AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, Erzurum Basınının milli temelli olduğuna işaret ederek, ‘Milletin, milli iradenin sesi olarak vücut bulmuş Erzurum Basın camiasının kırmızı çizgisi, milli değerler, manevi hassasiyetlerdir. Millete karşı duran her fikir ve teşebbüsün en anlamlı ve en şedit cevap aldığı merci basımızdır. Bu da dadaş farkıdır. ‘ dedi.
CUMHURBAŞKANIMIZIN TAKDİRİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘“Türkiye’de basın özgürdür. Aksini iddia edenlerin basın özgürlüğünden anladıkları, eskisi gibi hükümet kurup hükümet yıkan bir medya gücüne sahip olmaksa, bunun olmayacağı bir Türkiye’de yaşıyoruz. O günler geçti artık. Elbette özgürlükleri daha da genişleteceğiz. Ama bugün Türkiye’de basın özgürlüğü meselesi, siyasi bir kalkana dönüşmüş durumdadır. Bunu gündeme getirenlerin aslında medya ile ilgili bir dertleri yoktur” yorumunu paylaştıklarını aktaran Milletvekili Aydemir, ’12 eylüllerde, 28 şubatlarda milletin inancına pranga vurulurken sessiz kalanların, inanç hürriyetleri yok edilirken manşet manşet alkış tutanların basın özgürlüğünden dem vurmaları samimiyetsizliktir. Milli iradeyi hiçe sayıp, ipotek altına almaya kalkışan Paralel yapılanma karşısında sükut edenlerin basın özgürlüğünden bahse hakları yoktur. Zira basın; vicdanı, düşüncesi, inancıyla milli iradenin sesi ve ifadesidir.’ kaydını düştü.
ORTAK HASSASİYET
Basının ortak hassasiyet ve dikkatleri, milletin vicdan ve irfanına uygun olarak paylaşan, müşterek aklı kaydeden kurumlar olarak tarif eden Milletvekili Aydemir, ‘Basın, bizim mantalitemizde, millet adına beyin fırtınası estiren, onun hakları noktasında sorgulayan ve onun ait olduğu değerleri kabul edip, haber haber, makale makale halkın gerçekleriyle yüzleşmeyi vazife bilen bir kurumdur. Milletin inancı, değerleri, asgari ve azami müştereklerine rağmen, vesayetçi anlayışları dayatmak, milletin izan, irfan ve vicdan temellerini yok sayıp onun yaşama biçim ve üslubunu kurgulamak hem basının işi değildir ve hem de bu yanlışlarda sabit kadem etmek akıl karı değildir. Milletin aklını temsil etmeyenlerin de özgürlük söylemlerini sarf etmeye hakları yoktur.’ dedi.
28 ŞUBATA SÜKUT EDENLER..
3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla yaptığı değerlendirmede, ‘Bugün özgürlükçü kesilen, özgürlük nutukları atanların, 28 şubatlarındaki sükutlarını, lakayt kalışlarını ve milleti değerleriyle hafife alışlarını herkes hatırlamalı’ diyen Milletvekili Aydemir, ‘Başörtülü olduğu için okullarına alınmayan kardeşlerimizin gözyaşları ve ıstıraplarını sütunlarına taşımaya tenezzül etmeyenler, inandığı için fişlenerek kamu dışına atılan kardeşlerimizin acılarını haberleştirmekten kaçınanların, bir takvim gününe sığınarak 3 Mayıslarda barış havarisi kesilmelerinin ne manası ve ne de söylediklerinin itibarı vardır. Basının gerçek özgürlüğü, milletin değerlerini yasaksızca kabul ile yorumlaması, yaşama üslup ve biçimini aykırılıklarla engellemeye kalkışmaması, milli iradeye ipotek vurmaya yeltenmemesidir. Yani basın özgürlüğü milletin bizatihi kendisiyle bütünleşmekten geçer. Bu odakta hakkı savunan ve haktan ayrılmayarak milletin vicdanı olan basın kuruluşlarımıza minnettarız.’ değerlendirmesini yaptı.
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ
3 Mayıs Basın özgürlüğü takvimi içinde yapılması gerekenin, özgürlük nutukları atmak değil, millet iradesine destek adına ortaya konulan fikirlerde buluşmak olduğunu söyleyen Milletvekili Aydemir, ‘Özgürlük dileğindeki samimiyet milli iradeye gönül vermek ve onu seslendirmektir. Gerisi laf ü güzaftır’ ifadesine yer verdi.