Mescid-i Aksa Savunma Komisyonu Başkanı Muhammed El Arif, Erzurum Kitap Fuarı’nda Kudüs ve kutsal mekânı anlattı. Büyükşehir Belediyesi tarafından Havuzbaşı Kent Meydanı’nda kurulan ve yüz bini aşkın kitap dostunun ziyaret ettiği Erzurum Kitap Fuarı, birbirinden seçkin isimleri ağırlamaya devam ediyor. Fuarın seçkin davetlilerinden biri olan Mescid-i Aksa Savunma Komisyon Başkanı Muhammed El Arif'in söyleşisi yoğun ilgi gördü. Erzurum Büyükşehir Belediyesi ve İl Müftülüğü’nün ortaklaşa düzenlediği programda, Mescid-i Aksa’da ders veren İslami İlimler Fakültesi Dekanı Muhammed El Arif, Kudüs ve Mescid-i Aksa hakkında bilgiler verdi. Miraç Kandili’nde Erzurum Kitap Fuarı’nın konuğu olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Muhammed El Arif, “Böyle önemli bir günde kitap fuarında beni ağırlayıp konferans verdirdiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Bugün, en önemli günlerden birini yaşıyoruz. Çünkü Miraç Kandili, Peygamberimizin (S.A.V.) Mekke’den Mescid-i Aksa’ya götürüldüğü ve oradan da Rabbimizin katına yükseltildiği hem peygamberler hem melekler hem de özellikle Allah’ü Teâlâ ile görüştüğü çok önemli bir gündür “ dedi. Başkan Arif, “Hazreti Ömer, Kudüs’ü fethettiğinde Mescid’i Aksa’ya özgürlüğünü kazandırdı. Daha sonraki dönemlerde gayrimüslimlerin işkâl ettiği Kudüs’ü, Selahaddin Eyyubi tekrar fethederek bu toprakların özgürlüğünü sağladı. Şimdi ise bugünlerde biz tekrar Mescid-i Aksa’ya özgürlüğünü sağlayacak bir kişiye ihtiyaç duyuyoruz. Ben, ta Mescid-i Aksa’dan, o mübarek yerlerden, o mübarek mekânlardan buraya kadar geldim. Size bir mesajım var, manevi bir mektubum var. Ben mübarek bir yerden geldim. Bu yer bir geline benziyor, fakat bu gelin gelinliğini giymiyor, hem de üzüntülü, çok acı çekiyor. Bunun için Mescid-i Aksa’dan, Kudüs’ten buraya kadar geldim” diye konuştu.
“MESCİD-İ AKSA NORMAL BİR YER DEĞİLDİR”
Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa’nın normal bir yer olmadığını ifade eden Arif, şöyle devam etti: “O kutsal topraklarda Peygamberlerin babası Hazreti İbrahim aleyhisselâm ve çok sayıda peygamber, sahabe ve tabiin yatıyor. Mescid-i Aksa normal bir yer değildir. Müslümanların ilk kıblesi, Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi’den sonra üçüncü kutsal mescittir. Kudüs, herhangi bir şehir değil, herhangi bir başkent de değil; topraklarının üzerine Peygamberimizin (S.A.V.) bastığı, göğün kapısı, peygamberlerin toplandığı, Hazreti İbrahim’in hicret ettiği, Hazreti Musa, Hazreti İsa ve Hazreti Meryem’in yaşadığı yerdir. Benim geldiğim yer cihad yeridir. Geldiğim yeri işgal eden kişiler bütün mahzur şeyleri yapıyorlar. Geldiğim yerdeki kadınlar vuruluyorlar. Geldiğim yerde kan akıyor. Geldiğim yerde Mescid-i Aksa’yı yok etmek için çok çalışan var. Bu nedenle özellikle sizin yanınıza geldim. Biz buraya geldik çünkü sizin kim olduğumuzu iyi biliyoruz. Siz, Avrupa’yı fethettiniz. Siz, Kostantiniye’yi fethederek Peygamberimizin (S.A.V.) müjdesini kazandınız. Siz, Fatih Sultan Mehmet’in çocuklarısınız. Siz bütün Müslümanlara yardımcı oldunuz. Siz Abdülhamit Han’ın çocuklarısınız. Filistin meselesi için dünya Abdülhamit Han’ın ayağına geldiği an onlara bakıp dedi ki, ‘Benim başımı alırsınız ama ben Filistin’den bir avuç toprak bile size vermem!’ Sizin kim olduğunuzu iyi biliyoruz.”