Ana Sayfa Gundem Ekonomi Siyaset Asayiş Eğitim Spor Kültür & Sanat Sağlık & Yaşam Araştırma Polemik Bölge Türkiye
Çanakkale’de Erzurum’un 122 şehidi var
Çanakkale’de Erzurum’un 122 şehidi var
ETSO’da, ‘Gıda Güvenliği’ gündemi
ETSO’da, ‘Gıda Güvenliği’ gündemi
Konut fiyat endeksi açıklandı
Konut fiyat endeksi açıklandı
Kurtulmuş’tan Aile hassasiyeti vurgusu
Kurtulmuş’tan Aile hassasiyeti vurgusu
Bakan Tekin’den bir ilk
Bakan Tekin’den bir ilk
HABERLER>TÜRKİYE
10 Ekim 2012 Çarşamba - 06:41

Erdoğan yürekleri ferahlattı

Erdoğan, Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven’in, ‘Dağda ölen teröriste ağlamayan insan değildir’ sözlerine sert tepki gösterdi

Erdoğan yürekleri ferahlattı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Erdoğan, Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven’in, ‘Dağda ölen teröriste ağlamayan insan değildir’ sözlerine sert tepki göstererek, “Biz evlatlarımızı katleden ve bu mücadeleler esnasında ölen terörist için de ağlamadık, ağlamayız. Yerimizi iyi bileceğiz; siyaseti bırakın siyasetçiler yapsın, herkes kendi görevini yapacak” dedi.
TERÖR
Başbakan Erdoğan partisinin grup toplantısında, terör konusuna da değindi. Terör örgütünün son aylarda yaptığı saldırılardan sonuç alamayacağını bir kez daha gördüğünü belirterek, “Türkiye’nin gücü ve kararlılığı karşısında bölücü terör örgütü yine hüsrana uğradı. Ülkemizin terör belasından bir an önce kurtulup barış, huzur içinde yoluna devam etmesi hedefinden zerre kadar sapmış değiliz” dedi.
ERDOĞAN’DAN SERT TEPKİ
Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven’in, ‘Dağda ölen teröriste ağlamayan insan değildir’ sözlerine de isim vermeden tepki gösteren Erdoğan, şunları kaydetti:
“Elinde silah olan, kan döken, can alan, tehdidi, tedhişi yöntem olarak benimsemiş hiç kimseye en küçük müsamahamız yoktur, olamaz. Eline silah alıp masum insanları katleden teröristlere karşı ‘iyi çocuklardı’ açıklaması yapan katilleri masum, terörü mazur göstermeye çalışan hiçbir anlayışa prim vermedik, vermeyiz. Onları da savunamayız. Onlarla da el ele olamayız. Şunu açık net söylüyorum; biz evlatlarımızı katleden ve bu mücadeleler esnasında ölen terörist için de ağlamadık, ağlamayız. Bu bizim hem insani hem vicdani görevimizidir. Bunu böyle bileceğiz, bunu böyle bilmeye de mecburuz. Biz kalkıp birilerini memnun etmek için bazı ifadeleri kullanamayız. Yerimizi iyi bileceğiz; siyaseti bırakın siyasetçiler yapsın, herkes kendi görevini yapacak. Terör örgütü ile mücadelemiz hukuk ve demokrasi için aynı kararlılıkla devam edecek.”
“BU MİLLİYETÇİ SÖYLEMSE, MİLLİYETÇİYİZ”
Başbakan Erdoğan, dağa çıkışları engellemek için, örgütün kandırarak dağa götürmek istediği çocukları kazanmak için her türlü sosyal projeyi hayata geçirdiklerini belirterek, şunları kaydetti:
“Allah aşkına, Güneydoğu Anadolu’da, Doğu Anadolu’da Cumhuriyet tarihinde bizim yaptıklarımıza benzer en ufak birşey oldu mu? Ne yapıldıysa biz yaptık. Ret, inkar, asimilasyon ortadan politikalarını biz kaldırdık. Kürt kelimesini ağzına alamayanların olduğu bu ülkede ‘Kürt kardeşlerim’ ifadesini ağzına alan ilk iktidar biz olduk. Bu mudur ret politikası, inkar politikası soruyorum size.”
Anamuhalefet partisinin bunları yapamadığını belirten Erdoğan, “Biz her doğanı doğduğu gibi kabul eden bir medeniyetin mensuplarıyız. Bu Türk de olur, Kürt de olur, Arap da olur, Çerkez de, Gürcü de olur, Roman da olur. Hepsi bizim canımız ciğerimizdir. Anne babaların da yardımıyla yaşatmayı ve şefkati esas alan bir politikayı biz izliyoruz. Nerede ne olursa, her yerde şahsım teşkilatım hep orada olduk. Ancak örgütün piyonu haline gelen ölüm makinelerine karşı da devletin kahhar yüzünü göstermekten çekinmiyoruz. İnsanımızın can güvenliğine kastedenleri etkisizleştirmek için gereken bütün adımları atıyoruz” dedi.Bugünlerde şen şakrak oynayan bazı gazetelerin, bu açıklamalarının ardından hemen, ‘Erdoğan’dan milliyetçi söylem’ diye yazacaklarını belirten Başbakan Erdoğan, “Evet, bu milliyetçi söylemse, milliyetçiyiz” dedi.
“ANADİLDE EĞİTİM…YOK ÖYLE BİR ŞEY”
Türkiye’nin tüm sorunlarını milletle birlikte çözdüklerini belirten Erdoğan, Kürtlerin sorunlarını da başka hiçbir kimse ve hiçbir yerle değil, bizatihi Kürtlerle çözeceklerini söyledi. Erdoğan, BDP belediyelerinin olduğu il ve ilçelerdeki Kürtlere seslenen seslenerek, şunları söyledi:
“Güllük gülistanlık yerlerde mi yaşıyorsunuz, yoksa pislik içinde mi yaşıyorsunuz? Sizi insan yerine koyup da hizmet veren bir yerel yönetim anlayışı var mı? Yok. Çünkü onların derdi başka. Biz yapılan tahsislerin nasıl değerlendirildiğini de çok iyi biliyoruz. KCK operasyonlarının nedeni Kürt kardeşlerimizin hakkını, hukukunu farklı yerlere gönderenlere karşı yapılmıştır. Belediye başkanları belediye başkanlığı yapmıyor; yanlarına gönderilen malum elemanlarla belediyeler yönetiliyor.”
Bugüne kadar beklenti olarak ifade edilen, ekonomik, sosyal, kültürel birçok meseleyi çözdüklerini belirten Başbakan Erdoğan, bunları bir lütuf olarak ve terörle bağlantılı olarak yapmadıklarını söyledi. Erdoğan, “Bu talepleri Kürt kardeşlerimizin en tabii, en insani hakları olarak gördüğümüz için karşıladık, gereğini yerine getirdik. Ama bunlar utanmadan sıkılmadan, ‘biz tehdit ettik de iktidar onun için bunları yaptı’ diyor” dedi.
Terör örgütünün bazı istismar başlıkları olduğunu ve bu istismar başlıklarına da gelmeyeceklerini belirten Erdoğan, “Anadilde eğitim öğretim; yok böyle bir şey ya. Bizim ülkemizin resmi dili Türkçedir. ‘Bu bir haktır’ iddiasında bulunanlara sesleniyorum; bu bir hak değildir. Öğrenmesi haktır, bunun zeminini hazırlamak da bizim görevimiz ve bunu yaptık. Okullarda Kürtçeyi seçmeli ders olarak getirdik. Üniversitelerde bölümler açtık, buyursunlar öğrensinler. Konuşmak cezaevlerinde yasaktı, onun önünü açtık. Bunları biz yaptık, bu adımları attık. Yani belediyenin içinde sadece müdürün kapısına ‘müdür’ yerine Kürtçe ‘müdür’ demenin anlamı yok. Kamuoyu araştırmalarının neticeleri elimizde, kimseyi aldatmaya gerek yok. Şu anda Kürtçe seçmeli derse müracaat sayısı ortada. Kürt kardeşim de bazı gerçekleri biliyor. Bu işin Avrupa’da tahrikini yapan ülkelerde Türkçe, -azınlık hukukuna tabi olduğumuz halde- anadil olarak verilmiyor. Bunu bazı arkadaşlarım bilsin. Ama onlar, buraya gelince hemen tahrik ediyorlar. Tahriklere gelmememiz lazım. Birilerinin ağzıyla da konuşmanın anlamı yok. Türkiye bir devlet olarak, kamuoyu olarak terörün bitirilmesi için tam bir kararlılık içindedir. Eksik olan muhalefet partilerinin bu konuda ortak bir duruş takınması, sorumlu ve planlı hareket etmesidir” dedi.
“TÜRKİYE YEDİ DÜVELE MEYDAN OKUYANLARIN OMUZLARINDA YÜKSELMİŞTİR”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin gölgesinden korkanların değil, yedi düvele meydan okuyanların omuzlarında yükseldiğini belirterek, CHP’nin tezkereye karşı çıkmasını, “Bu hadise de, CHP bir kez daha BDP’nin kuyruğuna takılmıştır” diyerek değerlendirdi.
Başbakan Erdoğan, “Türkiye’nin sesini her platformda en gür şekilde duyurmanın gayreti içerisindeyiz” diyerek, Türkiye’nin her zaman mazlumun yanında olduğuna gönderme yaptı. Erdoğan, “Ermenistan’ın Karabağ’daki haksız işgali karşısında her platformda kardeş Azerbaycan’ın yanında olduk, olacağız” derken, ayrıca bir zamanlar nükleer konusunda sıkıntılar yaşayan İran’ın bile yanında durduklarını hatırlattı. AK Parti’nin dış politikasını eleştirenlere sert cevap veren Başbakan Erdoğan, “At gözlüğüyle bakanların bizim dış politika vizyonumuzu anlamasını ve takdir etmesini elbette beklemiyoruz. Ama biliyoruz ki, milletimiz bizi anlıyor. Attığımız adımları tasvip ediyor” diye konuştu.
“Türkiye Cumhuriyeti gölgesinden korkanların değil, yedi düvele meydan okuyanların omuzlarında yükselmiştir” diyen Başbakan Erdoğan, tezkere konusunda ‘hayır’ oyu kullanan CHP’ye yüklendi. CHP’nin BDP’nin kuyruğuna takıldığını ifade eden Erdoğan, “Bu hadise de, CHP bir kez daha BDP’nin kuyruğuna takılmıştır” diyerek, “Esed aşkının CHP’nin gözünü kör etmesini anlamak mümkün değil” diye konuştu.“Suriye konusunda ekonomik ve siyasi yasaklarla hareket etmiyoruz” diyen Başbakan Erdoğan, “AK Parti’yi Suriye konusunda ileri gitmekle, başını ağrıtmakla suçlayanlar büyük bir hata içindeler” şeklinde konuştu.
CHP’YE TEPKİ, MHP’YE TEŞEKKÜR
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye tezkeresine karşı çıkan CHP’yi eleştirerek, “CHP’nin zihin dünyasında Şanlıurfa, Hatay gibi Esed yönetiminin saldırısına maruz kalan yerler acaba vatan topraklarından sayılmıyor mu? İki anne, üç yavru gitti; biz şimdi bunlara sessiz mi kalacaktık ey Kılıçdaroğlu? Senin kanın canın, her şeyin buna müsaade edebilir ama bizim kanımız canımız buna müsaade etmez” dedi.
AKTİF DIŞ POLİTİKA
Erdoğan, Suriye’nin kuzeyindeki varlığını koruma kaygısında olan BDP’nin hangi amaca hizmet ettiğini zaten herkesin anlayabildiğini de belirterek, “Ama Esed aşkının CHP’nin gözünü kör etmesini anlamak mümkün değil” diye konuştu. Aktif bir dış politika izlediklerini ve Türkiye’nin büyüklüğüne yakışır şekilde her alanda temsil etmek için yoğun bir şekilde çalıştıklarını anlatan Erdoğan, kardeşlik hukukuyla bağlı oldukları bütün toplumların, bütün mazlumların hakkını da savunduklarını söyledi. “Türkiye ve dünyaya dar bir pencereden bakanların, gelişmeleri at gözlüğü ile takip edenlerin bizim dış politika vizyonumuzu anlamalarını ve takdir etmelerini elbette beklemiyoruz” diyen Erdoğan, ama milletin kendilerini anladığını, attıkları adımları desteklediğini ve hedeflerini tasvip ettiğini söyledi.
Başbakan Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin bugün AK Parti’nin hayata geçirdiği çok boyutlu dış politika sonucunda, şanlı tarihinden, köklü medeniyet geleneğinden aldığı güç ve ilhamla bölgesine ve dünyaya daha geniş bir ufukla ve daha güçlü bir vizyonla baktığını söyledi. Erdoğan, şunları kaydetti:
“Dünyaya açılmakla değil, içine kapanmakla övünenler Türkiye’nin AB vizyonunu, Balkan ufkunu, Kafkas perspektifini, Ortadoğu ve Kuzey Afrika yaklaşımını anlayamazlar. Sığ derede yüzmekte zorlananlar, engin denizlere açılmaya cesaret edemezler. Türkiye Cumhuriyeti gölgesinden korkanların değil, yedi düvele meydan okuyanların omuzlarında yükselmiştir. Selçukluyu, Osmanlıyı, Türkiye’yi kuran ruh, onurunu, bayrağını, sancağını, vatanını, namusunu çiğnetmeyen kutsal bildiği değerler için her şeyini geride bırakabilen bir ruhtur. AK Parti iktidarı ülkemizin çıkarlarını, insanımızın menfaatlerini elbette büyük hassasiyetle gözetir, bunların zarar görmesine izin vermez. Ama AK Parti hükümeti aynı zamanda ülkemizin egemenlik haklarını, toprak bütünlüğünü ve insanımızın can güvenliğini her şeyin üzerinde tutar. Buna kasteden hiçbir mihraka da geçit vermez. Bu yüzden biz ekonomide, dış politikada, dış ticarette Türkiye’yi büyütecek, daha ileri hedeflere taşıyacak çalışmalara aynı hızla devam edeceğiz. Bu arada Türkiye’nin onurunu, ülkemizin saygınlığını, milletimizin izzetini aynı kararlılıkla korumaya, milli güvenlik ve menfaatimizi aynı hassasiyetle müdafaa etmeyi de sürdüreceğiz.”
“TEZKERE TARTIŞMALARI, SİYASETİN KIRILMA NOKTALARINDAN BİRİ OLDU”
Geçen hafta mecliste kabul edilen tezkere ise Türk silahlı Kuvvetleri’nin ihtiyaç halinde yurt dışına gönderilmesi için hükümete yetki verildiğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, tezkere görüşmeleri esnasında ibretlik görüntüler ortaya çıktığını, bazı muhalefet partilerinden esef verici tavırlar sergilendiğini söyledi.Türk siyasi tarihinde bu tezkere konusunda yaşanan tartışmaların siyasetin kırılma noktalarından biri olarak yerini aldığına inandığını belirten Erdoğan, kapalı gerçekleşen oturumla ilgili olarak, “Bilhassa anamuhalefet partisi temsilcilerinin tezkereyi değerlendirme biçimlerinin, Meclis’te ve diğer platformda ortaya koydukları tavırların çarpıklığı zaman geçtikçe daha iyi anlaşılacaktır. Zamanı geldiğinde, bunlar açıklandığında, bu ana muhalefet partisi ne kadar maharetliymiş bunu göreceksiniz” dedi.
“CHP, ESED’E SAHİP ÇIKIYOR”
Türkiye’ye komşu bir ülkeden silah doğrultulduğunu, bu silahın neredeyse her gün ateşlendiğini, insanların hayatını kaybettiğini, ana muhalefet partisini de çıkıp saldırganın, katilin, mütecavizin ağzıyla konuştuğunu ve onun avukatlığına soyunduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bu nasıl bir şuursuzluktur, bu nasıl bir izansızlıktır. CHP zihniyetinin Suriye’de katledilen, her türlü zumle maruz bırakılan insanların haklarını, hukuklarını önemsemediğini; bunları savunmak yerine Esed’in hakkına, hukukuna arka çıkmayı tercih ettiğini gördük, biliyoruz. CHP’nin zihin dünyasında Şanlıurfa, Hatay gibi Esed yönetiminin saldırısına maruz kalan yerler acaba vatan topraklarından sayılmıyor mu? Burada hayatını kaybeden insanlar bizim vatandaşımız, bizim kardeşimiz, bizim canımız, ciğerimiz değil mi?Bir atış yapılıyor, biz boş araziye düştü diye cevap vermedik. İki, üç yapıldı yine can kaybı yok diye sadece nota ile bıraktık. Dört, beş, altı… Yine nota ile cevaplandırdık. Yedincisinde Toprak Mahsulleri Ofisi ve orada beş canımız gitti. İki anne, üç yavru gitti; biz şimdi bunlara sessiz mi kalacaktık ey Kılıçdaroğlu? Senin kanın canın, her şeyin buna müsaade edebilir ama bizim kanımız canımız buna müsaade etmez.”
“BLÖFÜN NE OLDUĞUNU ZAMANI GELİNCE GÖRÜRSÜN”
Türkiye’ye yönelik saldırıların tezkere için yeterli gerekçe oluşturduğunu belirten Erdoğan, CHP’nin ‘bu tezkereyle dünyaya savaş açılır’ eleştirisine de cevap verdi. Erdoğan, “O işin perde arkası… Açılır açılmaz… Onu yeri zamanı geldiğinde konuşuruz. Efendim ‘blöf yapıyorlar’; blöfün de ne olduğunu ne olmadığını da yeri zamanı gelince görürsün. Nitekim, işte o gece gerekli adımlar atılmıştır ve misliyle hakkı verilerek, neticesi de alınmıştır” dedi. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce’nin “Esad’ın canı cehenneme’, Siz Türkiye’den mi yanasınız, Obama’dan mı yanasınız?” sözlerine karşılık veren Erdoğan, şöyle konuştu: “Kalkıyorsun, yok ‘Esed’in canı cehenneme’, ‘ABD’ye canı cehenneme diyebiliyor musunuz?’… Sokak ağzı bu ya. Siz ABD’nin karşısında el pençe divan duran adamlarsınız ya. Biz sizin cemaziyelevvelinizi biliyoruz. ABD Başkanı affedersiniz orada tırabzanın üzerinde otururken, sizin devamlı takdir ettiğiniz, izinden arkasından gittiğiniz liderler de el pençe divan duruyordu. Biz böyle bir tablo yaşamadık, yaşamıyoruz. Bu milletin onuru neyi gerektiriyorsa o tabloyu, o görüntüleri veriyoruz. Size hangi komplo teorisyenleri akıl daneliği yapıyor. Ortada somut bir sorun var. Sizin toprağınıza top ateşi açıldığında, insanınız öldürüldüğünde siz ne yaparsınız, nasıl davranırsınız? Görmezden mi gelirsiniz, sineye mi çekersiniz, alttan mı alırsınız? Egemenliktir, hürriyettir, vatandır, bayraktır, onurdur; bunlar sizin kitabınızda bir şey ifade etmiyor mu? Siz hiçbir İstiklal Marşı okumuyorsunuz?”
Milli marştan aldıkları ilhamla hareket ettiklerini belirten ve İstiklal Marşı’ndan kıtalar okuyan Erdoğan, “Ey CHP, ey CHP’nin Genel Başkanı bu milli marş, sadece geçmişi anlatmıyor, geleceğe de ışık tutuyor. Onun için bu parlamentoda saatlerce alkışlanarak onaylandı, öyle geçti. Siz destek verin ya da vermeyin, Türkiye Cumhuriyeti topraklarına, Türk milletine, bayrağımıza, egemenliğimize yönelecek her türlü tehdit karşısında bizi bulacaktır” dedi.
Anlamayanlar ve anlamak istemeyenler için bir kez daha özetleyeceğini belirten Erdoğan, “Esed yönetimine bağlı askerler bizim topraklarımıza top mermileri atıyorlar; biz buna karşı tepkimizi derhal gösteriyor, misliye mukabele ediyoruz. Angajman kuralları neyi gerektiriyorsa şu anda bunu yapıyoruz, yapmaya devam ediyoruz. Artık karşılıksız bırakmak asla yok” diye konuştu.
“DİPLOMASİNİN BİTTİĞİ YERDE…”
Başbakan Erdoğan, bütün ihtimalleri dikkate alarak her türlü hazırlığımızı yaptıklarını vurgulayarak, tezkerenin de bu hazırlıklardan biri olduğunu söyledi. Erdoğan, “Devlet olmanın gereği her türlü ihtimale hazırlıklı olmaktır. Eğer caydırıcılık özelliğinizi yitirirseniz, inandırıcılığınızı, ciddiyetinizi kaybederseniz; ne devletinizin hukukunu ne milletinizin haklarını koruyamazsınız. Biz bugünden tedbirimizi almakla mükellefiz ve elimizdeki bütün imkanları, diplomasinin bütün araçlarını kullanarak milletimizin, ülkemizin çıkarlarını savunuyoruz, savunmaya da devem edeceğiz.
Diplomasinin sınırlarının bittiği yerde ise diğer araçları, diğer imkanları devreye almak büyük devlet olmanın gereğidir. Böyle bir durumda konunun önemine ve aciliyetine binaen hükümetin böyle bir yetkiye sahip olması gerekiyordu. Bizim yaptığımız, işte bu yetkiyi Meclis’ten alarak, bundan sonraki gelişmelere hazırlıklı olmaktır. Nitekim Suriye yönetimi verdiğimiz notalara rağmen sınırımızı ihlale devam edince, saldırılarını sürdürünce fiili karşılık vermemiz kaçınılmaz olmuştur ve silahlı kuvvetlerimiz de anında, misliyle mukabelede bulunmuştur. Bugün Genelkurmay Başkanımız de ekibiyle bölgededir ve orada çalışmalarını sürdürüyorlar. Durmak yok, yoğun şekilde kararlığımızı ortaya koyacağız. Böyle büyük bir devleti, milleti CHP yönetiminin keyfine, kaprislerine mahkum edemeyiz, buna asla izin vermeyiz” dedi.
“CHP BİR KEZ DAHA BDP’NİN KUYRUĞUNA TAKILMIŞTIR”
CHP’nin böyle bir milli meselede ortaya milli bir duruş koyamayacak kadar farklı bir yerde olduğunu ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:“CHP’ye gönül veren kardeşlerime de bunu hatırlatmak isterim. CHP’yi kimlerin yönettiğin iyi düşünün. Türkiye’nin kaderini tezkereye karşı çıkma görüntüsü altında Suriye yönetimine, Esed’e adeta destek olan, onların çıkarına onlardan daha fazla hizmet eden bir ana muhalefet partisinin ellerine bırakamayız. Bu hadisede CHP bir kez daha BDP’nin kuyruğuna takılmıştır.Bölücü terör örgütü uzantılarının Suriye’nin kuzeyindeki varlığını koruma kaygısında olan BDP’nin hangi amaca hizmet ettiğini zaten herkes anlayabiliyor. Ama Esed aşkının CHP’nin gözünü kör etmesini anlamak mümkün değil. Hükümetin tezkereye niçin ihtiyaç duyduğu o kadar açık ki bunu tartışmak bile abesle iştigaldir. CHP sözcüleri tezkere konusunda açıkladıkları her görüşte milletimiz karşısında biraz daha küçülüyorlar, biraz daha itibarlarını kaybediyorlar. Benim onlar a son olarak söyleyeceğim şudur; şayet tezkereyi desteklemeyi hükümete, AK Parti’yi desteklemek olarak görüp gururunuza yediremiyorsanız, hiç değilse susma erdemini gösteriniz. Meclis’ten sonra hala televizyon televizyon dolaşıp konuşuyor. Buyur devam et, konuştukça zaten batıyorsun, böyle bir bataklığın içindesin, çırpındıkça da batacaksın.”
MHP’YE TEŞEKKÜR
Başbakan Erdoğan, tezkereyi destekleyerek bu milli meselede ortaya koyduğu ilkeli tutum için MHP’ye ve Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye teşekkür etti. Erdoğan, “Bize her şeyi söyleyebilirsin ayrı mesele. Ama nihayetinde ‘bu bir milli meseledir’ diyerek destek vermek erdemdir” dedi.
DIŞ POLİTİKA
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türk dış politikasın belirlenmesinde hiçbir zaman mezhep konusunun etkili olmadığını belirterek, “Arap baharı diye ifade edilen süreçte yönetimden düşenlerin çoğu Sünni’ydi; Biz, bunlar Sünni’dir diye zalimleri, diktatörleri desteklemedik” dedi.
Başbakan Erdoğan partisinin grup toplantısında, CHP’nin, hükümetin Suriye politikasına mezhepsel yaklaştığına ilişkin eleştirilerine de cevap verdi. Erdoğan, “Türk dış politikasın belirlenmesinde hiçbir zaman Sayın Kılıçdaroğlu, mezhep konusu etkili olmamıştır. Arap baharı diye ifade edilen süreçte yönetimden düşenlerin çoğu Sünni’ydi, ey Kılıçdaroğlu. Şöyle yakın siyasi tarihi de iyi oku. Bırak tarihi, anı oku. Ama anı okumaktan da uzaksın. Biz, bunlar Sünni’dir diye zalimleri, diktatörleri desteklemedik. Sünni’nin içinde n de diktatör çıkar, zalim çıkar. Nereden çıkarsa çıksın, biz hepsinin karşısındayız” diye konuştu.
Erdoğan, İran’ın Şii olduğunu, ama uluslararası alanda en çok İran’ın üzerine gelindiği dönemde, nükleer enerji konusunda hakkı, hukuku savunmakta tereddüt etmediklerini ve ABD’ye rağmen İran’ın yanında yer aldıklarını anlattı. Erdoğan, “Biz tükürdüğümüzü yalamayız dedik. Nükleer enerji konusunda Brezilya Devlet Başkanı ile birlikte gayet dik durdum ve o zaman BM Güvenlik Konseyinde geçici üyeydik. Sen AK Parti iktidarını ne zannediyorsun ya? Önce bir aynaya bir bak, kimsin, nesin, nerelisin. Sayın Kılıçdaroğlu ve avanesini bu saplantıdan kurtulmaya davet ediyorum. Bakın Şia, biz ise Sünni ve biz orada da bu desteği verdik” diye konuştu.
Suriye politikalarını eleştirenlerin ‘Suriye’de olup bitenlere sırtımızı dönmek, oradaki kardeşlerimizi kaderleriyle baş başa bırakmak Türkiye’ye kazandırır mı kaybettirir mi?’ sorusuna samimiyetle cevap vermelerini isteyen Erdoğan, “Türkiye geçmişte uzun dönem içine kapanma, çevresinde olup bitenlere kayıtsız kalma politikası izledi. Uzağa gitmeye gerek yok; bugün hala ülke olarak uğraştığımız terör meselesi işte bu anlayış sebebiyle kronikleşip bu günlere gelmedi mi?” diye konuştu.
“ESED, KOLTUK DEĞNEKLERİYLE AYAKTA DURUYOR”
CHP’nin, ‘dün Esad ile kol kolaydınız, bugün düşman oldunuz’ eleştirilerine de cevap veren Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: “Biz dün de Suriye halkıyla da kol kolaydık, bugün de kol kolayız; bunu niye söylemiyorsun? Beşar Esed bir kişi, on kişi, yüz kişi, bin kişi… Ama orada milyonlarca Suriye halkı var, biz onlarla el eleyiz, kol kolayız. Eğer dün kol kola olduğumuz bize ihanet ediyorsa, hemen onu olduğu yerde bırakırız. Burada da böyle bir durum oluştu. Esed’e verdiğimiz destek, Suriye halkının hak ve özgürlükleri konusundaki beklentilerini hayata geçirmesi şartıylaydı. Esed yanlış yaptıkça bizi de kaybetti, hukuki ve siyasi meşruiyetini de kaybetti. Esed bitmiştir, Esed şu anda koltuk değnekleriyle ayakta durmaktadır. O koltuk değneklerini markasını de sizler biliyorsunuz artık. O koltuk değnekleri düştüğü anda kendisi de bitecektir. Biz dün de aynı yerdeydik, bugün de aynı yerdeyiz, yani Suriye’deki kardeşlerimizin yanındayız. Bizim Suriye halkıyla ilgili hissiyatımızda, umutlarımızda hiçbir değişiklik yok. Duruşu bozulan, ekseni değişen Esed’dir, onun yönetimidir.”

 
Emniyet yasa boğuldu
 
Aras boyu kuş cenneti
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Doğu'nun 3 büyükşehiri olacak
Erzurum’un Büyükşehir statüsünde bulunduğu Doğu Anadolu Bölgesi’nde Van ...
AK Parti MYK'sı açıklandı
AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısında 12 kişilik yeni MYK belli oldu.
Görmez'den tepkili cevap
Görmez, engelliler için özel tasarlanan Tuzla Çiçekçiler Camii'nin açılışının ...
 
Erdoğan Türkiye gündemini değerlendirdi
Erdoğan, CHP'nin AK Parti kongresine bazı gazete temsilcilerinin çağrılmaması ...
Görmez Camiler Haftasını başlattı
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından her yıl Ekim ayının ilk haftasında ...
1071'den 2071'e...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2023 hedefinden sonraki hedefin 2071 olduğunu söyle
 
Camiler Haftası başlıyor
Camiler Haftası, 1 Ekim Pazartesi günü saat 10.00’da başlıyor.
Bölücülere lanet yağdı..
Erzurumlu Kadir Dadaş, ailesinin yaşadığı Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesine ...
Dadaş bugün uğurlanacak
Dadaş’ın Tekirdağ'ın Çerkezköy ilçesi Karağaç beldesindeki baba ocağına ...
 
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum Havalimaninin ismi ne olsun?

Recep Tayyip Erdogan
Nafiz Kotan
Palandoken
Saltuklu
Dadas

Sonuçları göster Anket arşivi
Ana Sayfa Gundem Ekonomi Siyaset Asayiş Eğitim Spor Kültür & Sanat Sağlık & Yaşam Araştırma Polemik
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri