Vali Münir Karaloğlu Antalya Valiliği himayesinde, Antalya Tarım Orman Müdürlüğü koordinesiyle hazırlanan “Gelin Kardeş Olalım” Projesi imza protokolü törenine katıldı. Tarımsal üretimde ülkemizin öncü şehri Antalya’nın bil ve tecrübelerini Anadolu ile paylaşacağı projenin protokol töreninde Antalya’nın çok önemli bir tarımsal üretim merkezi olduğunu belirten Vali Karaloğlu, çiftçiliğin modasının hiç geçmeyeceğini her zaman bir numara olacağını vurguladı.
Antalya’nın daha çok turizmle öne çıksa da aslında kadim bir tarım şehri olduğuna dikkat çeken Vali Karaloğlu “Antalya hem bitkisel üretimde hem de hayvansal üretimde Türkiye’nin önemli merkezlerinden, Türkiye’yi doyuran illerden bir tanesidir. Ve baktığımızda Antalya ürettiği ürünlerin büyük bir çoğunluğunu da ihraç eden bir şehirdir. 500 milyon dolara yakın yaş sebze meyve kesme çiçek olarak ihracatımız var” dedi.
Zaman zaman Antalya çiftçisine haksızlık yapılıyor
Antalya’nın verimli toprakları, su kaynakları ve müsait iklim özellikleriyle tarıma elverişli bir şehir olduğunu ifade eden Karaloğlu “Antalya’da hep söylediğim bir şey var Antalya çiftçisi belki de Türkiye’de tarımı en bilinçli yapan çiftçi grubunu oluşturuyor. Ben Antalya’ya geldiğimde çiftçilerle özellikle vatandaşlarımızla temas kurduğumda bunu çok iyi müşahede etmiştim. Zaman zaman Antalya çiftçisine haksızlık yapılır. Bilinçsiz televizyon haberiyle haksızlık yapılır. Oysa televizyonda konuşan isminin önünde falan filan yazanlardan daha bilinçlidir Antalya çiftçisi. Bunu çok açık yüreklilikle söylemek lazım” ifadelerini kullandı.
Antalya olarak uyanıklık yaptık
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Tarımsal kalkınmayı gerçekleştirmeden Türkiye’yi kalkındıramayız.” Sözünün çok doğru bir tespit olduğunu aktaran Vali Karaloğlu, “Gelin Kardeş Olalım projesiyle, madem bizde bir tecrübe varsa bunu yedi bölgeyle paylaşmalıyız dedik. Paylaşmak tek taraflı bir şey değildir. Bizim de Türkiye’nin yedi coğrafyasından öğreneceğimiz şeyler var. Biz aslında uyanıklık yaptık. Türkiye’nin yedi coğrafyasındaki tecrübeyi de bu projeyle Antalya’ya taşımak istedik. Biz de 81 ildeki valilerimize böyle bir niyetimiz olduğunu eğer katılmak isterlerse ilçelerimizi birbiriyle irtibatlaştırarak tarımsal tecrübelerimizi paylaşacağımızı ifade ettik” dedi.
Kendi külahımız altında sığınmış kalmışız
Türkiye’nin tarımsal üretimini artırmak için bu projeye ihtiyacı olduğunu aktaran Vali Karaloğlu “Her birimiz kendi külahımız altına sığınmış kalmışız. Bir yerde iyi bir tecrübe varsa, iyi uygulama varsa, Antalya bunu denedi bunu başardıysa ve kardeş olan ilçemiz de denedi ve başarılı olduysa biz onu Antalya getirir, Antalya’dakini de kardeş ilçemize götürürüz. Bu projenin özü budur. Ve inşallah 3 yılın sonunda sonuçların izlenmesi, raporların alınmasıyla ne olduğuna bakacağız. Kardeş ilçeler birbirlerine hangi tecrübeyi aktardığını, gittiğimiz ilçeye ne kattığımızı ve onların bize ne kattığını raporlayacağız. Bizim burada yaptığımız deneme, diğer şehirlere de örnek olur belki bakanlık politikası haline gelebilir.” şeklinde ifadeler kullandı.
Tarım modası geçmez
Konuşmasını ilk insanlardan bu güne kadar tarımın hep stratejik bir sektör olduğuna dikkat çekerek devam eden Vali Münir Karaloğlu “Tarımın ikinci planda olduğu bir dönem olmamıştır. Sanayi devrimiyle birlikte sanayi ön planda gibi görünse de güvenli gıda olmadan, temiz su kaynağı olmadan yaşam olmaz. Onun için çiftçiliğin modası hiç geçmeyecek. Çiftçilik her zaman bir numara olacak. Gelecek de çok daha önemli olacak. Artan dünya nüfusu, daralan tarım arazileri, gıdaya ulaşımdaki zorluk, temiz su kaynaklarına, sulama suyu kaynaklarına ulaşımdaki zorluklar, gelecekte tarım sektörünü çok daha önemli hale getirecek. Bugün fosil kaynaklar, petrol kaynakları için verilen kavgaların gelecekte güvenli gıda için, temiz su için verileceği gözüküyor. Onun için tarımda mutlaka planlama yapmalı, potansiyelimizde iyi değerlendirmek zorundayız. İşte bu çalışmaların tamamı tarımdaki planlarımızı düzgün bir şekilde yapabilmek elimizdeki potansiyeli de doğru bir şekilde kullanabilme gayretidir. Az önce il müdürümüz rakamları verdi. Antalya gerçekten yılda 12.2 milyar tarımsal hasılası olan bir şehir. Bu 2.1 milyar dolar seviyesinde bir gelirdir. Tarımsal hasılası yüksek şehirlerden birisinde yaşıyoruz. Yaş sebze meyveden kesme çiçeğe, mantarcılıktan hayvancılığa oradan tıbbi aromatik bitkilere kadar tarımın bir çok alanında tecrübemiz olduğunu bu konularda tecrübelerimizi Türkiye ile paylaşabileceğimizi ifade etmek isterim” dedi.
Kaymakamların görevleri
İlçe kaymakamlarının projeye sahip çıkmaları için çağrıda bulunan Vali Karaloğlu “Siz bu projeye sahip çıkarsanız bu proje başarılı olur. Kaymakam arkadaşlar bu projeye sahip çıkmazsa proje yürür ama istediğimiz neticeye ulaşması çok zor olur. Kaymakam arkadaşlarımız ilçelerimiz arasında mutlaka çiftçilerin katıldığı seyahatler organize etsin. Bu aynı zamanda dostluğu kardeşliği de arttıracak. Hakkari’den, Van’dan, Muş’tan, Samsun’dan, İzmir’den, Kütahya’dan, Afyon’dan insanların Antalya geldiği Antalyalı çiftçilerin bu illere gittiği bir kardeşlik iklimini de bu projeyle oluşturalım” ifadelerini kullandı.
Antalya'ya 18 yeni kardeş ilçe
Prokol konuşmalarının ardından imza prtokolünün gerçekleştiği Gelin Kardeş olalım projesiyle Antalya’nın 16 ilçesinin 3 yıl sürecek proje kapsamında 18 kardeş ilçesi oldu.
Muş Malazirt-Döşemealtı, Siirt Tillo- Elmalı, Manisa Gördes-Finike, Diyarbakır Sur- Gazipaşa, Erzurum Tortum- Alanya, Hakkari Çukurca-Korkuteli, Yozgat Boğazlıyan- Demre, Balıkesir Edremit-Kaş, Van Gevaş- Serik, Konya Tuzlukçu-Muratpaşa, Şanlıurfa Halfeti-Kepez, Kütahya Simav-Kemer, Tunceli Ovacık- Aksu, Eskişehir Beylikova-Konyaaltı, Bitlis Tatvan-Kumluca, Zonguldak Devrek-Manavgat, İzmir Selçuk-İl Müdürlüğü, Samsun Bafra-İl Müdürlüğü olmak üzere toplam 18 Kardeş İlçe seçildi.