Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, geçmişte yatırım teşviklerinden yararlanırken farklı amaçla kullanılacağı belirtilen bir binanın dönüştürülmesi halinde yeni teşvik sisteminden de yararlanabileceğini açıklayarak, "Hazır binaların daha önce teşvikten yararlanmış olması belge kapsamına alınmasına engel değildir. Dolayısıyla bu konuda herhangi bir sorun görülmüyor. Yine şahıslar kendi binalarını değerleme yaparak yatırıma dahil edebilirler" dedi.
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, 'teşvik' konusunda Bakanlık’ta basın toplantısı düzenledi. Toplantı sonrası gazetecilerin sorularını cevaplayan Çağlayan, bir gazetecinin, "Bugüne kadar teşvikten yararlanma oranı yeterli mi, yoksa yatırımcılar biraz ilgisiz mi?" sorusuna, "19 Haziran-30 Temmuz yani aradan hemen hemen bir aylık bir süre geçti. Bir aylık bir süre açısından bu oran son derece önemli. Ancak, millet olarak farklı bir davranışımız vardır. Genelde bankalara elektrik parasını, vergileri son gün yatırma gibi bir alışkanlığımız vardır. Teşvik sisteminin bunu beklemeye tahammülü olmadığını ifade etmek istiyorum" cevabını verdi.
Yatırımcıların öncelikle teşvik sisteminin önceliklerini keşfetme gayreti içerisinde olduğuna dikkati çeken Çağlayan, dolayısıyla kısa olan bu sürenin teşvik sisteminin tanınması, teşvik sistemiyle ilgili yatırım kararlarının hangi bölgede veya teşvik bileşeni konusunda yapılması konusunda olan bir süre olduğunu söyledi. Bakan Çağlayan, bunun biraz daha devam edeceğine işaret ederek, "Ama şunu belirtmek isterim ki, 4'üncü çeyreğe doğru başvuruların dozu biraz daha artacak ve bilhassa 31 Aralık 2013 tarihi itibarıyla bu teşvik sisteminin en yoğunluklu teşvik sistemine sahip olması zannederim ki biraz daha çabuklaşacak" dedi.
Çağlayan, 1 Ocak tarihinden sonra teşviğe bağlanıp yapılan yatırımlarda müracaatçıların Bakanlığa başvurmasıyla beraber yeni teşvik sistemine teşvik belgelerinin revize edileceğini ifade etti. Çağlayan, teşvik sistemiyle ilgili mevzuatta bir değişiklik yapılıp yapılmayacağı ile ilgili olarak da, "Mevzuatta hiçbir değişiklik olmayacak. Zaten, bizim kendi mevzuatımızda var" diye konuştu.
Çağlayan, yaptıkları çalışmanın bugün itibarıyla başlatıldığını bildirerek, bunun için herhangi bir mevzuat değişikliğine ihtiyaç olmayacağını ifade etti. Yapılacak yatırımla alınacak olanın, binanın mutlaka orantılı olması gerektiğine dikkati çeken Çağlayan, yatırım için ihtiyaç olan büyüklüğe karşılık çok büyük binalarla gelen tekliflerin kabul edilmeyeceğini söyledi.
Renault'un yeni modelini Türkiye'de üreteceğinin hatırlatılması üzerine Bakan Çağlayan, "Renault'un yöneticisiyle zaman zaman görüşüyorum. Evet, bu kararın bir gazeteye yansımış olması son derece önemlidir Türkiye açısından ve bu noktada aslında basına yansımadan konu edilseydi, öyle yapılsaydı daha iyi olacaktı. Benim de yarın aslında üniversite programım var, çarşamba günü de Güney Kore ile Serbest Ticaret Anlaşması'nı başlatacağız. Muhtemelen ya yarın ya da çarşamba günü Renault fabrikasına bir ziyaret yapmayı düşünüyorum. Umut ediyorum bu ziyarette de yatırımcımızın bu konuda yanında olduğumuzu ifade etme imkanını bulacağız" şeklinde konuştu.
Çağlayan, Toyota'nın Türkiye'de yatırım yapmaktan vazgeçeceği iddialarına ilişkin olarak da, şunları söyledi:"Toyota konusunda bir süredir orada yaşanan problemler var ancak tabii ki çalışanların, işverenlerin hakkı ve hukuku kanunlarla belirlenmiş durumdadır. Biz, ülkemize yatırım yapmış, ülkemize güvenmiş olan uluslararası yatırımları ülkemizde daha fazla yatırım yapmalarını ve daha fazla kalıcı olmalarını bilhassa sadece yatırım değil, bölgesel yönetim merkezlerini de Türkiye'ye taşıdıklarını görüyoruz." Bu noktada Toyota ile görüşme yaptıklarını belirten Çağlayan, fabrikanın kendi bünyesinde problemlerle karşı karşıya kalındığını ifade etti. Çağlayan, Toyota'nın yetkililerinden gelişmeleri takip edeceğini belirtti.
"BİNALARIN FARKLI SEKTÖRLERDE DEĞERLENDİRİLMESİNİN HİÇBİR MAHSURU YOK"
Bir gazetecinin, "Geçmişte yine yatırım teşviklerinden yararlanıp farklı amaçla belirtilmiş bir binanın dönüştürülmesi halinde yeni teşvikten yararlanılabilcek mi?" sorusuna Çağlayan, "Hazır binaların daha önce teşvikten yararlanmış olması, belge kapsamına alınmasına engel değildir. Dolayısıyla bu konuda herhangi bir sorun gözükmüyor. Yine şahıslar kendi binalarını değerleme yaparak yatırıma dahil edebilirler. Yatırımcının kendi binası olması onun herhangi bir şekilde suçlu olduğunu göstermez veya şirketin bir ortağının şirkete binasını satması aynı şekilde değerlendirilebilir. Bu konuda da herhangi bir engel yoktur. Bunun yanı sıra binaların farklı sektörlerde değerlendirilmesinin hiçbir mahsuru yok" cevabını verdi.
Önemli olanın bu binaların değerlendirilmesi olduğuna dikkati çeken Çağlayan, hem hizmet sektörünün hem imalat sektörünün her bir anlamda yatırımının hepsinin birlikte ele alındığını ifade etti. Çağlayan, "Bütün mesele bu binaların atıl olan yapıdan çıkartılıp ekonomik bir değere kavuşturulmasıdır" dedi.
Bakan Çağlayan, "Türkiye küresel inovasyon endeksinde 65'inci sıradan 74'üncü sıraya geriledi. Değerlendirmeniz nedir?" sorusuna, "İnovasyon konusu son derece önem vermemiz gereken bir konu. İnovasyonla bazen Ar-Ge veya yüksek teknoloji karıştırılıyor. İnovasyonu üretimde de yapabilirsiniz, bir pazarlama sürecinde de yapabilirsiniz ancak bu yeni teşvik sisteminde de mümkün olan en yüksek inovasyonu dikkate almamız gerektiğini de her fırsatta dile getiriyoruz. Bu konuda çok fazla mesafe katetmemiz gerektiğini biliyorum. Özellikle bunun bilincinin oluşturulması son derece önemli" cevabını verdi.
Çağlayan, 2005 öncesinde yüksek enflasyonun olduğu dönemlerde inovasyon ve yüksek teknolojinin çok fazla bir şey ifade etmediğine işaret ederek, şimdilerde ise enflasyonla yaşamak durumunda olunduğundan inovasyon, Ar-Ge ve teknolojinin önemli olduğunu ifade etti. Çağlayan, değer tespitinde mahkeme marifetiyle belirlenecek tutarın dikkate alınmasının en tutarlı yol olduğunu belirterek, "Bu konuda çeşitli çalışmalar yapılıyordur. Yapmış olduğumuz toplantıda herhangi bir şekilde bu binaların ve arsa değerlerinin birbirinden ayrıştırılmasında mahkeme kararı zaten çok kısa bir süre içerisinde alınıyor. Bizim açımızdan bunlar çok daha güvenilir kaynaklar olacaktır" şeklinde konuştu.
Bakan Çağlayan, envanteri, kamunun önündeki stoğu değerlendirmek istediklerini bildirerek, amaçlarının 75 milyonun malını en iyi ve en doğru şekilde Türkiye lehine gerçekleştirmek olduğunu söyledi. Çağlayan, "Elinde belli bir envanteri, ne olduğunu bilen ne kadar malı mülkü olduğunu bilen bir yapı içerisinde olacağız" dedi.