla birlikte yaşamayı bir hukuka kavuşturmuş ve bir ahlaka dönüştürmüştür. Fatih Sultan Mehmet’in, İstanbul’u fethinden sonra yayınladığı, farklı inanç ve kültür mensuplarının bir arada güven içerisinde yaşamasını temin eden ahidnamesi, ilhamını Medine Sözleşmesinden, Kudüs fatihleri Hz. Ömer ve ardından Selahaddin Eyyübi’nin emannamelerinden almıştır.

BİRLİKTE YAŞAMA AHLAKININ TEMEL İLKELERİ…

Biz İslami referanslardan hareketle, özü insana, inanca, kutsala, düşünceye, kültüre ve medeniyete saygıya dayalı birlikte yaşama ahlakının bazı temel ilkelerini bir kez daha insanlığın vicdanına duyurmak istiyoruz:Bütün insanlık, Âdem ve Havva’nın çocukları olmaları hasebiyle birbirini insanlık ailesinin fertleri olarak görmeli, kardeşliğe yakışır davranışlar sergilemeli ve her türlü ayırımcılığa karşı çıkmalıdır.Bütün insanlığın aynı özden yaratıldığı, insanlık onur ve değeri bakımından eşit olduğu bilinmeli, herkese insanca muamele edilmelidir.Dini, dili, ırkı, rengi, cinsiyeti ne olursa olsun her insanın canının, haysiyetinin ve malının dokunulmaz olduğu bilinmelidir.Özel hayatın mahremiyetine saygı duyulmalı; hiç kimsenin namus, şeref ve iffetine el ve dil uzatılmamalıdır

Dinî değerleri insanların duygularını istismar ederek güç devşirmeye ve çıkar sağlamaya matuf bir araca dönüştürmek, hakikati sadece kendinde görmek, hedefine ulaşmak için her yolu mübah saymak, körü körüne itaat kültürüyle iradeleri teslim almak, din ve vicdan özgürlüğü ile bağdaşmaz.

Burada sözlerime son verirken bir kez daha vurgulamak isterim ki “Dünya bize biz de birbirimize emanetiz. Daha güzel bir dünya için sevgi, saygı ve merhamet” diyorum.

 
Kahvehane kültürüne bilimsel yaklaşım
 
‘Bu kervan yürüyor, yürüyecek’
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Göz yaşartan anma
Türk Polis Teşkilatı kuruluşunun 170. Yıl Dönümü etkinlikleri kapsamında, ...
Engelli çocukları sevindirdiler
Türk Polis Teşkilatı'nın 170'inci kuruluş yıl dönümü nedeniyle Erzurum ...
Seven: ‘Erzurum için hayırlı olsun’
İstanbul Erzurumlular Kültür ve Dayanışma Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı ...
 
‘Şehit yakınlarıyla gönlümüzü birleştirdik’
Şehit Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Hatem Tetik, 493 ...
Mart ayı sektör performansları açıklandı
Erzurum’da mart ayında kaydedilen ihracatta en yüksek dış satım değerini ...
Tarihçi Eğilmez Yemen olaylarını değerlendirdi
Eğilmez, Yemen’deki iç savaşa 10 ülkenin katılmasının sebebinin, “Bu müdahillerin ...
 
Türk Polis Teşkilatı 170’inci gurur yılında
Erzurum İl Emniyet Müdürü Kamil Karabörk, “10 Nisan Polis Haftası” dolayısıyla ...
Nef’i’den Şehriyar’a kardeşlik köprüsü
Erzurum'la İran'ın Urmiye kenti arasında yepyeni bir dönem başladı. Erzurum ...
Dua ve Yürekler Şehid Kiraz için buluştu
Menfur bir saldırı sonucunda yaşamını yitiren Cumhuriyet Savcısı Şehid ...
 
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum Havalimaninin ismi ne olsun?

Recep Tayyip Erdogan
Nafiz Kotan
Palandoken
Saltuklu
Dadas

Sonuçları göster Anket arşivi
Ana Sayfa Gundem Ekonomi Siyaset Asayiş Eğitim Spor Kültür & Sanat Sağlık & Yaşam Araştırma Polemik
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri