Kocatepe Camii'nde Muhsin Yazıcıoğlu'nun cenazesinden bu yana bu kadar büyük bir kalabalık görmedim. Türk milliyetçiliğinin farklı siyasî çatılar altında yer alan üç kuşağı Cuma namazından sonra cami avlusunda Nevzat Kösoğlu'nun son yolculuğuna uğurladı.
Gölbaşı mezarlığında devam eden bu mahşerî kalabalık uğurlama merasimini vakar içinde tamamladı. Nevzat Ağabey'le 40 yıla yaklaşan bir muarefem var. Büyük adamlar kendine has bir şahsiyet sahibidir.
Cenazelerde uğurladığınız kişinin şahsiyeti, merasimin havasına hakim oluyor. Nevzat Kösoğlu'nun şahsiyetini en iyi ifade edecek kelimenin "vakar" olduğunu düşünürüm.
Medeni cesaretle, birikimle temellendirilen vakar. Bir Türk milliyetçisi olarak uzun bir tarihin mehabetini, fevkaladeliğini temsil eden bir vakar.
Cenazedeki kalabalıkta bu vakarın yansımalarını gördüm. Gereksiz güvenlik endişeleri ile kalabalığın musalla taşına yaklaşmasını engellemenin getirdiği kısa gerginlikte bile bu vakarın getirdiği bir ısrar ve inat vardı.
Bir sevgi ve saygı halesi içinde Nevzat Ağabey'i uğurlamaya gelenlere yapılmış bir haksızlığa itiraz.
Nevzat Kösoğlu'nun ihtiyar delikanlılardan müteşekkil çileli yoldaşları oradaydı. Benim neslimin peşine sonradan takıldığı bir tarihi sayfasını açanların kuşağı. 1960'lı yılların keskin, inançlı ve idealist kuşağı.
Bir bir çekilirken keşke geride hatıralarını yazıp bıraksalar. Zira bir dönem bu hatıralar olmadan eksik ve yanlış anlaşılacak.
Nevzat Ağabey üzerine düşeni eksiksiz yaptı. "Hatıralar yahut Bir Vatan Kurtarma Hikayesi" başlıklı son kitabı ismiyle de son kitabımoluşuyla da durumu özetliyor.
Mekanı cennet olsun.