Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Araştırma Laboratuarları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Nazan Demir, Bayburt Üniversitesi rektörlüğü için adaylığını açıkladı.
PROF.DR. DEMİR AÇIKLAMA YAPTI
Demir Bayburt Gazeteciler Cemiyetinde yaptığı açıklamada, “ Elim bir kayıp sonucunda oluşan bu olağanüstü süreç de, aday olmak benim açımdan zor bir karar oldu. Ama sonuç da devlette devamlılık esastır ve kaybettiğimiz değerli hocamız Gökhan Bey’in aziz anısına da hürmeten, bu göreve talip olmak istiyorum. 25 yıl Atatürk Üniversitesinde çalışmış bir öğretim üyesi olarak ve Bayburt Üniversitesi mensubu olan çalışma arkadaşlarım vasıtasıyla, Bayburt Üniversitesinin tüm kuruluş evlerine en başından beri yakından tanık oldum. Üniversitenin yaşadığı sıkıntıları,sorunları biliyor ve çözümlerini de bildiğimi düşünüyorum. Üniversite bana göre bulunduğu şehre her anlamda katkı sağlayan, onun kültürel ortamının ve gelişmişlik seviyesinin yanı sıra ekonomisine, tanıtımına yön vermesi gereken önemli ve güçlü bir kurumdur. Dışa dönük, üretimin içerisinde, evrensel anlamda bilgi üreten ve diğer üniversitelerle yarışan bir üniversitenin; mensuplarına, öğrencilerine ve kurulduğu şehre çok şey katacağına inanıyorum. Bayburt, doğu Anadolu ile Karadeniz bölgesinin geçiş noktasında, Erzurum ve Trabzon gibi ülkenin önemli şehirlerine yakın, ulaşım ve lojistik açıdan avantajları olan bir şehirdir.Şehrin öz kaynaklarını kullanarak öğrenci alabilecek bölümlerin kurulması,şehrin doğallığını bozmadan kaynaklarını üretime çevirecek projeler yapılması çok mümkündür, üniversite ise bu potansiyele sahiptir. Tüm dünyanın sanayileştiği, temiz toprak, su ve bitkinin çok azaldığı bir zamanda Bayburt da var olan temiz çevre, ekolojik zenginlik ve biyo çeşitlilik, bir takım doğal sanayi ürünlerine dönüştürülebilir ve buna da üniversite öncülük edebilir. Üniversitenin mevcut yapısını kullanarak gıda sanayiinde, eğitim sektöründe ve sosyal alanlarda yapılacak projelerle gelişebilir ve söz sahibi olabiliriz. Bu konuda deneyimli olduğumu ve bunu akademik olarak yaptıklarımla ispatlayabileceğimi düşünüyorum. Ve yine biliyorum ki bir kurumda adalet, huzur, güven ve rahat bir iş ortamı sağlanabilirse coğrafya, yüz ölçümü, yükseklik çok önemli değildir, hatta bunlar avantaja bile çevrilebilir. Bayburt tek ve popüler bir ürünle bile mevcut durumunu iyileştirebilir. Örneğin Malatya/kayısı, Isparta/gül örneğinde olduğu gibi mümkündür ve Bayburt Üniversitesi bu konuda şehre öncülük edebilir. Asıl olan; insana, çevreye saygılı, üretime ve paylaşıma yönelik, kişilerin kendini huzurlu ve güvende hissedebileceği bilimsel ve sosyal bir ortam oluşturabilmektir. Bu da ancak adil bir yönetim ve üniversite olarak bir takım oyunu oynadığımızın farkında olmakla mümkün olur. Üniversitenin her üyesi takımın önemli ve vazgeçilmez bir elemanıdır. Akademik ve idari her elemanı sistem için önemli ve değerlidir. Mevcut kadroyu çekirdek kabul edip, planlı bir şekilde büyümek gerektiğine inanıyorum. Bayburt Üniversitesinin kuruluşundan bugüne dek neler yaşadığının farkında, bilimin, bilimcinin ve bilginin öneminin farkında, dünya ve ülke ihtiyaçları ile paralel olması gereken üretime yönelik modern üniversite anlayışının farkında biri olarak, Bayburt Üniversitesi için çalışmaya talibim ve bu konuda da desteğinizi istiyorum. Ülke ve dünya bilimi ile birlikte gelişen Bayburt Üniversitesi için birlikte, yeni bir sayfa açalım diyorum. Gelin Bayburt Üniversitesini birlikte yönetelim, geleceğini birlikte planlayalım, gönlümüzü ve çalışma azmimizi ortaya koyarak Bayburt Üniversitesini beraber kurulduğu üniversitelerin gelişmişlik düzeyinin üzerine çıkaralım.” diye konuştu.