Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Salih Seyhan, bilginin saklanamayacağı bir devirde yaşadığını belirterek, gazetecilerin hata yapma lüksünün olmadığını kaydetti.
“Global bir gazetecilik devri yaşıyoruz” diyen Yrd. Doç. Dr. Seyhan geçmişten günümüze kadar gazetecilerin kendi politikaları doğrultusunda hareket ettiğini dile getirdi.
Seyhan, “Ülkemizde gazetecilik başladığından beri baş döndürücü bir hızda gelişti. Memleketimizde ki gazetecilikle Osmanlı dönemi arasında fark var. Avrupa’da ki ile Osmanlı arasında uçurumlar vardı. Şimdi ise iletişimin artmasıyla bu uçurum ortadan kalktı. Bugün ara kapandı.” dedi.
Gazeteciliğin kaynağında hep insanların haber ihtiyacı olduğunu vurgulayan Seyhan, “Gazeteler halkı ihtiyacını karşılamaktan uzaktı. O zamanda bu bir sorundu şimdi de. Gazeteciler bazı şeyleri göremiyor bazılarını da görmezden geliyordu. Hükümet karşıtı olmak istemeyen birçok yayın var. Herkes kendi politikası doğrultusunda haber yapıyor. Dönemin gazetecileri hep eğitimden bahsetmişler. Bunları yansıtmışlar. Çünkü okuma yazma oranları düşük ve bir çağdaşlaşma serüveni vardı. Bu da beraberinde gazeteye ilgi yeni yeni artıracaktı.” diye konuştu.
Gazetecilerin eğriye eğri doğruya doğru diyemediği anlar olduğu ifade eden Seyhan sözlerini şöyle tamamladı: “Gazetecilerin kendi mecrasını bulacağı bir ortam yoktu. Bu da Avrupa tarzındaki gazetecilerin yetişmesini engelledi. Bugünkü gazeteciler entelektüel birikime sahip. Ancak gazeteciler eğriye eğri doğruya doğru diyemiyorlar. Gazetecilerin hata yapma gibi bir lüksü olmadığı için kurumlar üzerinde baskıda artıyor. Kurumlar bugün gazetecilerden ciddi ölçüde faydalanıyor. Sıkı bir dostluk kurmak istiyorlar. Kurumsal bilgilerin tanıtılması ve bilinmesi için gazetecilerle ilişkilere önem veriliyor. "