Dünyaca ünlü yazar Alberto Manguel, Nilüfer Belediyesi’nin ev sahipliğinde, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Bursa’daki izini sürüyor.
Bu yıl beşincisi düzenlenen İstanbul Tanpınar Edebiyat Festivali, “Şehir ve Oyun” temasıyla; okuma ve söyleşiler, sektörel buluşmalar ve edebiyat söyleşileriyle devam ediyor. Türk edebiyatının uluslararası edebiyat çevrelerinde tanınmasını hedefleyen festivale, bu yıl “Tanpınar’ın İzinde Beş Şehir” projesi için ünlü yazar Alberto Manguel Türkiye’ye davet edildi. Manguel, Tanpınar’ın “Beş Şehir” eserinde yer alan İstanbul, Ankara, Bursa, Erzurum ve Konya’ya düzenlediği ikişer günlük edebiyat turunun sonunda izlenimlerini kitaplaştıracak.
Projenin Bursa ayağını Nilüfer Belediyesi üstlendi. Tanpınar’ın “Beş Şehir” eserinde işlediği Bursa’nın izlerini sürmeye gelen Manguel, Nilüfer Belediyesi’nin konuğu oldu. Ünlü yazar, ziyaretinin ilk gününde Başkan Mustafa Bozbey ve yetkililerle birlikte Kitap Evi Hotel’de onuruna verilen yemeğe katıldı. Gazeteci ve edebiyatçıların da yer aldığı sohbetin sonunda açıklama yapan Bozbey, projenin Bursa ayağına ev sahipliği yapmaktan duyduğu mutluluğu dile getirirken, Manguel ise, “Bursa’da olmaktan çok mutluyum. Çünkü Bursa, kitaplarımı raflarında tutan dayanaklar gibib. Gerek Tanpınar, gerek yıllarını Bursa’da geçiren Nazım Hikmet benim için çok önemli“ dedi.
Bu buluşmanın ardından kısa bir şehir turu yapan Manguel, daha sonra Nilüfer Belediyesi bünyesindeki Nilüfer Kütüphane’nin Nazım Hikmet Kültürevi’nde düzenelediği “Hayatı Kitaplar Üzerinden Okumak” isimli söyleşiye katıldı. Aynı zamanda çok dilli bir çevirmen, antoloji yazarı ve editör olan Alberto Manguel, dil üzerine çalışmaları bulunan Uludağ Üniversitesi Sosyolji Bölümü Öğretim Üyesi Gökhan Yavuz Demir’in moderatörlüğünde “okur-yazarlık tarihi”nden okur-yazar psikolojisine, edebiyatın belli bir coğrafyası ya da milliyete ait olma meselesine uzanan geniş bir çerçevede, edebiyat ve kitapların insanların dünyasındaki yolcuğunu değerlendirdi.
“Nazım’ın, Tanpınar’ın ya da Orhan Pamuk’un yazılarını Türk edebiyatı yapan nedir? Bunun bir Arjantili için önemi olabilir mi?” diye soran Manguel, “Milliyetçilik kavramı bana uygun değil, birçok ülkede yaşadım, yaşadığım ülkelerin herhangi birine ait değilim, milliyetçilik siyasetçilein kendilerine oyun alanı sağlayadığı politik bir kavramdır” dedi.
Okumanın yazmaktan daha önce gerçekleşen bir eylem olduğunu hatırlatan Manguel, “Çocukken ilk edinimlerimiz, gördüğümüz şeyler dünyayın bir hikaye olduğunu anlatır. Herşeyin bize bir hikaye anlattığını düşünürüz. Yeterli zaman verildiğinde hepimiz bir kitap yazabilir ve bunu evrensel kütüpheneye kaydedebiliriz. Her kitap yazılmış olan kitaplara dokunur, okuduğumuz her kitap yeni yazılacak kitapların sözünü verir” diye konuştu