Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, bu yılın Ramazan teması "Vakit İyilik Vakti Bu Ramazan ve Her zaman" mesajıyla "İyilik" olarak belirlendiğini söyledi. Görmez, "Konu çerçevesinde kişinin kendisine, ailesine, akrabalarına, komşularına, uzak ve yakın müslüman kardeşlerine, mültecilere, sokak çocuklarına, yetimlere, yaşlılara, bütün insanlara kısacası hangi coğrafyada olursa olsun insana, eşyaya ve tabiata iyilik yapmayı teşvik eden çalışmalar yürütülecek, iyilik çeşitleri, kapsamı, ilkeleri ve amacı etraflı bir şekilde ele alınacaktır" dedi.
GÖRMEZ UYARDI
Prof. Dr. Görmez, il müftülüklerine Ramazan dolayısıyla bir genelge göndererek yapılacak faaliyetler ve tedbirler konusunda uyarılarda bulundu.
"2015 yılı Ramazan ayına yaklaşmış olmanın engin huzur ve mutluluğunu yaşamaktayız. 17 Haziran Çarşamba günü kılınacak ilk teravih namazının ardından 18 Haziran Perşembe günü tutulacak ilk oruç ile bu rahmet, bereket ve mağfiret iklimine girmiş olacağız" diyen Prof.Dr. Görmez şunları dedi:
"Başkanlığımız, her yıl Ramazan ayında bireysel ve toplumsal hayatımızda örselenmeye yüz tutmuş önemli bir "değer"i tema olarak belirleyip bu konuyu Ramazan ayı boyunca etraflı bir şekilde ele alarak insanımızda bir duyarlılık ve bilinç oluşturmayı hedeflemektedir. Bu yılın Ramazan teması "Vakit İyilik Vakti Bu Ramazan ve Her zaman" mesajıyla "İyilik" olarak belirlenmiştir. Konu çerçevesinde kişinin kendisine, ailesine, akrabalarına, komşularına, uzak ve yakın müslüman kardeşlerine, mültecilere, sokak çocuklarına, yetimlere, yaşlılara, bütün insanlara kısacası hangi coğrafyada olursa olsun insana, eşyaya ve tabiata iyilik yapmayı teşvik eden çalışmalar yürütülecek, iyilik çeşitleri, kapsamı, ilkeleri ve amacı etraflı bir şekilde ele alınacaktır."
İYİLİK KAVRAMI
Prof. Dr, Görmez, medeniyetleri inşa eden, kendilerini tanımlamalarına imkân veren belli başlı kavramlar olduğuna dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: "Bir din ve medeniyet olarak İslam'ı anlamak, anlatmak ve yaşamak istediğimizde karşımıza çıkan temel kavramlardan birisi de hiç şüphesiz,"iyilik"tir. Son dinin iyiye ve iyiliğe dair ne kadar derin bir bakış açısına sahip olduğunu fark etmek için onun söz dağarcığında yer alan kavram haritasına ve zengin anlam dünyasına bakmak yeterlidir. İyilik kimi zaman "hayır" kavramıyla, kimi zaman da "birr" kavramıyla karşımıza çıkar. Onun bazen "ihsan", bazen "hasenat", bazen "lütuf", bazen "fazl", bazen "kerem", bazen "âlicenaplık", bazen "ma‘rûf ", bazen "mürüvvet" bazen de "diğergamlık" kavramlarıyla ifade edildiğini görürüz. Bireysel ve toplumsal hayatımızın ana arterlerinde hatta detaylarında dolaştığımızda, iyiliğin inci dizisinden saçılan söz konusu kavramlardan her biriyle mutlaka karşılaşırız. İyiliğin tanımı Yüce Kitabımız Kur'an-ı Kerim'de kapsamlı bir şekilde beyan edilmektedir: "İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. (Allah'ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekât verir. Antlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır. Müttakîler ancak onlardır!" (Bakara, 177) Hadis-i Şeriflerde de değişik vesilelerle iyilik tavsiye edilmektedir: "Herkes iyilik yaparsa biz de yaparız, herkes zulmederse biz de zulmederiz, diyen ilkesiz kimseler olmayın. Aksine kendinize iyilik yapanlara karşı iyilik yapmayı, kötülük yapanlara karşı ise zulmetmemeyi ilke edinin." (Tirmizi, Birr ve Sıla, 63) Farklı açılardan irdelendiğinde İslam Medeniyetinin bir iyilik medeniyeti olduğu görülür. Zira İslam, insanın iyi niyetle attığı her adımı, her tebessümü, hatta güzel bir sözü dahi iyilik olarak telakki eder. Dinimiz, yapılan iyiliklerde samimiyeti, ihlası ve tevazuu vazgeçilmez şartlar olarak takdim eder. (Bakara, 262-263) "Her iyilik bir sadakadır." (Buhari, Edeb, 33) buyuran Peygamber Efendimiz (s.a.s), iyiliği sadece insanlara değil, "Her canlıya yapılan iyiliğin mutlaka bir sevabı vardır." (Buhârî, Musakat, 9) ifadesiyle iyiliğin kapsamını, ilişki içerisinde bulunulan tüm unsurlara teşmil etmiştir. Yüce Allah saygın ve mükerrem bir varlık olarak yarattığı insanı bir taraftan iyilik yapmaya davet ederken diğer taraftan onların birbirlerine iyiliği tavsiye etmelerini istemektedir. Kaldı ki müminlerin belirleyici unsuru olarak "iyilik" kilit kavram olarak takdim edilir. "Sizden, hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir." (Âl-i İmran 104) "Siz, insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz; iyiliği emreder, kötülükten meneder ve Allah'a inanırsınız." (Ali İmran, 110) müjdesiyle şereflenen müminler de iyiliğe öncü olmaktadırlar. Sonuç olarak hayatımızın tüm alanını kuşatan bir kavram olarak "iyilik", kültür ve medeniyetimizi şekillendiren değerler manzumesinde merkezî bir konuma sahiptir. İslam'ın varlığa, insana ve ahlaka bakışı, iyilik anlayışının da temelini oluşturmuştur. İslam'ın "iyilik tasavvuru" daima aşkın ve metafizik değerlerle, insan onuruyla, fayda ve maslahatla, sorumluluk bilinciyle ve hayatın nihai anlam ve gayesiyle birlikte inşa edilmiştir. Öz bir ifadeyle, müslüman, hayatını iyiliğe adayan ve onu
iyiliklerle anlamlandıran kişidir. Nitekim Resûl-i Ekrem (s.a.s) bir duasında, iyilik için yaşamayı bir varoluş sebebi olarak takdim etmiştir.
İYİLİK ALGI VE ANLAYIŞI
İyilik algı ve anlayışının zedelendiği bir zaman diliminde, savaşların, işgallerin, soykırımların, ihtilallerin, sömürgeciliğin ve şiddetin had safhaya çıktığı bir yerkürede yaşıyoruz. İyiliği arayan, iyiliksiz kalan, iyilik için çırpınan, iyiliğe muhtaç kimselere ulaşmak, söz konusu kesimlerin her birine iyilik götürmek gibi büyük bir sorumluluk taşıyoruz. Dünyanın önemli bir bölümü açlık, sefalet ve korku içinde temel ihtiyaçlarını karşılamanın mücadelesini verirken, diğer bir bölümü sorumsuz ve ölçüsüz bir tavırla yapay ihtiyaç ve arzuların peşinde koşuyorsa, iyilik tasavvurunun yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda; Ramazan ayı için belirlenen "Vakit İyilik Vakti Bu Ramazan ve Her zaman" mesajıyla işlenecek olan "iyilik" temasının anlaşılmasına katkıda bulunacak sesli, görüntülü, yazılı materyaller hazırlanacak, vaaz, hutbe, TV ve radyo programları, panel ve konferanslar vasıtasıyla da vatandaş, soydaş ve dindaşlarımıza "iyilik"in kapsam, mahiyet, ehemmiyet ve önemi anlatılacak, iyilik sofraları ve çadırları kurulacak, "iyilik"lerle dolu bir Ramazan ve yaşam ortaya konulmaya çalışılacaktır. İyiliğin en başta kişinin kendisine, Rabbine, dinine, ailesine, akrabalarına, yoksul ve kimsesizlere, yurtsuzlara, kısacası bütün insanlara ve mahlûkata yapılacağı gerçeğinden hareketle (Nisa, 36) (Tirmizi, Birr, 15) topyekün insanlık ailesi iyiliğe davet edilecektir."
Prof. Dr, Görmez, Ramazan ikliminin rahmet, mağfiret, feyiz ve bereketinden azami düzeyde istifade edilmesi amacıyla yerine getirilmesinde ve görevlilere duyurulmasında yarar görülen hususları şöyle sıralandı:
İRŞAT HİZMETLERİ:
İl ve ilçe müftülükleri ile yurtdışı temsilcilikleri tarafından hazırlanan "Ramazan Özel Vaaz ve İrşat Programı" 16 Haziran 2015 Salı günü mesai bitimine kadar DHYS'ye girilecektir.
Hazırlanacak olan Ramazan Ayı Vaaz ve İrşat Programında, iyilik konusu çeşitli başlıklar altında etraflı bir şekilde işlenecektir.
Dini konularda vatandaşlarımızdan gelen soruları cevaplandırmak üzere il müftülükleri bünyesinde ‘Alo 190 Dini Danışma Çağrı Merkezi'nin Ramazan ayı süresince haftanın her günü 09:00-23:00 saatleri arasında hizmet vermesi sağlanacaktır.
Ramazan ayının yaz mevsimine denk gelmesi sebebiyle il ve ilçe müftülüklerince turizm bölgelerinde, yayla turizminin, mevsimlik işçi ve mültecilerin yoğun olduğu yerlerde, ezan okunması, namaz kıldırılması, vaaz ve irşat hizmetleri sunulması hususunda gerekli tedbirler alınacaktır.
İlahiyat fakültesi öğretim üyeleri, eğitim merkezlerindeki eğitim görevlileri, meslek dersleri öğretmenleri, din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenleri, emekli müftü, vaiz ve din görevlilerinin müftülüklerce uygun görülecek camilerde; cami görevlilerinin de kendi camilerinde vaaz etmeleri sağlanacaktır.
Vaazlar zamanında başlayacak, ezan okunmaya başlandığında mutlak surette bitirilecek ve cemaatin ezanı dinlemesi sağlanacaktır.
Yurt çapında yürütülen vaaz ve irşat hizmetlerine katkı sağlamak amacıyla Başkanlığımızca illere gönderilecek irşat ekiplerinin ayrıca mahalli radyo ve TV programlarına iştirakleri sağlanacaktır.
İl Müftüleri belirleyecekleri "Kardeş İl"de, ilçe müftüleri ise görev yaptıkları ilin ilçeleri arasından tespit edecekleri bir "Kardeş İlçe"de karşılıklı olarak vaaz ve irşat hizmetinde bulunacaklardır.
MAHALLİ RADYO VE TELEVİZYONLAR:
Mahalli radyo ve TV'lerde irşat ve mukabele programları yapılması hususunda çalışmalar yapılacaktır.
Yetenekli görevliler, yerel basında dini/ahlaki konularda yazı yazmaya teşvik edilecektir.
Bayram mesajları sadece Sayın Diyanet İşleri Başkanı veya vekili tarafından verileceğinden ayrıca mesaj yayınlama cihetine gidilmeyecektir.
CAMİLERDE ALINACAK TEDBİRLER:
Ramazan öncesinde camiler ve müştemilatının temizlik ve bakımı yapılacak, huzur ve huşu içinde ibadet için her türlü tedbir alınacaktır.
Camilerdeki ses sistemi ve kullanımı, rahatsız edici ve ibadet huşuunu bozucu mahiyette olmayacaktır.
Minarelerdeki kandiller Ramazan ayı boyunca iftar vaktinde aydınlatılacak, imsak vaktinde ise söndürülecektir.
Sakal-ı Şerif bulunan camilerde Ramazan ayında ziyaret günleri tertiplenebilecektir.
Camilerdeki mahyalarla ilgili olarak "Camilerin Bakım Onarım ve Çevre Tanzimi Yönetmeliği"nin ilgili maddeleri ile 11.06.2010 tarihli ve 934 sayılı Başkanlık talimatına riayet edilecektir.
Camilerdeki vaaz, irşat, mukabele gibi programlar cami panosuna asılarak ilan edilecek, toplumun her kesimine çeşitli yollarla duyurulacaktır.
Çeşitli sebeplerle görevlisi bulunmayan camilere imkânlar ölçüsünde personel görevlendirilecektir.
Ramazan ayını tatil yörelerinde, sahil sitelerinde ve yaylalarda geçiren vatandaşlarımız ile mevsimlik tarım işçilerinin ibadetlerini rahat bir şekilde yerine getirebilmeleri, çocuklarına yaz Kur'an kursu düzenlenebilmesi için (prefabrik/çadır mescit vb.) gerekli tedbirler alınacaktır.
Kadın-erkek, genç-yaşlı, engelli-engelsiz, küçük-büyük herkesin huzur ve huşu içerisinde ibadetlerini yerine getirebilmesi için camilerde gerekli tedbirler alınacaktır.
Gerekli güvenlik tedbirleri alınmak suretiyle il ve ilçelerde en az bir cami Kadir Gecesi'nde sabah namazına kadar açık bulundurulabilecektir.
Başkanlığımızca il ve ilçe müftülüklerine gönderilen 05.03.2013 tarihli ve 514 sayılı "Camilerin Açık Tutulması Genelgesi" ile ilgili gerekli hassasiyet gösterilecektir.
İBADETLER İLE İLGİLİ ALINACAK TEDBİRLER:
Namazlarda ta'dil-i erkâna mutlaka riayet edilecek ve teravih namazları, "iki rekâtta bir selam vermek suretiyle" kıldırılacaktır.
Sabah ezanları Başkanlığımızın takvimine göre imsak vaktinde her camide aynı anda okunacaktır.
Akşam ezanlarının vaktinde okunmasına özen gösterilecek ve camilerde akşam namazı kıldırılacaktır.
İmkânlar ölçüsünde her il ve ilçede en az bir camide hatimle teravih namazı kıldırılması sağlanacak ve bu camiler önceden cemaate duyurulacaktır.
Ramazan ayında itikâfa girmek isteyenlerin müftülüklerce belirlenecek camilerde itikâfa girmelerine izin verilebilecektir.
Camilerde mukabele programları hazırlanacak ve icrası takip edilecektir. Mukabele programlarında okunacak cüzlerin ihtiva ettiği önemli mesajlar mealen cemaate aktarılacaktır.
Sadaka-i fıtır miktarı her yıl Başkanlıkça belirlendiğinden, müftülüklerimizce ayrıca bir miktar belirlenmeyecektir. Yurt dışında ise müşavirlikler, ataşeliklerle koordine içerisinde sadaka-i fıtır miktarını belirleyeceklerdir.
Müftülüklerce Kur'an ziyafeti programları düzenlenebilecektir.
SOSYAL FAALİYETLER:
Ziyaretler: Ramazan boyunca müftü, vaiz ve diğer görevlilerimiz dezavantajlı gruplar başta olmak üzere huzurevi, hastane, cezaevi, çocuk ıslahevi, çocuk yuvası, sevgi evleri gibi yerler ile yalnız ve ihtiyaç sahibi kişilerin evlerini/iş yerlerini ziyaret edecekler, muhatap kitlenin ihtiyaçlarına göre hediyeler takdim edebileceklerdir.
İftar Davetleri: İftar davetlerinin gösterişten uzak olmasına özen gösterilecektir. Ayrıca müftülüklerimiz imkânlar ölçüsünde ihtiyaç sahipleri, huzurevlerindeki yaşlılar, rehabilitasyon merkezleri ve hastanelerdeki hastalar, engelliler, yuvalardaki çocuklar, cezaevlerindeki mahkumlar,
mağdurlar, mevsimlik işçiler, mülteciler, yurtlarda barınan öğrenciler, emekli personel, cami dernek ve vakıf yöneticileri, dini ve hayri hizmetlere destek veren hayırseverler, muhtarlar, mahalli idareciler vb. iftar vereceklerdir.
Kardeş Aile: Cami görevlilerinin, görev yerlerindeki yoksul/mülteci aileler ile varlıklı aileler arasında "Kardeş Aile" uygulaması başlatmaları teşvik edilecektir.
"Askıda" Uygulamasının Yaygınlaştırılması: Uygulamanın belirli maddeler ile sınırlı kalmaksızın yiyecek ve giyecek türünden fakir ve kimsesizlerin yüzünü güldürecek tüm ihtiyaç malzemelerini kapsaması sağlanacaktır.
Mültecilere Yönelik Çalışmalar: İmkanlar ölçüsünde mülteci misafirlerimizin yiyecek, giyecek ve barınma ihtiyaçlarının karşılanması için imkânı olan vatandaşlarımız teşvik edilecek, iftar ve sahur sofraları kurulacak; onlara yönelik düzenlenecek sosyal ve kültürel faaliyetlere
müftülüklerimiz katkı sağlayacaktır.
Yardım Toplama Kampanyaları: Ay süresinceBaşkanlıkça belirli aralıklar ile yardım toplama kampanyaları düzenlenecektir. Söz konusu kampanyalarının tarihleri ikinci bir yazı ile taşra teşkilatına bildirilecektir.
DİKKAT EDİLECEK DİĞER HUSUSLAR:
Yardım toplama faaliyetlerinde 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu ile Yardım Toplama Yönetmeliğinde belirtilen esaslara ve Başkanlığımızca tespit edilen usullere uyulacaktır.
Ramazan boyunca cami görevlilerinin görevlerinin başında bulunması sağlanacak, zaruri haller dışında kurum personeline izin verilmeyecektir.
Başkanlığımız tarafından "Vakit İyilik Vakti Bu Ramazan ve Her zaman" mesajıylaoluşturulan "iyilik" temalıweb sitesi hususunda bütün personelimiz bilgilendirilecek; Başkanlığımızca gönderilecek görsel materyallerin etkinliklerde ve mahalli televizyonlarda gösterilmesi ile afişlerin camilere ve uygun görülen diğer mekânlara zamanında astırılması sağlanacaktır. Bu vesile ile din görevlilerimizin, aziz milletimizin ve İslam âleminin mübarek Ramazan ayını kutlar, hayırlara vesile olmasını Yüce Allah'tan niyaz eder, bilgilerini ve gereğini önemle rica ederim."