Ana Sayfa Gundem Ekonomi Siyaset Asayiş Eğitim Spor Kültür & Sanat Sağlık & Yaşam Araştırma Polemik Bölge Türkiye
Erdoğan: ‘Marifet iltifata tabidir’
Erdoğan: ‘Marifet iltifata tabidir’
'Türkiye Adalet Akademisi Kanunu’ Komisyonda
'Türkiye Adalet Akademisi Kanunu’ Komisyonda
Tekin eğitim gündemini paylaştı
Tekin eğitim gündemini paylaştı
Uraloğlu: 'Türkiye'yi hak ettiği yere ulaştıracağız'
Uraloğlu: 'Türkiye'yi hak ettiği yere ulaştıracağız'
Yılmaz: 'Her türlü gayreti sarf edeceğiz'
Yılmaz: 'Her türlü gayreti sarf edeceğiz'
HABERLER>TÜRKİYE
23 Ekim 2016 Pazar - 11:55

“Misak-I Millî dedim diye rahatsız oldular”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Irak’ın kadim şehirleri, geçmişte Kerkük bizimdi, Musul bizimdi. Şimdi ben Misak-ı Millî dedim diye rahatsız oldular, niye rahatsız oluyorsunuz? Biz millîyiz, biz yerliyiz, biz vatanseveriz, biz milliyetperveriz; farkımız bu. ‘dedi

“Misak-I Millî dedim diye rahatsız oldular”

Bursa İnegöl’de Mesleki Eğitim Kampüsü’nün açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'yi bölgedeki gelişmelerin dışında bırakmak için her türlü yolun denendiğini belirterek, “Artık bu ahlaksız, bu riyakâr oyuna müsaade etmeyeceğiz. Sahada ve masada olmak için uluslararası hukuk çerçevesinde ne gerekiyorsa onu yapıyoruz, onu yapacağız. Güney sınırımız boyunca bir terör koridoru oluşmasına asla izin vermeyeceğiz” dedi.

Davet edildiği programlara katılmak ve bazı temaslarda bulunmak üzere Bursa’ya giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İnegöl ilçesinde yapımı tamamlanan Hacı Sevim Yıldız Mesleki Eğitim Kampüsü’nün açılış törenine katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan kampüsün açılışında bir konuşma yaptı.

 

“26 BİNADAN OLUŞAN BU KÜLLİYE MUHTEŞEM BİR ESER”

Tarihi, kültürü, yeşili ve sanayisiyle bölgenin lokomotifi olan Bursa’ya değer katacak, şehri geleceğe hazırlayacak projeleri hizmete aldıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, İnegöl’ün da mobilya alanında ünü Türkiye’nin sınırları dışına taşan bir üretim, pazarlama ve tasarım merkezi hâline gelmiş olmasının, başlı başına bir gurur kaynağı olduğunu söyledi.

Üretimin olduğu yerde yetişmiş insan gücüne, yetişmiş insan gücü için de mesleki eğitim kurumlarına ihtiyaç olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan böyle bir projenin açılışının yapıldığına işaret ederek, 61 milyon liralık bir bütçeyle inşa edilen Hacı Sevim Yıldız Mesleki Eğitim Kampusu için, “305 bin metrekare alanda kurulan 26 binadan oluşan bu külliye gerçekten muhteşem bir eser. Her zaman diyoruz ya; eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri. Şimdi Mehmet Bey inşallah bu eserleriyle anılacak ve buralardan yetişen gençlerimiz onları inşallah ebedi âlemde de hayırla yâd edecek” diye konuştu.

“BU EĞİTİM-ÖĞRETİM KÜLLİYESİ TÜM HAYIRSEVERLERİMİZE ÖRNEK OLSUN”

4 ayrı mesleki ve teknik Anadolu Lisesi, bir spor lisesi, 450 kişilik 3 pansiyonu, mesleki liseleri içindeki modern atölyeleri, yemekhaneleri, spor tesisleri, konferans salonu ve amfi tiyatrodan oluşan kampusla, İnegöl’ün örnek bir tesise kavuştuğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm ihtiyaçların düşünüldüğü bu kampusta, bu külliyede öğrencilerimiz farklı mesleki branşlarda eğitim-öğretim görecekler. İnegöl’ümüzün öncelikle ihtiyaç duyduğu tüm sektörlere bu eğitim-öğretim külliyesi kalifiye inşallah personel yetiştirecek” dedi.

Dünyada bir insana ölümünden sonra isminin hayırla yâd edilmesini sağlayacak eser bırakmaktan daha büyük bahtiyarlığın olmadığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sayın Mehmet Yıldız tarafından inşa edilen bu eğitim-öğretim külliyesinin tüm şehirlerimizdeki, tüm ilçelerimizdeki hayırseverlerimize de örnek olmasını diliyorum. Her şeyi devletten bekleyen değil devletiyle birlikte ülkesini kazandırmak için gayret gösteren tüm vatandaşlarımıza, iş adamlarımıza şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.

“EKONOMİK TUZAKLARA RAĞMEN HEDEFLERİMİZDEN SAPMADIK”

Türkiye’nin sanayicisi, esnafı, ticaret erbabı, güvenlik görevlisi, emekçisi, ev kadını, 7’den 70’e tamamının adeta bir seferberlik ruhuyla çalıştığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Maruz kaldığımız bunca ihanete, saldırıya rağmen vakarımızı, soğukkanlılığımızı, cesaretimizi, kararlılığımızı asla kaybetmedik. İçeriden ve dışarıdan bizi hedef alan ekonomik tuzaklara rağmen hedeflerimizden sapmadık, geriye düşmedik. Böyle bir başarı örneği ortaya koymak, dünyada pek az milletin harcıdır. Bizim yaşadığımız hadiselerin onda birini yaşamayan ülkelerin ne hâllere düştüklerini görüyoruz. Birkaç bin, hatta birkaç yüz mülteci kapılarına dayandı diye Avrupalı devletlerin öncülüğünü yaptıkları değerleri nasıl ayaklar altına aldıklarına hep birlikte şahit olduk. Türkiye’de şu anda 3 milyon mülteci var, biz feryat etmedik. Ya ne dedik? Üzerlerine varil bombaları atılan, misket bombaları atılan bu insanlara bizim kapımız açıktır. Niye? Biz yaratılanı Yaradan’dan ötürü sevdik. Onun için bu insanları o bombalara teslim edemezdik. Ama batının böyle bir derdi var mı? Yok.”

“SURİYE’DE 600 BİN İNSAN TERÖR ÖRGÜTLERİYLE, DEVLET TERÖRÜNÜN KURBANI OLDU”

Yıllardır Türkiye’ye insanlık dersi verenlerin, insan hakları ve demokrasi karnesi hazırlayanların kendilerinin en temel insani vazifelerini yerine getiremediklerine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Teröristlerin adlarını, kimliklerini bahane ederek tüm Müslümanlara yönelik ırkçı politikalar uygulayan ülkeleri esefle takip ediyoruz. Batılı ülkeler ellerindeki geniş imkânları mağdurların ihtiyaçlarını karşılamak için değil bu insanları sınırları dışında ölümü terk etmek için kullanıyor. Suriye’de 6 yıldır yaşananları hepimiz çok iyi biliyoruz. 600 bin insan terör örgütleriyle, devlet terörünün kurbanı oldu. Buna ses çıkarmayanlar bakıyorsunuz, ‘Dabık’ta şu kadar PYD’li-PKK’lı ölmüş, yok bilmem şurada şu kadar ölmüş.’ 600 bin tane insanın ölümüne sesiniz çıkmıyor, Dabık’taki PYD’li, PKK’lı teröristleri savunuyorsun. DEAŞ’lı teröristler de var bunların içinde, PYD’lisi de var, PKK’lısı da var, YPG’lisi de var, hepsi birbirinin aynı, al birini vur öbürüne” ifadelerini kullandı.

İDAM CEZASI TALEBİ

Vatandaşların teröristlere yönelik ‘idam isteriz’ tezahüratları üzerine, TBMM’de idam konusu gündeme gelip Genel Kuruldan geçtiği takdirde Cumhurbaşkanı olarak onay vereceğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kimi Batılı ülke yetkililerinin idamı neden dillendirdiğini sorduklarını aktardı ve ekledi: “Ne olacaktı? Sizden mi izin alacağız? Bugüne kadar on binlerce şehidimin kanı yerde mi kalacak? Bugün dünyanın büyük bir kesiminde hâlâ idam uygulaması var. Dolayısıyla biz o şehidimizin kanını yerde bırakamayız. Eğer Parlamentomuz bu kararı verirse ki, 80’li yıllarda zaten bizde idam kalktı, yeniden bu geriye avdet edebilir”

“MİSAK-I MİLLÎ DEDİM DİYE RAHATSIZ OLDULAR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında şunları kaydetti: “Suriye’de 12 milyondan fazla Suriyeli evini, köyünü, şehrini terk etti. Bunlardan 5 milyonu ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Halep gibi geçmişte bize ait olan topraklar, İslam medeniyetinin kadim şehirleri yıkıldı. Kütüphaneler, medreseler, hastaneler enkaza döndü. Acımasızca vuruyorlar. Aynı şekilde Irak’ın kadim şehirleri, geçmişte Kerkük bizimdi, Musul bizimdi. Şimdi ben Misak-ı Millî dedim diye rahatsız oldular, niye rahatsız oluyorsunuz? Ben tarih dersi veriyorum ya, anlayın. Bu işin tarihinde bu var. Gazi Mustafa Kemal’in de Misak-ı Millîyi istikamet olarak gösterişi yok mu? Var. Ee? Niye birilerinin sesi çıkmıyor, niye rahatsız oluyorlar? Biz millîyiz, biz yerliyiz, biz vatanseveriz, biz milliyetperveriz; farkımız bu. Onun için 2003’ten bu yana izlenen yanlış ve kasıtlı politikaların beslediği etnik ve mezhepsel taassup sebebiyle bölge ölüm tarlalarına dönüştü. Peki, Batılı ülkeler bugüne kadar Irak için, Suriye için ne yaptılar? Koca bir hiç. Kendileri hiçbir şey yapmadıkları gibi, bizim gibi samimiyetle bölgeye el uzatacak olanları da engellediler. Biz Irak krizinin başından beri ülkenin anahtarının tek bir etnik ve mezhebi yapıya verilmemesi gerektiğini ifade ettik.

“DRAMLAR KARŞISINDA 3 MAYMUNU OYNAYANLAR, FIRSATLAR KONUSUNDA ASLAN KESİLDİ”

Suriye’de de terörün terörle temizlenmeyeceğini söyledik, bugün de aynı şeyi söylüyorum. Başta müttefikimiz olmak üzere, müttefiklerimiz olmak üzere, bölgede etkinliği olan ülkelere maalesef bunları dinletemedik. Biz 3 milyon insana kapılarımızı açarken ortada görünmeyenler, konu petrol olunca, konu enerji olunca hemen başköşeyi kaptılar. Bu dramlar karşısında 3 maymunu oynayanlar fırsatlar konusunda aslan kesildiler.”

“GÜNEY SINIRIMIZ BOYUNCA BİR TERÖR KORİDORU OLUŞMASINA ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ”

Türkiye’nin bölgedeki gelişmelerin dışında bırakılmak, çıkacak faturayı da üzerine yıkmak için her türlü yolu denendiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Artık bu ahlaksız, bu riyakâr oyuna müsaade etmeyeceğiz. Ülkemizin güvenliğini ilgilendiren gelişmeleri tribünden seyretmeyeceğiz. Sahada ve masada olmak için uluslararası hukuk çerçevesinde ne gerekiyorsa onu yapıyoruz, onu yapacağız. Güney sınırımız boyunca bir terör koridoru oluşmasına asla izin vermeyeceğiz. 911 kilometre bizim Suriye sınırımız, 350 kilometre bizim Irak sınırımız var. Ne yapacağız, seyir mi edeceğiz? Cerablus operasyonu bu konudaki kararlılığımızın bir işaretidir. El-Rai operasyonumuz bu konudaki kararlılığımızın bir ifadesidir” açıklamasında bulundu.

“IRAK’IN MEZHEP TEMELLİ BİR İÇ SAVAŞA SÜRÜKLENMESİNE KAYITSIZ KALAMAYIZ”

Fırat Kalkanı operasyonu kapsamında El-Bab’ın Münbiç’in de terörden arındırılmış bir bölge olarak hazırlanacağını, Koalisyon güçleri beraber hareket etmeye hazır olurlarsa Rakka’da da DEAŞ’a karşı gereğinin yapılacağını ve bütün bunları yaparken terör örgütlerini yanlarına almayacaklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Bunları da kendileriyle konuşuyoruz, konuşacağız. Dün Amerikan Savunma Bakanı buradaydı, kendileriyle ben de, Başbakanımız da, Millî Savunma Bakanımız da gerekli görüşmeleri yaptı. Irak’ın göz göre göre mezhep temelli bir iç savaşa sürüklenmesine kayıtsız kalmayacağız. Bizim kimsenin bir karış toprağında gözümüz yok. Kendi topraklarımızın güvenliği, oralardaki gelişmelerle yakından ilgili olduğu için sahada etkin olmaya çalışıyoruz. Bunun yanında bin yıllık kardeşlik hukukuyla birlikte yaşadığımız insanların geleceklerinin karartılmasına rıza gösteremeyiz. Diyarbakır’a, Şanlıurfa’ya, Mardin’e, Şırnak’a, Hatay’a, Antep’e, bütün buralara bakıp da iştahı kabaranların heveslerini kursaklarında bırakacak iradeye ve güce hamdolsun fazlasıyla sahibiz. İdlib’i, Halep’i, Münbiç’i, Haseke’yi, Musul’u, Kerkük’ü de, oralardaki kardeşlerimizin güvenliğini de kendimizinkinden farklı görmüyoruz. Biz hem kendi vatandaşlarımız, hem de bölgemizdeki kardeşlerimiz için sadece ve sadece barış, huzur ve istikrar istiyoruz. Geçmişten farklı olarak bu güvenliği ve huzuru gerekirse kendi ellerimizle inşa etmekte kararlıyız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, bir ülkenin en büyük gücünün kendi insan unsuru olduğuna değinerek, “Bizim milletimiz tarih boyunca sıkıntılara göğüs germiş, acıları bal eylemiş bir millettir. Bu millet tüm yokluklara ve imkânsızlıklara rağmen 7 düvele meydan okumuş, ama hürriyetinden asla taviz vermemiştir. İstiklal Harbinde Anadolu’nun bir ucundan diğer ucuna kadar yayılan bağımsızlık ateşinin hamdolsun hâlâ canlı olduğunu görüyoruz.” şeklinde konuştu.

“BİR DOLARA VATANINI SATAN İNSAN MÜSVEDDELERİNE BU ÜLKEYİ BIRAKMAYACAĞINIZI GÖSTERDİNİZ”

Bunun en son 15 Temmuz’da görüldüğünü sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “İşte siz o gece göğsünüzü siper ettiniz, bu millet göğsünü siper etti. 241 şehidimiz oldu, 2 bin 194 gazimiz oldu, ama bu millet düşmedi, bu vatan düşmedi. İşte bugün hep beraber yine ayaktayız. Sizler o gece öz yurdunuzda parya olmayacağınızı, bir dolara vatanını satan insan müsveddelerine bu ülkeyi bırakmayacağınızı gösterdiniz. FETÖ ihanet çetesinin çapulcularına sokakları, meydanları, kışlaları dar ettiniz. Baş veririz, ama başımızı vermeyiz diyerek ülkemize, demokrasimize, sandıkta tecelli eden iradenize namerdin elini uzattırmadınız. Rabbim şehitlerimize ve gazilerimizin dökülen o mübarek kanları pahasına bu ülkeyi tekrar bizlere bağışladı. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Gazilerimize şifalar diliyorum. 15 Temmuz gecesi Bursalı, İnegöllü kardeşlerimizin de sokakları miting meydanlarına çevirdiklerini biliyorum. Gerek o gece, gerekse yaklaşık bir ay süren demokrasi nöbetlerinde meydanlara sığmayan siz değerli kardeşlerime şahsım, milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Sizler böyle dik durduğunuz müddetçe evvel Allah kimse bu ülkeye boyunduruk vuramaz. O gece milletin kanını döken bu hainler çetesi ve onların yularını ellerinde tutanlara inşallah bundan sonra da el aman vermeyeceğiz, verdirmeyeceğiz.”

“BENİM 241 ŞEHİDİMİN AİLESİNİN MAĞDURİYETİNİ KİM GİDERECEK?”

Demokrasiden, hukuktan ve adaletten asla taviz vermeden adeta bir kuyumcu hassasiyetiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ancak bu hain örgüt bizim bu hassasiyetimizi dahi sulandırmaya, istismar etmeye… Ne diyorlar? Mağduriyetim giderilsin diye yapılan başvurular var. Sen ne diyorsun ya, ne mağduriyeti ya? Benim 241 şehidimin ailesinin mağduriyetini kim giderecek? 2 bin 194 gazimin ailesinin, onların mağduriyetini kim giderecek? Ya biraz insan edep eder ya, edep eder, hangi yüzle gelip de bunu söylüyorsunuz? Acırsanız acınacak hâle gelirsiniz.

Fetullahçı Terör Örgütünün iftira atarak, yalan söyleyerek, ilgisiz insanların isimlerini ortaya atarak devletin kılı kırk yararak yürüttüğü mücadeleyi sekteye uğratmak istediklerine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunlar katil oldukları kadar zalim ve acımasızlar. FETÖ’nün tüm bu ayak oyunlarına, yurt içinde ve dışında yaptığı algı operasyonlarına rağmen umudunun her gün biraz daha tükendiğini biliyorum. Mücadeleyi sadece kendimiz ve milletimiz için değil gelecek nesillerimizin huzurunu temin etmek, inançlarını sağlama almak için yapıyoruz. Biz nefsi değiliz, biz bu konuda hasbiyiz. Bu örgüt nefsi; insanların paralarını pullarını nasıl çekip aldılar. Bursa’dan da birçok işadamlarını nasıl köşeye sıkıştırdıklarını biliyorum. Nasıl onların da paralarını pullarını alıp gittiklerini biliyorum” sözlerine yer verdi.

FETÖ İLE MÜCADELE

FETÖ’ye benzer hastalıklı yapıların topluma ve gençlere sirayet etmemesi için gereken önlemleri aldıklarına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu milletin değerlerini korumak, gençlerine sahip çıkmak, hayır geleneğini devam ettirmek için çalışan tüm vakıfların, derneklerin, gönüllü kuruluşların başımızın üzerinde yeri vardır. Gücünü tarihimizden ve geleneğimizden alan bu yapılar millî birliğimizin harcıdır, dinamosudur. Eski Türkiye özlemiyle yanan bazı kesimlerle FETÖ’cülerin yaptığı gibi bu kurumlarımızın asla sapık anlayışlarla aynı sepete konulmasına fırsat vermeyeceğiz. Gerçekten ülkenin ve milletin hizmetinde olan müesseselerimiz, hizmet insanlarımız müsterih olsunlar. Dün olduğu gibi bugün de, yarın da hepsinin en büyük destekçisi şahsım ve arkadaşlarım olmaya devam edeceğiz” görüşlerine yer verdi.

Yeni büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa ettiklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tek parti döneminin bakış açısıyla bunu yapamayız. Eski hâl muhal; ya yeni hâl ya izmihlal, böyle diyoruz. Son dönemde yapılan sistem tartışmalarını bu anlamda çok olumlu buluyorum. Türk siyaseti artık bu konuları konuşabilecek, tartışabilecek yetkinliğe ulaşmıştır” dedi.

80 milyonun el ele vererek, hiç kimsenin dışlanmadığı, hiç kimsenin ötekileştirilmediği geleceğin Türkiye’sini kuracağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını Hacı Sevim Yıldız Mesleki Eğitim ve Öğretim Kampusunun İnegöl’e, Bursa’ya ve ülkeye hayırlı olmasını dileyerek tamamladı.

 
'İki gözüm olsa affetmem..!'
 
13 yılda 569 milyon TL mikro kredi
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
'İki gözüm olsa affetmem..!'
Başbakan Yıldırım, "Bizim toplumdan, milletten saklayacak hiç bir şeyimiz yok" dedi
‘AK Parti, Millet Davasıdır’
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, Afyonkarahisar'da ...
‘Çözümün öncüsü olmak zorundayız’
Yıldırım, Afyonkarahi?sar Ti?caret ve Sanayi? Odası'nda iş adamlarına ...
 
“Türkiye, Sağlık Alanında Dünyada Söz Sahibi Olacak”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İzmir ve Kocaeli’nde yapılacak şehir ...
‘Ya imha olacaklar, ya teslim olacaklar’
28. Muhtarlar Toplantısı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu topraklarda ...
Şehit Muhtar Sertbaş rahmetle anıldı
Azizoğlu 19 Ekim Muhtarlar Günü nedeniyle kendisini ziyaret eden muhtarların ...
 
“Yeni nesil misak-ı millîyi çok iyi bilmeli”
Şimdi Suriye ve Irak’ta yaşananları değerlendirirken yeni neslin Misak-ı ...
Yıldırım: ‘Bu devlet hepimizindir’
Yıldırım, "Yaşadığımız bu topraklar bizim, hepimizin; ay yıldızlı bayrak ...
“Türkiye, Operasyonda da Masada da Olacak”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Uluslararası İstanbul Hukuk Kongresine katıldı
 
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum Havalimaninin ismi ne olsun?

Recep Tayyip Erdogan
Nafiz Kotan
Palandoken
Saltuklu
Dadas

Sonuçları göster Anket arşivi
Ana Sayfa Gundem Ekonomi Siyaset Asayiş Eğitim Spor Kültür & Sanat Sağlık & Yaşam Araştırma Polemik
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri