Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon arama faaliyetlerini hem barışa hem de refaha katkı sağlayacak bir diplomasiyle takip ettiklerini belirterek, "Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni bölgedeki enerji denkleminden dışlama girişimlerine izin vermedik. Hem kendi kıta sahamızdaki çıkarlarımızı hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki soydaşlarımızın haklarını korumada kararlıyız" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde "2019 Yılı Değerlendirme Toplantısı"nda açıklamalarda bulundu. Yerleşim yerlerinin tamamını insanların ihtiyaçlarına uygun ve modern bir şehirleşme anlayışla dönüştürdüklerini ifade eden Erdoğan, "Geçtiğimiz yıl kentsel dönüşüm ve sosyal konutlar olmak üzere tüm bayındırlık projeleri için yaklaşık 16 milyar liralık yatırım yaptık. Ülkemizin tamamında 1 milyon 330 bin konutu dönüştürerek 5 milyondan fazla vatandaşımızın can ve mal güvenliğine kavuşturduk. Hala 53 farklı ilimizde ilan ettiğimiz 240 riskli alanda çalışmalar sürüyor. En fazla 5 yıl içinde acilen dönüştürülmesi gereken 1.5 milyon konut var. Amacımız 100 bini İstanbul'da olmak üzre her yıl 300 bin konutun dönüşümünü sağlamaktır" diye konuştu.
"KAMPANYAYA ŞU ANA KADAR 1 MİLYONUN ÜZERİNDE TALEP GELDİ"
TOKİ vasıtasıyla 4 milyona yakın vatandaşın yaşadığı 725 bin güvenli konutu tamamlayıp sahiplerine teslim ettiklerini belirten Erdoğan, "Geçtiğimiz yıl 50 bin sosyal konutun inşasına başladık. 2020'de 100 bin sosyal konut projesi çerçevesinde başvurular tamamlandı. Bu kampanyaya şu ana kadar 1 milyonun üzerinde talep geldi. Ne diyorlar 'konut satışları durdu.' Buyurun ben talebi söylüyorum, 1 milyonun üzerinde talep geldi. Eğer halkımız güvenirse kimse endişe etmesin. Ülkemizde ev sahibi olmayan dar ve orta gelirli hiçbir vatandaşımız kalmayana kadar sağlıklı ve kimlikli sosyal konut üretimini sürdüreceğiz" şeklinde konuştu.
Millet bahçeleri projesine değinen Erdoğan, "81 ilimizde 81 milyon metrekare millet bahçesi inşası için yer ve proje çalışmasını yürütüyoruz. Bugüne kadar 6 ilde 5 milyon metrekare alana sahip 13 adet millet bahçemizin açılışını gerçekleştirdik. Bu yıl 38 ilde daha millet bahçemizi vatandaşımızın hizmetine sunuyoruz" dedi.
"PLASTİK POŞET KULLANIMINDA YÜZDE 78 ORANINDA AZALMA OLDU"
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "İlk defa Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde hayata geçirdiğimiz Sıfır Atık Projesi bugün artık 25 bin kurum binasında uygulanıyor. Eşime de teşekkür ediyorum böyle bir kampanyayı başlattığı için. Proje sayesinde 4 milyon tonun üzerinde değerlendirilebilir atığı topladık geri dönüşüme kazandırdık. Sıfır Atık Projesi kapsamında geçtiğimiz yılın başında başlattığımız uygulamayla plastik poşet kullanımında yüzde 78 oranında azalma oldu. Zorunlu depozito uygulamasına da bu yıl başlıyoruz. Deniz temizliği seferberliğimizi de sıfır atık mavi hareketi kapsamında başlattık ve 163 bin metreküp deniz çöpü topladık. İller Bankası tarafından geçtiğimiz yıl sonu itibarıyla içme suyu, atık su, yol, katı atık alanlarında toplam 465 adet proje tamamlandı. Bu yılın ilk 6 ayında 37 adet atık su ve 15 adet içme su yapım işi daha tamamlanacak."
"KURULU GÜCÜMÜZÜ 91 BİN 267 MEGAVATA YÜKSELTTİK"
Kalkınmanın temel unsuru olan enerji konusunda da 17 yılda cumhuriyet tarihinde tüm yapılanları kat ve kat aşan başarılar yakaladıklarını dile getiren Erdoğan, "Kurulu gücümüzü 56 bin 421 megavat ilave ile 2019 sonu itibarıyla 91 bin 267 megavata yükselttik. Son 2 yılda kullanıma aldığımız kurulu gücün yüzde 73'ü yenilenebilir enerjiye dayalıdır. Yerli kaynaklara dayalı elektrik üretiminde kurulu gücümüzü 56 bin megavatın üzerine çıkardık. Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretimimiz yüzde 62'ye ulaştı. Bizden önce ülkemizde hiç olmayan güneş enerji santrali kurulu gücümüz 5 bin 894 megavatı buldu. Rüzgar enerjisindeki kurulu gücümüz 19 megavattan 7 bin 591 megavata yükseldi. Ülkemizin bu alanda ulaştığı yüzde 44'lük yenilenebilir elektrik üretimi önemli bir başarının ifadesidir" diye konuştu.
Erdoğan, 2002'de sadece 5 ilde doğalgaz varken, 2019 yılı itibarıyla şu anda 81 ilin tamamında doğalgaz arzının sağlandığını söyledi. İlçeler üzerindeki çalışmaların devam ettiğini ifade eden Erdoğan, Türkiye genelindeki tüm ilçelere doğalgaz ulaştırmayı hedeflediklerini kaydetti. Türk Akımı Projesi'ne değinen Erdoğan, "Rusya'dan gelen doğalgazı Karadeniz'in altından ülkemiz topraklarına getiren ve oradan da Avrupa'ya ulaştıracak olan Türk Akım Projesi'nin vanalarını geçtiğimiz hafta açtık. Tabii şunu da söylemek görevimdir diye düşünüyorum. Türk Akım isminin patent hakkı Putin'e aittir. Bir başka önemli doğalgaz projemiz de TANAP projesidir. Türkiye'yi üç kıtanın enerji ticaret merkezi haline dönüştürme yolunda önemli bir adım attık. Bölgesel gerilimlere ve atlattığımız onca badireye rağmen TANAP'ı planladığımız şekilde tamamladık ve 2019'da hizmete sunduk. Akkuyu Nükleer Santrali'nin inşası da hızla devam ediyor. Uzmanlık eğitimine gönderdiğimiz 244 Türk öğrencimizden 88'i geçtiğimiz yıl eğitimini tamamlayarak işbaşı yaptı. Rezerv bakımından dünyada birinci sırada yer aldığımız bor madenini ileri teknolojiyle işlemeye ve değerlendirmeye önem veriyoruz. 2002 yılında 813 bin ton bor ürünü karşılığında 201 milyon dolar gelir sağlanırken, bu yıl bor ürünleri satışından 820 milyon dolara yakın gelir elde etmeyi hedefliyoruz" ifadelerini kullandı.
Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon arama faaliyetlerini hem barışa hem de refaha katkı sağlayacak bir diplomasiyle takip ettiklerini anlatan Erdoğan, "Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni bölgedeki enerji denkleminden dışlama girişimlerine izin vermedik. Hem kendi kıta sahamızdaki çıkarlarımızı hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki soydaşlarımızın haklarını korumada kararlıyız. Son teknolojiye sahip sondaj gemilerimiz Fatih ve Yavuz, 2019 yılında ülkemizin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin sahalarında faaliyetlerini sürdürdü. Gemilerimizin ve mürettebatımızın güvenliği Deniz Kuvvetlerimiz tarafından en üst düzeyde sağlanıyor. İnşallah yakında bu çalışmalardan müjdeli haberler alacağımıza inanıyorum. 2 sondaj gemimiz olduğu gibi 2 de sismik araştırma gemimiz var. Bunlar bizim kendi malımız. Daha önce kiralamayla dahi bu tür gemileri bulamıyorduk. Şimdi bir de kimse duymasın üçüncüsünü almanın gayreti içerisindeyiz" şeklinde konuştu.
"DÜNYANIN 195 FARKLI ÜLKESİNE BİN 696 FARKLI TARIM ÜRÜNÜ İHRAÇ EDİYORUZ"
Erdoğan, son 17 yılda ekonomide, turizmde, sağlıkta ve savunmada olduğu gibi tarım, orman ve hayvancılıkta da Türkiye'yi ilklerle tanıştırdıklarını kaydederek, "2019'un ilk üç çeyreğinde yüzde 3,6 büyüyerek diğer sektörlerin önüne geçmiştir. 138 milyar lira tutarında çiftçilerimize destek verdik. Tarımsal ihracatımızı 3,7 milyar dolardan 17,7 milyar dolara yükselttik. Dünyanın 195 farklı ülkesine bin 696 farklı tarım ürünü ihraç ediyoruz. Topraksız tarım yapılan teknolojik sayımız bin 532'yi buldu. Stratejik bir ürün olan tohum üretimimizi 145 bin tondan 1 milyon tonu geçti. Tohum ihtiyacımızın yüzde 96'sını yerli olarak karşılıyoruz. Ormanlarımızı da asla ihmal etmiyoruz. Dünyada orman varlığı azalırken ülkemizde 1,8 milyon hektar arttırdık. 2019'da 280 milyon fidanı toprakla buluşturduk" dedi.
Erdoğan, "Son 17 yılda hayvancılık desteklerimiz 60 kat artışla 33 milyar lirayı buldu. Bu yıl 6,6 milyar lira hayvancılık desteği vereceğiz. Küçükbaş sürü büyütme projesi kapsamında sürüye katılan hayvan başına ilave 100 lira destek sağlıyoruz. Bu yıl et ithalatını daha da azaltacak ve inşallah 2020 yılında tamamen sıfırlayacağız. Küçükbaş hayvan varlığını arttırarak 56 milyon rakamını yakalamak istiyoruz. Ülkemizin tavukçuluk üretimini garanti altına alacak bir sistemle yılda 220 bin yerli et ve yumurta amaçlı damızlık civciv üretimi yapılmasını sağlıyoruz. Yılda 30 milyon tavuk üretilebilecek" diye konuştu.
"BUGÜNE KADAR İHTİYAÇ SAHİBİ VATANDAŞLARIMIZA 339 MİLYAR LİRA SOSYAL YARDIM YAPTIK"
Sosyal yardımları devlet geleneğinin en önemli değeri olarak gördüklerini belirten Erdoğan, şunları kaydetti: "Bugüne kadar ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza 339 milyar lira sosyal yardım yaptık. Sadece geçtiğimiz yıl 55 milyar sosyal yardım ödemesi gerçekleştirdik. Aile Sosyal Destek Programı kapsamında 2,1 milyon hanede 4,7 milyon vatandaşımıza ulaştık. Vefa Projesi ile 21 bin yaşlı vatandaşımızın günlük bakımlarını ve temel ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Kadının şiddete maruz kalma dahi her alanda korunarak güçlendirilmesi için çalışıyoruz. Aktif İş Gücü Programları kapsamındaki kurs ve programlarla bu yıl en az 261 bin kadınımıza ulaşacağız. Koruyucu Aile Modeli ile 6 bine yakın aile yanında 7 binin üzerinde çocuğumuzu sıcak bir aile ortamına kavuşturduk. Sokakta işçi olarak çocukların çalıştırılmasıyla mücadele ettik ve 18 bin 516 çocuğumuza ulaştık. Engellilere yönelik Gündüz Yaşam Merkezi sayımızı 7 den 69'a çıkardık. Toplam 26 bin 684 şehit yakını, gazi ve gazi yakınımızın kamu kurum ve kuruluşunda istihdamını sağladık. Bu yılın ilk yarısında 600 kişiyi daha istihdam edeceğiz."
Çalışma hayatında da önemli iyileştirme sağladıklarını anlatan Erdoğan, "2005 yılında 21,7 milyon olan iş gücümüz bugün 33 milyonu aşmış durumda. Türkiye, OECD ülkeleri arasında son 12 yılda iş gücüne katılım oranı en fazla artan ülkedir. 2002'de 24 bin kişi İŞKUR aracılığıyla işe yerleşmişken 2019'da bu rakam 1 milyon 325 bine ulaşmıştır. Geçtiğimiz yıl özellikle genç, kadın ve engelli kardeşlerimiz için İŞKUR kanalıyla yapılan kurs ve eğitim programlarından toplam 568 bin kişi faydalandı" şeklinde konuştu.
Gençlerin her alanda kişisel gelişimlerinin desteklenmesine önem verdiklerini söyleyen Erdoğan, "2002'de sadece 9 olan gençlik merkezi sayımızı 321'e ve bin 575 olan spor tesisi sayımızı 2019 sonu itibarıyla 3 bin 708'e çıkardık. Bu yılın ilk yarısında 15 yeni spor tesisini daha hizmete açıyoruz. Ayrıca 330 gençlik ve spor tesisini de yeniliyoruz. 10 gençlik merkezi ve bir gençlik külliyesini de gençlerimizin hizmetine sunuyoruz" dedi.