Türkiye, tahminlerin üzerinde büyüdü

Geçen sene yüzde 2,2 ile fren yapan büyüme, bu yılın ilk üç ayında yükselişe geçti. Türkiye ekonomisi 2013’ün ilk çeyreğinde yüzde 3 büyüdü. Böylece Türkiye 14 çeyrek kesintisiz büyüme başarısını gösterdi. İş dünyası, yüzde 4 olan sene sonu hedefine ulaşmak için iç talebin ve yatırım şevkinin canlı tutulmasını istiyor.

Ekonomiyi yavaşlatmaya yönelik alınan tedbirlerin ardından düşüşe geçen büyümeden, bu yılın ilk üç ayında olumlu haber geldi. Geçen yıl yüzde 2,2 büyüme oranıyla fren yapan Türkiye ekonomisi, 2013’ün ilk çeyreğinde yüzde 3 büyüdü. Bu sonuçlarla Türkiye, Avrupa’da Letonya ve Litvanya’nın ardından en hızlı büyüyen üçüncü ülke olurken, 14 çeyrektir kesintisiz olarak büyüme gösterdi. Milli gelir ilk üç ayda 200 milyar 319 milyon dolar oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) değeri cari fiyatlarla bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 9,5 artarak 357 milyar 854 milyon lira oldu. Takvim etkisinden arındırılmış sabit fiyatlarla GSYH 2013 yılı birinci üç aylık çeyreği bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 3,7’lik artış gösterirken, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH değeri bir önceki çeyreğe göre yüzde 1,6 oldu.

    Türkiye beklentilerin üzerinde büyürken ekonominin yüzünü hizmet, mali aracılık hizmetleri, inşaat ve tarım sektörleri güldürdü. Yılın ilk çeyreğinde en hızlı büyüyen sektörler yüzde 13,7 ile oteller ve lokantalar, yüzde 6,5 ile mali aracı kuruluşların faaliyetleri oldu. 2013 yılının birinci çeyreğinde madencilik ve taşocakçılığı, elektrik, gaz, buhar ve sıcak su üretimi dışında diğer sektörlerin GSYH’sında artış yaşandı. Üç aylık dönemde imalat sanayii yüzde 2,8 oranında büyürken inşaat sektörü de yüzde 5,9 oranında büyüdü. TÜİK verilerine göre yüzde 3’lük büyümenin 2,1 puanı hane halkı tüketiminden gelirken, kamu yatırımlarının 2,2 puanlık katkısı ise özel sektörün 2,1 puanlık daralması ile dengeledi. Verilere göre devletin tüketim harcamasının büyümeye katkısı 0,7 puan olurken, böylece kamu harcama ve yatırımlarının toplamda 2,9 baz puan ile yüzde 3’lük büyümeyi sağlayan iki ana kalemi oldu. Türkiye İstatistik Kurumu, 2012 yılının tamamı için yüzde 2,2 olarak açıkladığı büyüme verisinde revizyona gitmedi.

    Büyüme sonuçları iş dünyası tarafından memnuniyetle karşılandı. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, dünyada büyüme tahminlerinin aşağı çekildiği bir konjonktürde, Türkiye’nin ilk çeyrekte yakaladığı yüzde 3’lük büyüme rakamını oldukça başarılı ve önemli gördüklerini söyledi. 2013’ün ilk çeyreğinde ekonomideki büyümenin önceki iki çeyrek ortalamasının iki katına çıkmasının olumlu olduğunu vurgulayan İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar da yıl sonu hedefi olan yüzde 4’lük büyümeye ulaşılması için hanehalkı tüketimini artırıcı tedbirler alınmaya devam edilmesi gerektiğini kaydetti. Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir ise yüzde 4’lük yıllık büyüme hedefinin henüz çantada keklik olmadığına işaret ederek, bu hedefe ulaşmak için iç talebin ve yatırım şevkinin canlı tutulmasını istedi. Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Başkanı Mustafa Koca, her konunun son derece kritik olarak değerlendirildiği bir süreçte ekonominin bu kadar iyi bir gösterge sunmuş olmasının Türkiye’nin kendine güvenini pekiştirdiğini ifade etti.

İstihdam artışı da büyük başarı

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan:2012 yılında zayıf seyreden özel nihai tüketim harcamaları, bu yılın ilk çeyreğinde büyümeye pozitif katkı sağlamıştır. Yılın kalanında özel kesimin katkısının artmasını beklemekteyiz. İlk çeyrekte kamu yatırımları da büyümeye önemli bir katkı sağlamıştır. 2010 yılından itibaren aralıksız büyüyen Türkiye ekonomisinde, 2013 yılı birinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre istihdamdaki artış 1 milyon 208 bin kişi olmuştur. Birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkede işsizlik oranlarının arttığı veya halen yüksek seviyede seyrettiği bu dönemde, ülkemizde büyüme ve güçlü istihdam artışının birlikte gerçekleştirilmesi önemli başarı olarak görülmelidir.

Faiz lobisi hedefine ulaşamayacak

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan:2008’de başlayan küresel krizden en hızlı çıkan ülkelerden biri olduk ve 2009’un son çeyreğinden itibaren büyüyoruz. Bu yıl, ihracatta geçen yıllar kadar yüksek olmasa da büyüme devam edecek. Yıllardır çözümsüzlüğe mahkûm edilmiş en büyük belalarından birer birer kurtulan, ekonomik istikrarla dünyada parmakla gösterilen bir ülke olan Türkiye’nin büyümesi gerekiyor. Türkiye’nin büyümesinden rahatsızlık duyan yurtiçindeki ve yurtdışındaki marjinal odakların ve faiz lobisinin oluşturduğu koalisyonun, halkımızın demokratik eylemlerini kendi çıkarları doğrultusunda ülke imajımızı, birliğimizi bozacak şekilde manipüle etme hevesi kursağında kalacak.

2013 büyümesi yüzde 4 olur

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek:2012’deki dengelenme sürecinin ardından büyüme 2013’ün ilk çeyreğinde tekrar ivme kazandı. Önümüzdeki dönemde güçlü kamu mali dengelerimiz, sağlam bankacılık sektörü ile reel sektör ve hane halkının güçlü bilanço yapısı büyümeyi destekleyecektir. Tüketici kredilerindeki güçlü seyir de toparlanmayı olumlu yönde etkileyecektir. Ayrıca nisan ayı sanayi üretim verileri de büyümenin ikinci çeyrekte hız kazandığını göstermektedir. Ekonomide yaşanan bu toparlanma ile birlikte cari açıkta da sınırlı bir artış yaşanmaktadır. Yılın ikinci çeyreği ile birlikte büyümenin hızlanarak OVP’de öngördüğümüz yüzde 4 seviyelerinde gerçekleşmesini bekliyoruz.

Performans tesadüf değil

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün: Uygulanan ekonomi politikalarının ve atılan adımların ne kadar amaca uygun olduğu görüldü. Ana ihracat pazarlarımızda yaşanan sıkıntılara rağmen imalat sanayiimizin de büyüdüğünü görüyoruz. İkinci çeyreğe ait öncü veriler de değerlendirildiğinde sanayi üretiminin daha da artacağı anlaşılmaktadır. Sanayi üretiminin büyüme içindeki öncü rolü üstlenmesiyle birlikte Türkiye, OVP’de yer alan büyüme rakamlarını rahatlıkla yakalayacak. Türkiye’nin bu ilk çeyrekte yakaladığı performans tesadüf değildir. Türkiye, büyümeyi, büyürken de kırılganlıkları azaltmayı hedeflemiştir ve bu konuda da çok yol almıştır ve almaya da devam edecektir.

Kişi başına milli gelir 10 bin 755 dolar

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden yapılan hesaplamaya göre kişi başına düşen GSYH arttı. Mart 2013 itibarıyla son bir yıllık dönemde (2012 yılı 2, 3, ve 4. çeyrek ile 2013 yılı 1 çeyreği kapsayan dönem) cari fiyatlarla GSYH, bir önceki 4 çeyreklik döneme göre yüzde 8,5 oranında artışla 1 trilyon 447 milyar 791 milyon lira düzeyinde gerçekleşti. 2011 yılı 2, 3 ve 4. çeyreği ile 2012 yılı 1. çeyreğinden oluşan bir önceki yıllık dönemde cari fiyatlarla GSYH değeri 1 trilyon 334 milyar 688 milyon lira düzeyinde bulunuyordu. Mart 2013 itibarıyla GSYH’deki bu artışla birlikte, kişi başına düşen gelir bir önceki yıla göre 1.511 TL artışla 19 bin 341 lira oldu. Mart itibarıyla son bir yıllık dönemde dolar cinsinden GSYH bir önceki 4 çeyrekten oluşan döneme göre yüzde 4,3 artışla 805 milyar 69 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. Bu dönemde kişi başına GSYH de bir önceki 4 çeyreklik döneme göre 444 dolar artışla 10 bin 755 dolar olarak belirlendi. TÜİK, 2012’de kişi başına GSYH değerini 10 bin 504 dolar olarak açıklamıştı. Kişi başına GSYH yıl sonuna göre ilk çeyrekte 251 dolar artış göstermiş oldu.