Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu uyarmasına rağmen sandalyede namaz kılma modası her geçen gün artıyor. Başta yaşlılar olmak üzere belinden sorun yaşayan birçok cemaat, yerde oturmak yerine sandalyede namaz kılmayı tercih ediyor. Sandalyede namaz kılmak, göze hoş gelmeyen görüntünün ortaya çıkmasının yanı sıra cemaat arasında tartışmalara da sebep oluyor. Avrupa’da yaygın olarak yapılan manuel terapi yöntemiyle secdeye hasret kişilerin kas ve iskelet sistemlerindeki sıkıntılar birkaç dakikada giderilebiliyor. Sırtta bulunan 24 omurun yol açtığı migren, vertigo, yüz felci, bel fıtığı, boyun fıtığı, menüsküs, topuk dikeni gibi 126 hastalık, manuel terapi yöntemiyle omurların yerine oturtulması sonrasında iyileşiyor.
BİRKAÇ DAKİKALIK TEDAVİ İLE SECDE YAPABİLİRLER
Almanya ve İtalya’da 30 yıldır biyoenerji uzmanı ve fizyoterapist olarak çalışan Erkan Mirzaoğlu, Chirotherapie, Osteopathie, Dorn-Therapie, Kinesiologi gibi manuel terapinin yöntemleriyle kişileri birkaç dakikada kronik rahatsızlıklarından kurtarıyor. Belli aralıklarla Türkiye’ye gelerek manuel terapi ile ilgili hem doktorlar ve fizik tedavi uzmanlarına eğitimler verip hastaların rahatsızlıklarını gideren Mirzaoğlu, secdeye hasret bir şekilde namaz kılanların birçoğunun, birkaç basit hareketle sağlıklarına kavuşabileceklerine vurgu yaptı.
TIP AĞRIYI GİDERİYOR, AĞRININ SEBEBİNE BAKMIYOR
Manuel terapinin tıbba alternatif olmadığını, tıbbın tamamlayıcısı olduğunu ifade eden Mirzaoğlu, “Biz sebepten sonuca gideriz. Tıp genellikle ağrıya yoğunlaşıp, ağrıyı gidermeye çalışıyor. Halbuki ağrı bir nimettir ve bize vermek istediği bir mesaj vardır. O mesaj alınmadan ağrının giderilmesi doğru olmaz. Ağrıların çoğu sırtta bulunan 24 omurun sinir sistemiyle bağlantılı. Omurların bloke olmasıyla sıkışan sinirler, irtibatı olan organların da çalışmasını negatif yönde etkiliyor. Buranın organları tetiklemesiyle meydana geliyor” dedi.
MANUEL TERAPİ TÜRKİYE’DE BİLİNMİYOR
Manuel terapi tekniklerinin Türkiye’de tanınmamasından yakınan Mirzaoğlu, “Bu bir akademi. Bu akademiler maalesef Türkiye’de yok. 5 seneye ulaşan eğitim sonucu insanlar bu titre sahip olabiliyorlar. Büyük oranda vücutta oluşan dengesizlikten dolayı omurların sıkışmasına yol açan ayaklardaki eşitsizlik Türkiye’de hala bilinmiyor” dedi. Tam olarak iyileştirilemez olarak belirtilen migrenin büyük oranda atlasın kaymasından oluştuğunu vurgulayan Mirzaoğlu, “Migrenin atlas profecet denilen bir tedavisi var, ben onu uyguluyorum. Atlası yerine oturtuyorum, hasta birkaç dakikada iyileşip gidiyor” diye konuştu.
ALLAH YAPISI VÜCUT KENDİNİ TAMİR EDİYOR
Hastalarında ilk önce bacak boylarının eşit olup olmadığına baktığını ifade eden Mirzaoğlu, “Zaten bel fıtığının sebebi de bir bacağın diğerinden bir-iki santim kısa olması. Hasta kendini rahat bıraktığı sürece birkaç dakika içinde kayma yerine oturtuluyor” dedi. Türkiye’de fıtığın kanser gibi algılandığını belirten Mirzaoğlu, “Fıtık omurların arasında olan bir conta gibi anlatılabilir. Patlayıp çıktığı zaman sinire baskı yapar. Bu sinirdir sizi rahatsız eder. O çatlasa da patlasa da önemli değil. Doktorlar illaki o patlamış olanı almak isterler. Ben bunu açınca tekrar içine giriyor ve böylece siniri rahatlatıyorum. Allah yapısı vücut kendini tamir ediyor ve toparlıyor” şeklinde konuştu.
KENDİNİ BIRAKAMAYANLARA MÜDAHALE EDEMİYORUM
Omurilikten kaynaklanan tüm ağrıları manuel terapi yöntemiyle ortadan kaldırdığını söyleyen Mirzaoğlu, hastaların tedavi sonrasında memnun kaldığını belirtti. Manuel terapiyi bilmediği için korkup kendini bırakamayan kişilere müdahale edemediğini ifade eden Mirzaoğlu, sadece kaza sonucu oluşan durumlarda röntgen istediğini ve hastayı hastaneye yönlendirdiğini kaydetti. 29 yıldır binlerce insana manuel terapi uyguladığını belirten Mirzaoğlu, hastalarının yüzde 95’inin iyileştiğini kaydetti. Terapinin mutlaka uzman kişiler tarafından yapılması gerektiğinin altını çizen Mirzaoğlu, aksi halde küçük bir hatanın kişiyi felç edebileceğinin altını çizdi.
MR, RÖNTGEN KANSER HÜCRELERİNİ TETİKLİYOR
Omurlardaki sorunların tespiti için çekilen röntgen ve MR’ların vücuttaki kanser hücrelerini tetiklediğine vurgu yapan Mirzaoğlu, “Her 3 insanın birinde kanserli hücre vardır. Ama bu röntgenlere, MR’lara, mamografilere girdiğiniz zaman Allah esirgesin o kanserli hücreler tetikleniyor. Bunu artık Avrupa’da bu işin uzmanları üstüne basarak uyarıyor. Bu nedenle computertomographie İngiltere’de yasaklandı” açıklamasında bulundu.