Şuurlu Öğretmenler Derneği (Öğ-Der) Erzurum Şube Başkanı Abdullah İkinci, son MEB yasası ile Milli Eğitim Müdürleri, Müdür yardımcıları, ilçe müdürleri değişikliği başladığını belirterek, “Son yıllarda sürekli değişikliğe uğrayan yönetici atama yönetmeliği umarız bu değişikliklerle tekâmülü tamamlanmış uzun süre uygulanma imkânına kavuşmuş olur” dedi.
13 Haziran 2014 tarihinden itibaren 4 hizmet yılını dolduran okul ve kurum yöneticilerin görevine son verileceğini hatırlatan İkinci, yeni dönem ve uygulamalarla ilgili olarak yaptığı değerlendirmede şunları kaydetti; “Yasayla yöneticilikle ilişiği kesilenlerin öğretmen olması sağlanacak. Bu yasadan doğabilecek aksaklıkları azaltmak için emekli olmak isteyenlere bir defaya mahsus ayrıcalık yapılmalı. Böylece binlerce emekli olanın yerine dışarda bekleyen öğretmenlerin ataması yapılması imkanı sağlanmış olur. Emekliliği gelenlerin emekliliğini kolaylaştıracak iyileştirmeler yapılmalıdır. Çalışan ile emekli arasındaki uçurum ortadan kaldırılmalıdır” diye konuştu.
Görevi biten okul yöneticilerinden herhangi bir şekilde görevlendirilmeyenlerin bir defaya mahsus olmak üzere norm kadro yönetmeliğine bağlı olmaksızın istedikleri kurumlara öğretmen olarak atamalarının yapılmasını isteyen İkinci, “Yine bu durumdaki yöneticilerden il dışına öğretmen olarak atanmak isteyenlerin talepleri dikkate alınmalıdır.
Okullarda müdür atamaları için çok sayıda başvuru olacağından ve elemede sıkıntı yaşanacağından yazılı sınavla eleme yapılsın. Mayısta genel bir sınav yapılsın. 5 yılını dolduran her öğretmen bu sınava girebilsin. Sınav puanı ve mülakatla ataması yapılsın. Mülakatlarda tecrübesi , projeleri, aldığı eğitimler, vizyon ve misyonu göz önünde bulundurulmalıdır.
Millî Eğitim Akademisi oluşturularak yönetici olmak isteyenlerin eğitim alması sağlanmalıdır. Okul yöneticiliğine görevlendirilenlere hizmet öncesi eğitim getirilmelidir. Ataması yapılan müdürler yazın eğitime alınmalıdır. Eğitim yöneticilerinin yetiştirilmesinde (hizmet öncesi ve hizmet içi), Millî Eğitim Bakanlığı ile üniversiteler arasında iş birliği yapılmalıdır.
Eğitim yöneticiliği il ve ilçelerde politik etkilerden uzak bir yapı ve işleyişe kavuşturulmalıdır. Aksi takdirde belediyelerdeki sorunlar okullarda ve milli eğitimlerde yaşanır.
Milli Eğitim Müdürleri yaptıklarından hesaba çekiliyorlarsa ve onlardan başarı bekleniyorsa kendi kadrolarını kurma imkanı verilsin. İl müdürleri yardımcılarını ve ilçe müdürlerini kendileri seçebilsin. Merkezden atama olmasın. Ancak o zaman işin ehline verilmesi sağlanır. O zaman il müdürleri kadrolarını illerde kendileri kurarak başarılı olması sağlanır. Hem de bakanlık gereksiz yoğunluktan kurtulmuş olur.
Okullarımızda başarılı öğretmenlerin idareciliğe kaçması eğitimi olumsuz etkiliyor. Öğretmenlerin idareciliğe geçerek statülerini ve mali imkanlarını artırması yerine kendini geliştirerek, yetiştirerek (yüksek lisans, doktora tarzı) imkanlarını ve statüsünü artırabileceği kariyer sistemine geçilmelidir. Öğretmeni mesleğinde yükseltecek sistem oluşturulmalıdır. Çok iyi çalışan kendini yetiştiren öğretmen idareci olmamalı. Mesleğinde kalıp imkanları geliştirilmelidir. Öğretmen mesleğinde statüsünü geliştirme imkanı bulursa yöneticiliğe kaçmaz.Yoksa her geçen gün öğretmenler mesleği terk etmeye çalışacaklar. Bu durum eğitimde motivasyonu ve verimi azaltıyor.Öğretmenleri bu günkü durum rahatsız ediyor.Ortam ve sistem öğretmenin kendini geliştirmesine uygun değil
Yöneticilerin iş yoğunluğu azaltılmalıdır. Müdürlerin okulla ,eğitimle ilgilenmesi sağlanmalıdır. İş yükü, evrak taşıma, hazırlama,sık sık bürokratik toplantılar gibi işlerle uğraştırmak yerine eğitimde kaliteyi artırmaya yönelik çalışmalar yapması sağlanmalıdır.
Okullarda memur sayısı yeterli hale getirilerek fazla sayıda öğretmen müdür yardımcısı olarak meşgul edilmesin. Öğretmen daha çok derste değerlendirilsin.
Son yıllarda sürekli değişikliğe uğrayan yönetici atama yönetmeliği umarız bu değişikliklerle tekâmülü tamamlanmış uzun süre uygulanma imkânına kavuşmuş olur.” şeklinde konuştu.